Bölüm müziği = Bilal Sonses : Yakamoz
Rap sevenler için ise = Ados :Aklanmaz
###################################
Yağız günün ilk saatlerinde gözlerini açtı .Elleri yatağının başucundaki komodinin üzerindeki telefonuyla ilgilenirken, bedenini yataktan doğrulttu. Güneş ışınları gözleriyle temas ederken göz kapaklarını kırpıştırarak kendine gelmeye çalıştı. Telefonu avuç içine alıp arama kaydını kontrol etti ama kimse aramamıştı. Başını neyse der gibi sağa sola salladı ve eline dolaptaki kıyafetlerini alıp yatağın üzerine bıraktı ve banyoya geçti .Kısa bir duşun ardından üzerine kıyafetlerini geçirip odadan çıktı. Kahvaltısını yapıp karnını doyurduktan sonra telefonunu tekrar eline aldı. Rehberden Ege 'nin numarasını bulup aramaya başladı.
Telefondaki ses ile birlikte kendine geldi.
" Efendim Yağız. ""Ege, nasılsın? "
" İyiyim sen? "
" Bende iyiyim, napıyorsun? "
" hiç öyle evdeyim "
" hmm bende yarım saate ordayım "
" şeyy yani Hayır gelme, ben ben evde değilim şuan yani yeni çıktım. "
" Sen iyi olduğuna emin misin? "
"Evet kesinlikle süperim. "
" yani şu an hiç iyi gibi görünmüyorsun da "
" Hayır iyiyim "
O sırada arkadan gelen
'lütfen kemerlerinizi bağlayınız, uçağımız iniş yapmak üzeredir. '
sesiyle bedenini bir şok dalgası esir aldı.
Yağız ağzı bir karış açık dona kaldı ve şaşkınlık geçtikten sonra yüksek sesle bağırdı.
"Ne uçağı Ege nerdesin sen! ""Yok ya ne uçağı yok uçak falan "
Yağız başını iki yana sallayıp
" Ege bunu yapmış olamazsın!"Dudaklarını ıslatıp tekrar bağırdı
"Kardeşimdin lan! Bunu bize nasıl yaptın. "Ege Yağız'ın dediklerine karşı sadece sessiz kalmaya karar vermiş gibiydi sadece susuyordu....
Yağız bu haline daha çok sinirleniyordu.
" cevap ver bana nasıl gittin! Nasıl böyle bir düşüncesizliğe kapılabildin ?" Gözleri dolarken yutkundu
"Yerini söyle nerdesin? Orya geliyorum! ""Gelme...." diyebildi sadece. Dili tutuldu, nefesi kesildi. Sonra geride bıraktıklarını düşünmeyi henüz akıl edebildi.
Yağız tükürür gibi konuştu
" insan arıyorsun da kendin çok insansınya, bir gidişle sildin bizleri şuursuzca! "Ege başını elleri arasına aldı.
O sırada Yağız'ın sesi tekrar yankılandı kulaklarında." nerdesin dedim! Ege cevap ver bana! "
Ege yutkundu ardından tekrar gözlerini yumdu
" dönmeyeceğim , kaybolacağım buralarda
sessiz ... onsuz.... bizsiz ...."Yağız çıldırmak üzereydi ellerini yumruk yapıp
"Ne yaptığını sanıyorsun sen lan! Bu yaptığına pişman olursun. Yapma Ege! "Diye kükredi âdeta.
Ege telefonu yüzüne kapadı aniden ...
Sonra gözlerini siyah kapşonlunun koluna sildi. Ellerini yelpaze gibi sallayıp, koltuğun kollarına yerleştirdi. Geriye yaslanıp gözlerini kapadı. O sırada zaten uçak inmişti insanlar yavaş yavaş ayaklanırken Ege parmak uçlarını şakaklarına bastırıp birkaç kez ovaladı.
Derin bir nefes alıp yavaşça doğruldu. Uçak kapısına yönelip adımını merdivenlere doğru ulaştırdı.Kendinden emin olmayan adımlarla birlikte merdivenleri yavaşça inip bavulunun olduğu yere ulaştı. Bavulun kulbunu sıkıca kavradı ve ardından yönlendirerek âsi kaldırımların üzerinde yürümeye başladı. Buhranlı bir gecenin kendini göstermesi ile adımlarını hızlandırarak yürümeye devam etti. Gecenin karanlığı birkaç saate kalmaz yok olurdu ve Ege için siyah bir güne ışık tutardı.
