Multimedia : Ateş
Multi' deki Şarkı : Aydilge = Yangın var
Gözlerim gözlerinin üzerindeyken boğazımdan akan sıvıyıda hissedebiliyordum. Bana yavaş adımlarla yaklaşmaya çalışan Ateş' i, Bora'nın elindeki bıçağı boğazıma doğru daha da bastırması durdurmuştu. Zaman durmuştu sanki bizim için. Öfkesi, kendine sahip çıkamamasına neden olsada olduğu yerde durmuştu. Yüzünde dünden kalan yaraların izleri vardı. En büyük yarası ise bacağındaydı. Bir hastaneye gitmişmiydi acaba ? Neden gelmişti ki buraya ? Beni eğer önemsemiyorsa, eğer onun hassas noktası değilsem, onun için bir anlam ifade etmiyorsam neden burada ?
" Bora dediğimi yap ve bırak onu. " dedi, arkamdaki Bora' ya dikerek gözlerini. Bana bakmamaya çalışıyordu, ben ne kadar gözlerimi üzerinden ayırmasamda. Arkamdaki eller boğazımdaki bıçağı gevşetmişti.
" Neden ? "
" Benimle oyun oynamayı kes. "
" Seninle oyunmu oynuyormuşum."
" Sinirlerimi okşamayı kesmezsen çok kötü şeyler olacak. "
" Mesela. Mesela ne olabilir kız benim kollarımın arasındayken. "
" Lan seni geberticem. Seni geberticem bu sefer götlek herif " deyip sesini yülselttiğinde kulaklarımı kapama hissi uyandı içimde." Onu tek başına yakalayacağımı söylemiştim sana değil mi ? Gerçektende beni bir yerlerine takmalıydın kurt. "
" Seni takıcam bir yerlerime sen hiç merak etme. Şimdi bırak lan kızı. "
Sağ eli boynumda gezinirken huylanıp yerimde kıpraşmıştım. Onu itmeye çalışırken beni kendine daha çok bastırıyordu. " Ne kadar da körpecik öyle değil mi ? Sanki dokunsan kırılacak. " dediğinde gözlerini anında Ateş' e dikti. Mavilikleri uçurumun kenarındaki çaresiz bir adamı andırır bir şekilde koyulaşmışken yüz hatları sıkı ve her an birşeyler olacağının habercisi gibiydi.
" Ellerini üzerinden çek. " dedi, sakin bir tavır sergileyerek, fakat dişlerini birbirine geçirdiğini görebiliyordum. Ardından kendini sakinleştirme çabalarını bir kenara fırlatıp " Ellerini üzerinden çek dedim lan sana oruspu çocuğu. " dedi, bağırdığında bize doğru seri adımlarla ilerlemeye başladı. Hızı öfkesini andıran bir boğaydı sanki. Gözlerini esir alan kıvılcım mavisi soğuk deniz hiç durmadan öfkeli dalgasını gösteriyordu. Bora anında boynumdaki elini çekip " Dur orada kurt. " dedi, fakat Ateş durmamıştı, ardından Bora, bıçağı tekrar boğazıma doğru yapıştırdı " Bana nasıl engel olmayı düşünüyorsun ? " dediğinde bu sefer Ateş olduğu yerde durup gövdesini esir alan zehiri susturdu. Fakat bu uzun sürmemişti. " Üstünde uygulayarak mı göstermemi istiyorsun şerefsiz ? " dediğinde tekrar tüm öfkesi gün yüzüne çıkmıştı.
" Bu bir teklif mi ? "
" Kapa o sikik çeneni ve kızı bırak. Kafanda yine hangi tilkiler dönüp dolaşıyor lan ? "
" Kafamdaki tilkiler senin buraya geleceğindem emindi. Kızı bırakmamı istiyorsan bana bilgiler sunmalısın kurt. "
" Ne bilgilerinden bahsediyorsun pezevenk ? "
" Küfretme çocuk var. " deyip boş eliyle sol kulağımı kapatırken" Meşhur Kenan abiciğinin bize karşı bir sonraki planını söylemekle başlıyabilirsin. " dedi, tüm bunları daha önceden planladığı resmen gözler önündeydi. Kulağımdaki elini geriye doğru ittim, bu hareketime bir tepki vermemişti.
Ateş duyduğu şeyler yüzünden kaşlarını çatarken aklımdan geçen tek soru Kenan abi dedikleri kişinin kim olduğuydu. Cevap vermedi, fakat zaten bunun cevabını gözlerindeki anlık bir şekilde geçip giden karanlık bulutlar vermişti. Benim yüzümden istemediği şeyleri Bora' ya söylemek üzere. Belkide söylemiyecek ama yinede birşey söylemeliyim bu durumda. Kendimi istemiyerekten sıktığımda " Lütfen cevap verme. Ve git buradan. " dedim, sesim bir acayip çıkmıştı boğazımdaki bıçak yüzünden. Bora boynumdan geçen kolunu daha da sıkarak " Şşş... Büyükler konuşurken küçüklere söz düşmez. " dedi, sırıtarak ardından diğer elinde tuttuğu bıçağı yere attı. Ne yaptığını anlıyamadan kemerinin olduğu yerden bir silahı kafama doğru tuttu. " Şimdi seni dinliyorum kurt. " dedi, alay dolu ses tonu beni bile rahatsız etmişti, fakat şuan başka şeylerden rahatsız olmalıyım. Mesela kafama doğru tutulan silah. Silahı beynimi delmek istermiş gibi bastırırken Ateş' in gözlerindeki o ifadeyi yakaladım. Kendinden her zamanki emin hareketleri yoktu şuan karşımda. Karşımda şuan öfkesi ve nefreti bir bütün olup karşındakini küle çeviren bakışları vardı. Kendini kontol ediyor ve sabrını ölçüyor gibiydi. Mümkün olsa kafasına girip tüm düşüncelerini okumak isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜSÜN
Teen Fiction" Hadi bir daha konuş. " diyen kişi beni daha bir kaç dakika önce korkudan öldüren kişi değil mi ? Boğazımdaki sızıyı hissedene kadar ağlamamı sağlayan kişi değil mi ? Beni ezen, bir hiç olduğumu hissettiren kişi değil mi ? Beni iğrenç şeylerle yarg...