Multimedia : Ateş ve Bora
Poyraz' ın çekiştirmesiyle geri onların yanına geldiğimde Ateş' te zorda olsa ayağa kalkmıştı. Yarası hala kanıyordu, acı çekmesini görmek istemiyordum, ne kadar bunu gizleme çabasına girse dahi. Tüm herkes coşkuyla bağırıyordu devam etmeleri için. Karşı taraf Ateş' in tekrar ayaklandığını görünce kısa bir süre aralığında minik bir şaşkınlık geçirdi ardından kendine gelip üzerine doğru yürümeye ve yumruklarını savurmaya başladı. Ateş ise doğru dürüst yürüyemediği için iki yumruğunu yüzünün izasında tutup yumruklardan saklanmaya çalışıyordu.
Yanımdaki Poyraz' a doğru dönüp " Neden devam etmesine izin veriyorsun ? " dedim, ses tonumdan merakımı ele vermeme çabasına girişmiştim. Poyraz kafasını bana doğru çevirince sağımda kalan Çağla' nın üzerimdeki gözlerini hissettim.
" İzin istiyor gibi mi gözüküyor sence ? "
" Bak bu halde devam edemez. "
" Biliyorum. " deyip Ateş' e geri dönerken ben hala birşey yapmasını bekliyordum. Ama birşey yapacak gibide gözükmüyordu. Tüm gözlerin zevkle izlediği, beni fazlasıyla rahatsız eden görüntüye geri döndüm. Ateş her karşılık verdiğinde karşı taraf ayağındaki yaraya doğru tekme atıyordu. Bunu bilerek yapıyordu, zayıf noktasını biliyordu çünkü. Tekmeler ardı ardına gelince Ateş tek ayağını arkaya doğru atıp olduğu yerde durdu. Karşı taraf her seferinde ilk hareketi yapan taraftı. İçimdeki sıkıntı git gide büyüyordu ve buda yerimde duramama neden oluyordu.
Aradan yarım saat geçmesine rağman hala devam ediyorlardı. Artık ikiside yorulmuş gibiydi. Karşı taraf tekrardan Ateş' in geride bıraktığı ayağına doğru güçlü bir tekme atınca Ateş dengesini kaybedip yere düştü. Hakem diye düşündüğüm sarışın adam ise Ateş' in yanına gidip saymaya başladı.
" 10-9-8-7... "
Acısının daha çekilmez bir hâl aldığını görüyordum. Kendini daha fazla ne kadar sıkabilir ? Dizindeki kanlar ayak bileğiyle bütünleşmiş bir durumdaydı. Yüzündeki yaralar ve kanlarda ona eşlik ediyordu. Neden kendine bu acıyı veriyor anlamış değilim. Gözleri tekrar benle bir iletişim sağladığında bu sefer " Lütfeeen... " dedim yalvarırcasına dudaklarımı oynatıp.
" 6-5-4-3... " hakem saymaya devam ederken, etrafrakiler " Pars. Pars.Pars... " diye bağırırken, gözlerim ayağındaki sargıyı acısını görmezden gelerek sıkıca arkadan bağlayan Ateş' teydi. Tekrardan ayağa kalkınca olduğum yerde büyük bir şaşkınlık geçirdim, bir türlü pes etmiyordu. Tüm çektiği acıları görmezden geliyordu. Acıyı hissetmiyordu sanki. Ardından ona arkasını dönen rakibine seslendi. Karşı taraf Ateş' in sesini işittiğinde ona doğru döndü, ve birşeyler söyledi. Bu sefer gülen taraf Ateş' ti ama. Sesler kulaklarımda artık yankı yaparken Ateş sağlam ayağını ilk arkaya doğru daha sonra karşı tarafın midesine doğru yolladı. Midesine gelen tekmeyle iki büklüm yerde uzanan adam yerden kalkmaya çalışırken Ateş saçlarından tutup sert bir şekilde yerdeki zemine doğru indirip kaldırıyordu kafasını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜSÜN
Teen Fiction" Hadi bir daha konuş. " diyen kişi beni daha bir kaç dakika önce korkudan öldüren kişi değil mi ? Boğazımdaki sızıyı hissedene kadar ağlamamı sağlayan kişi değil mi ? Beni ezen, bir hiç olduğumu hissettiren kişi değil mi ? Beni iğrenç şeylerle yarg...