Multimedia : Hazan
Dikkatle bana bakıyordu, daha doğrusu sınıftaki herkes pür dikkat beni izliyordu. Gözlerini üzerimden çekip " Boşaltın sınıfı... " dediğinde, sanki içimi okumuş gibi gözlerini tekrar bana dikti. Sınıftakiler ağır ağır sınıftan çıktığında arkalarından Çağla ve Atalayında çıktığını gördüm.
Sınıfta onlar ve ben kalmıştım. Ateş' in sesini duyunca tekrar ona odaklandım. " Seni dinliyorum. " dediğinde ise not defterimi avcumun içine aldım, diğer elimede kalemimi aldım. Onlara anlatmak istemezdim ama anlatmazsam herşey benim için daha kötü olacak gibi gözüküyor. Anlatmaktan başka seçeneğim var mı acaba ? Başka bir seçeneğim olsaydı anlatmazdım. Kötü birşey mi yapıyorum şuan ? İç sesim beni deli edicek gibi. Ama Bora ve grubu benim hiç peşimi bırakmazlar ki. Geçen sene buna benzer bir olay bir çocuğun başından da geçmişti. Ve çocuğa günden güne, tüm okulun karşısında ne hale getirdiklerine kendi gözlerimle şahit olmuştum. Şimdi hangi cesaretle onların yanına gidebilirdim. Tek çarem karşımda duran ve tanımadığım, güvenmediğim kişilere istedikleri şeyleri anlatmam. Tüm cesaretimle elimdeki kalemi oynattım. " Dün okul çıkışı, tam okuldan çıkacakken onların seslerini duydum. Yarın okul çıkışı gibi birşeyler diyorlardı. Daha sonra biri de önemsedikleri arkadaş bağlarını kıracağız falan dedi sanırım. " yazıp not defterini ona gösterdim.
Okuduktan sonra, gözleri bir süre başka bir yöne doğru bakakaldı. Baya düşünceli duruyordu. Çenesinin seyirmesindense sinirlendiğini anlamak mümkündü. Tek elini sıkı bir yumruk yaparken diğer elinin avcuna ise tam olarak göremediğim bir şeyi hapsediyordu. Az önce de incelediğim ve bir o kadar da soğukluğunu hissettiğim çocuk " Önemli mi ? " diye bir soru yöneltince, Ateş onlara doğru dönüp " Evet önemli. Aramızda bir şerefsiz varmış. " dedi, sert üslubuyla, hepsinin surat şekli şekilden şekile girerken, Ateş " Kimse çıksın lan hemen... Hangi şerefsiz. Hanginiz lan ? " diye bağırdı. Yüzünün yarısını görebiliyordum ve oldukça sinirli olduğunuda, ardından onlardan bir kaç adım uzaklaştım. Çok fazla sinirliydi. Kim olduğunu öğrense şimdi, şuan onu öldürecekmiş gibiydi.
Yazdığım şeylerden nasılda bunu çıkarabildi acaba ? Evet arkadaş bağlarını kıracağız demiştiler. Ama bu, bu demek değil aralarında biri onların laflarını bir başkasına götürüyor. Acaba sahiden de arkadaşlarına dediği gibi, aralarından biri mi Bora' lara satmıştı onları ? Olabilirmi ki ?
" Size diyorum lan... " diye tekrar bağırınca bu sefer arkadaşlarıda kafalarını olumsuz bir şekilde sallayıp " Biz sana yaparmıyız bunu... " bir diğeri " Seni satmadık kurt... " diye araya girdi. Birbirlerine olan bakışları arasında kalmak ürkütücüydü. Bu çocuğa neden kurt dediklerini aşırı derecede merak ediyorum artık.
" Poyraz, sana olan güvenim tam biliyorsun değil mi ? " diye aralarından birine sorunca, soğuk nevale yani az öncede soğuk diye itham ettiğim çocuk " Biliyorum. Peki ya sen, benim sana olan sadakatimin tam olduğunu biliyormusun ? " diye karşılıklı bir soru sordu, Ateş elini tek omzuna koyup " Biliyorum dostum. " dedi, sadece. Aralarındaki bağ sahiden de güzeldi. Baya yakın arkadaşlardı sanırım soğuk nevale yani Poyraz' la.
" Hepinize güveniyorum. Ama demekki birinize güvenmekte hata etmişim. Bakın son defa söylüyorum. O kişi kimse çıksın. Ben bulursam o kişiyi, kendi istiyerek çıkmadığına bin defa pişman ederim. " dediğinde hala kimseden ses çıkmıyordu. Belkide öyle biri yoktur. Yani belkide Bora' lar yalan söylemiştir. Bu suskunluk bitecek gibi değildi. Ateş' in gözleri hepsinin üzerinden bir kaç defa geçiyordu. Kendinlerini ne kadar sıktıkları suratlarından belliydi. Gittikçe onlardan uzaklaşıyordum.
" Son defa söylüyorum o kişi kimse çıksın... " dediğinde biranda ne olduğunu anlamadan yanında duran masanın üzerindeki kitapların hepsini tek eliyle yere düşürdü. " Bunu siz istediniz... " dedikten sonra bana doğru dönmesiyle bir süre göz göze kaldık ardından bana doğru ilerleyip kolumdan tutarak beni sınıftan çıkardı. Çok fazla hızlıydı arkamızdan da diğerleri geliyordu. Koridordakilerin meraklı bakışlarına karşı sadece kafamı eydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜSÜN
Ficção Adolescente" Hadi bir daha konuş. " diyen kişi beni daha bir kaç dakika önce korkudan öldüren kişi değil mi ? Boğazımdaki sızıyı hissedene kadar ağlamamı sağlayan kişi değil mi ? Beni ezen, bir hiç olduğumu hissettiren kişi değil mi ? Beni iğrenç şeylerle yarg...