2-Katil

625 46 13
                                    

Alarmımın sesiyle gözlerimi açtım ve o an çok büyük bir yanlış yaptığımı farkettim. Bade bana 'Sevdiğin şarkıları neden alarm sesi yapıyorsun? Bir süre sonra o şarkılardan nefret edersen hiç şaşırmayacağım.' demişti. Keşke onu dinleseymişim diye geçirdim içimden. En sevdiğim şarkıdan şuan nefret etmiştim. Komidinin üstünde duran telefonumu elime alıp alarmımı kapattım. Yatağımda doğrulunca kollarımı yanlarıma açıp esnedim. Dışarıdan gelen güneş ışığı gözlerimin kısılmasına neden olmuştu. Hava oldukça güneşliydi. Saçlarımın ense kısmına elimi getirdiğimde terlediğimi anlamıştım. Hemen yatağımdan kalkıp dolabıma yöneldim. İçinden şort, beyaz bir atlet ve iç çamaşırı alarak banyoya yöneldim. Başım zonkluyordu ve duş almak için banyoya girdim.

Duşumu aldıktan sonra üzerimi giyinerek saçlarımı kurutmak için banyonun aynasındaki görüntüme baktım. Ne büyük ne de küçük, tam da olduğum yaşımı gösteriyordum. Kendini beğenmiş bir insan değildim. Hatta eksik yönlerimle dalga bile geçiyordum. Kaşlarımı ve gözlerimi seviyordum. Biçimli kaşlarımın ve yeşil gözlerimin uyumu hoşuma gidiyordu. Koyu sarı saçlarımı havluyla hafif kuruladıktan sonra saç kurutma makinesini banyo dolabından çıkardım. Saçlarımı kuruttuktan sonra Bade'nin odasına yöneldim. Kapıyı yavaşça açarak içeri girdim. Bade muhteşem göz bandıyla uyuyordu. Göz bandının üstündeki gözler tebessüm etmeme neden olmuştu. Bade sırt üstü insancıl bir şekilde uyuyordu. Ben ise yatakta pozisyondan pozisyona girerdim. Hatta uyandığımda kendimi yerde bulduğum günler bile olmuştu.


Bade'nin omzunu dürterek "Bade hadi uyan artık. Kahvaltı yapıp yola çıkalım. Çeşmede istediğin kadar uyursun."

"Aradığınız Bade çok güzel bir rüya görüyordu ama sizin yüzünüzden tetiği çekemeden kendisini uyandı." Ani bir hareketle ayağa kalkıp beni yatağına attı. Göz bandını çıkararak sinirliymiş gibi bana bakmaya başladı.

"Sen psikopat mısın? Ne tetiği kimi öldürüyordun kim bilir." Karşılıklı gülümsemelerden sonra yataktan kalkıp ellerimi Bade'ye uzattım. "Çok işimiz var. Haydi kalk sonra işlersin cinayetini. Kahvaltı hazırlamaya gidiyorum sende hazırlan olur mu?" Odanın kapısına doğru yöneldiğim sırada Bade beni durdurdu.

"Kumsal bekle biraz." Yanıma yaklaştı. "Ben sana sormadan Begüm'ü de çağırdım. Ama öyle birden konuşurken ağzımdan kaçtı. Sonra bende davet etmek zorunda kaldım. Bir sorun olur mu?" Bade bana endişeli gözlerle bakıyordu. Begüm bizden bir yaş büyüktü ama bir sene kaldığı için aynı sınıftaydık. Begüm aslında iyi bir kız gibi görünüyordu ama ona biraz soğuk davranıyordum. Bu istemsizce gerçekleşiyordu. Ona pek güvenemiyordum. Dolayısıyla mesafemi koruyordum. Bade için ona katlanabilirdim ama bana yanlış yaparsa haddini bildirirdim.

Umutla yüzüme bakan Bade, resmen bana gözleriyle yalvarıyordu. Önce onu biraz korkutmak için kaşlarımı çattım. Biraz korkmuş olucakki yüzü düştü. Birden gülümsedim. Bade önce şaşırdı sonra gözlerini devirip o da gülümsedi.

"Umarım iyi anlaşırız. Biliyorsun çokta sevmiyoruz birbirimizi." dedim Bade'ye bakarak. "Sorun çıkmaz İnşallah."

"Bence anlaşmamanız için bir engel yok. Begüm yakınlarına karşı iyidir Kumsal. Sadece yakın olmadığınız için sana öyle geliyor."

"Pekala. Hazırlan o zaman. Biran önce gidelim." Kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa doğru yöneldim.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra etrafı toplayarak valizleri aşağıya indirdik. Normalde taksiyle gidecektik ama Begüm'ün yoğun ısrarları sonucunda onun arabasıyla gitmeye karar verdik. Begüm on dokuz yaşında olduğu için ehliyeti vardı. Varlıklı bir aileden geldiği için araba alması da zor olmamıştı.

Katilin Aşkı #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin