Katilin Aşkı #wattys2016

12-Masum

        🎀Yeni bölümle karşınızdayım dostlarım. Arkadaşlar ama gerçekten üzülüyorum, sadece okuyup geçiyorsunuz. Vote vermek sizlerden bir şey eksiltmez. Bu arada bana desteklerini eksik etmeyen özel dostlarım sizlere çoook teşekkür ediyorum. Her bölümde yorum yapıp votesini esirgemeyen melekler kocaman öpüldünüz. İyi okumalar.🎀

      Hayat sana öyle oyunlar oynuyorduki bulunduğun duruma nasıl düştüğüne inanamıyorsun. Aslında hayatın oynadığı bu oyunlar bazen hayatımızı renklendiriyor bazende hayatımızı karartıyordu. Hayatım kararmamıştı ama renkli de değildi. Öyle bir yerdeydimki bulunduğum noktadan bazen karanlığa sürükleniyor bazende aydınlığa ulaşıyordum. Deniz genelde bana kötü davranıyordu ama nadiren onun yanında çok iyi hissediyordum.

      Deniz yarım saattir odamdaydı. Bade'yle dün pek konuşamamıştık. Üstümü bile değiştirmeme izin vermeden benimle sohbet etmeye başlamıştı. Anlayışlı arkadaşım maskemi yıkamama izin vermişti. Hararetli bir şekilde bir şey anlatıyordu ama onu dinlemiyordum. Aklım hala odamda ne yaptığını bilmediğim Deniz'deydi. Bade cümlesini bitirdiğinde hemen söze girdim.

"Bade artık üstümü değiştirebilir miyim?" Sevimli bir şekilde gözlerinin içine bakıyordum. Bakışlarıma dayanamayarak tebessüm etti.

"Bencede değiştir, havlu bedenine yapışacak diye korkuyorum." Bade'nin cümlesine gülerek karşılık verdim. Koltuktan kalktığım gibi odama koşar adımlarla yöneldim. Kapıyı açıp açmamak arasında gidip geliyordum. Tüm cesaretimi toplayarak odama girdim.

      Deniz üst bedeni çıplak bir şekilde yatağımda yatıyordu. Örtüyü göbeğine kadar çekmişti, kasları ortadaydı. Resmen gözlerimle kaslarını kesiyordum. Gerçekten inanılmaz havalı ve masum görünüyordu. Yanaklarımı ısırıp ölümüne sıkmak istiyordum. Ben ne saçmalıyordum? Odamda bir katil vardı ve ben onu küçük bir bebekmiş gibi sevmekten bahsediyordum. Gerçekten bu çocuk benim psikolojimi bozmuştu. Deniz Bade'nin odaya gelmesinden hiç mi korkmuyordu? Yani öyle bir şey olsa olayın ucu bana fena halde dokunacaktı, ona bir şey olmayacaktı.

      Dolabımın önünde, katlamak üzere yatağımın üzerine attığım özel eşyalarım vardı. Eşyalarımı direk yere atmıştı. Bu sefer utancımı gözleri önünde yaşamamıştım. Eşyalarımı hemen toparlamak için işe koyuldum. Kısa bir sürenin ardında odamı toparladım. Deniz'in çıkardığı lacivert havalı tişörtüde katlayıp komidinin üstüne koydum. Deniz hala uyuyordu, ben ise onu izliyordum. Onu bu olayla değilde başka bir şekilde tanısaydım belkide ona daha farklı duygular besleyebilirdim. Bana kötü davranmasına rağmen ben hala onun ne kadar masum göründüğünü düşünüyordum.

       Odamı düzelttikten sonra artık şu bornozdan kurtulma zamanıydı. Burada giyinemezdim. Eşyalarım zaten banyodaydı. Kapının anahtarını alarak dışarı çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra banyoya ilerledim. Kıyafetlerimi üzerime geçirerek saçlarımı kuruttum. Tekrar odaya dönmeden önce Bade'ye çaktırmadan baktım. Hala televizyon izliyordu. Salona girdim.

"Bade pizza siparişi veriyorum."

"Ben yemeyeceğim. Aç değilim."

"Tamam." Salondan çıkarken çaktırmadan kapıyı kapattım. Böylece Deniz'i dışarı çıkarabilirdim.

"Kumsal ne yapıyorsun? Aç şu kapıyı, darlanıyorum." Bade'yi duyunca intihar etmek istedim. Böyle giderse Deniz bir süre daha odamda kalacaktı. En çok korktuğum da gece boyunca yanımda kalacak olması fikriydi...

       Kapıyı açarak özür diledim. Odama doğru yürüdüm ve kilitlediğim kapıyı açtım. Odaya girdiğimde Deniz'in hala uyuyor olduğunu gördüm ama bu sefer en sevdiğim yastığıma sarılmıştı. Telefonumu çalışma masamın üstünden alarak iki pizza siparişi verdim. Deniz'in yattığı bölümün yan tarafına oturarak kitap okumaya başladım. Kitap okurken arada gözüm Deniz'e kayıyordu. Çok tatlı görünüyordu. Bir süre sonra kapı çaldı. Bade bakmaz diye düşünerek ağır adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıya vardığımda pizzaların Bade'nin elinde olduğunu gördüm.  Sanırım parasınıda ödemişti. Adama "İyi akşamlar" diyerek kapıyı kapattı. Arkasını döndüğünde yüzünde şaşkın bir ifade vardı.