Gözlerini kapatıp açarak yeni bir güzergah bulmaya adadı kendini. Otele gitse malum bir haftaya kalmaz parası tükenirdi. Bu yüzden etrafı gözleriyle hızla taradı. Ne bir ilan ne bir numara vardı.
Tek care oteldi.
Hemen telefonunu açıp internette çevrede bulunan otelleri aradı birkaç Otel vardı. Ama çevreye pek yakın değildi.Önemsemeden adımlarını hızlandırdı ve navigasyonun yardımıyla çevreyi taradı. Çıkmaz sokaklara bile girmişti değişik bir yerdeydi doğrusu. İlerde bir yerden ışıklar görünüyordu ve yüksek sesle müzik sesi geliyordu. O yöne doğru ilerledi ama sonra buranın bir bar olduğunu farkedip adımlarının tersi yöne ilerlemeye başladı.
Navigasyon üzerinde gösterilen kırmızı nokta bir iki sokak arkasını gösteriyordu. Hızla kırmızı noktaya ulaşmak için yürümeye başladı.Kırmızı noktaya vardığında ise başını kaldırıp büyük apartmana baktı. Üzerinde yabancı bir tabela bulunan Otel gözüne pek cazip gelmedi. Biraz bakımsız gibi görünüyordu. Başını neyse der gibi sağa sola salladı ve adımlarını girişe doğru ilerletti. Girişin hemen yanında bulunan sarışın adamın yanına ulaştı. İsveç dilini az çok biliyordu bu da kurtarıcı bir durumdu. Hemen bir oda rica edip anahtarları avuçlarının arasına aldı. Etrafta kısa bir göz gezdirip asansör aradı ama malesef ki yoktu kendisini çok dik olmayan uzun bir merdiven bekliyordu.
Ağır adımlarla merdivenlere ulaşıp çıkmaya başladı. Üçüncü kata ulaşığında anahtar üzerinde bulunan oda numarasına baktı 179
Odası gözlerine ulaştığında dudaklarının kenarını hafifçe yukarı kaldırıp indirdi. Anahtar ile kapıyı açıp içeriye kısaca bi göz attı.
Krem rengi bir yatak ve siyah bir yatak örtüsü biraz eskimiş iki koltuk ve ufak bir pencere.
Gözlerini devirip " bunada şükür " diye mırıldandı.
Yatağın yanına bavulu yerleştirip yatağa yüzü koyun uzandı. Sonra yataktan doğrulup kapıya doğru ulaştı ve kilitledi.
Lambayı da karaltıp yatak örtüsünün altına girdi. Başı yastıkla buluştuğu an gözlerinin önüne sevdiği kadın geldi. Masum gülümsemesine ömrünü verebileceği kadın....
Sol gözünden bir damla yaş akarken gözlerini yumdu ve simsiyah bir sabah için uykuya daldı .
**********************************
Selam millet fln sjsjsjsjsj
Neyse bu bölümü sevdim ben yaa İnşallah sizlerde beğenirsiniz .
Kötü çocuk karekterimiz oturmaya başladı. 👍Fikirleri alalım 👐👐👐👐
Lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi esirgemeyin.☺
Bu bölüm size kıyak olsun. Bölüm sınırlaması yook 🎉🎊
Ama bir 40 yıldızcık alsam fena olmazdı. Belki daha fazlasını verirsiniz belli mi olur 💞💞😀😀☺😆😆
Canlarım haydi bileğe kuvvet! 👊👏👏
Seviliyorsunuz 👄👄👄💋💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatın Feraceli Sevgilisi #Wattys2017
RandomDünyanın en güzel ve en tuhaf hissi ; sen, onu görünce ona hafif bir şekilde, bakarsın ve o sana çoktaan bakıyodur... Bu hikaye Yağız, Beren, Elem ve Ege 'ye ithafen yazılmıştır gerçek hayattan eserler taşır hikayedeki karak...