Yıllar Sonra...

77 7 0
                                        

Ben bu mesafeyi kapamak üzereydim. Ama o lanet asansör çalıştı! Celine bana sevinçle baktı.
C: Çalıştı! :D
B: Evet, yaşasın ki çalıştı.
Bunu oldukça ruhsuz söylemiştim.
C: Teşekkürler, sayende korkmadım. :D
Bana sarıldı. Yüzümde istemsiz bir sırıtma vardı. Bir ayrıntı daha: hala kucağımdaydı. Sanırım bunun farkına vardığında indi.
B: Önemli değil ama... sana kızgınım ben.
C: Ne oldu? :(
Dudaklarını büzdü. Bu kadar sevimli olmayı nasıl başarıyordu? :) Bu hareketi beni istemsiz güldürdü.
B: Çünkü... ben yanındayken korktun.
C: Blake, klostrofobi çok kötü bir şey. Yaşamadan anlayamazsın. Yanımda kimin olduğuyla ilgilenemiyorsun, tamamen başka bir zihniyettesin sanki.
B: Tamam ama klostrofobi dışında kabul etmiyorum.
C: Edebilirsinde.
B: Efendim?
C: Yani sen yanımda olmasaydın bayılmıştım. :)
B: Yok önemli değil ama asıl konu neden benden kaçtın bir anda?
C: Senden kaçmadım, dedim ya kız kardeşim gelicek diye.
B: Aa o mesele sana benziyor mu?
C: Hayır, bildiğim kadarıyla çift yumurta ikiziyiz.
B: Zaten sana kimse benzeyemez. Oha lan ben ne dedim öyle! Umarım duymamıştır.
C: Efendim? :D
B: Yok bir şey.
C: Tamam, ben Sunny için bir şeyler bakıcam.
B: Tamam, bende geleyim.
*********1 saat sonra**********
Blake beni eve bıraktı. Cidden ona çok haksızlık etmişim o kadar iyi tatlı ve düşünceli ki! :) Asansörde yaşananları hatırlamak bile istemiyorum anında yanaklarım kızarıyor. :) Neyse ki oda üstelememişti. Eve girdiğimde kızlar evi çok güzel süslemişlerdi.
C: Yaaa, ne güzel süslemişsiniz !!
A: Sağ ol canım da çok bir şey almamışsın. Niye bu kadar geciktin?
C: Asansörde kaldım ve o lanet krizi geçirdim.
I: Yaa kuzum kıyamam iyi misin, ne kadar kaldın orda?!
C: 15 dk falan.
İ: Celine seni sakinleştirecek biri yoksa sen nasıl bayılmadın?
C: Vardı... :)
A: Oo! Bakışından anlaşılırsa bu kişi Blake! ;)
C: Oha! Nasıl anladın lan?
A: Boşver sen onu naptınızz? :D
C: Ya... anlatmak istediğim bir konu değil.
I: Ouu yanaklar kızarmış, kesin bir şey oldu anlat! :)
C: Ya sakinleştirmeye çalıştı ve başarılı oldu. Ben ona kaba davrandığım için üzgün olduğumu, o da hatanın onda olduğunu söyledi. Bu arada kucağındayım ama!
I-A-İ: Neee?! :D
C: Ya sakinleşmem için işte :). Sonra... Sonrası yok hatırlamıyorum.
A: Yemezler kızım noldu da bu kadar utanıyorsun?  :)
C: Yanlış anlamadıysam eğer beni öpmek için bana yaklaştı. :)
I-A-İ: Neeeeeee :D !!!!!
C: Ta ki asansör açılana dek... :/
A:Ya kızımm bu nasıl şans...
Alara'nın sözünü kesen şey kapının çalması oldu. Kapıyı açtığımda benim boylarımda, benim kiloma yakın, sarışın mavi gözlü bir kız vardı.
C: Kime bakmıştınız?
S: Ben Celine'e bakmıştım.
C: Benim. Evet?
S: Celinee?!!
Kız bana birden sarıldı ve ağlamaya başladı. Çok şaşırmıştım. Kızlara döndüm onlarda benimle aynıydı.
C: Pardon, kim olduğunu öğrenebilir miyim?
S: Sunny.
O an yaşlar gözümden sel gibi boşaldı. İkimiz de birbirimize sarılarak ağlamaya başladık. Gerçekten o buradaydı! 15 yıldır göremediğim ikiz kardeşim yanımdaydı.
C: S-sen benim her şeyimsin!
S: Sen de benim!
Daha da çok ağlamaya başladık. Sakinleştiğimizde kızlara baktım. Onlarda ağlamıştı koşup onlara da sarıldım.
****** saatler sonra *******
Blake'den:
Saat 19.54. Celine hala yok, tamam ikiz kardeşi gelmiş ama yani benimle de az görüştü. Blake toparla kendini, salaklaşma!
Celine'den:
C: Sunny seni tanıdığıma çook ama çok mutluyum, artık bizimlesin, değil mi?
S: Aynen öyle KARDEŞİM! :)
C: :D Hiii kızlar! Saat 19:57 gitmem lazım!
A: Nereye, kız daha yeni geldi?
C: Şey... Blake'e söz vermiştimm.
A: Ha, şimdi anlaşıldıı :)
S: Blake?
I: Gray canım Gray:)
S: Ohaa kızım ne duruyorsun, gitsene! :)
C: Ya seviyorum siziii ya öptüümm!!! :D
******Blakeden******
Saat 19:59 ve hala yok derken ardı ardına çalan kapıya yöneldim. Celine gelmişti :)
B: Ee, iyi misin? :)
C: İyiyim. :)
Bunu nefes nefese söylemişti.
B: Sen koştun mu?
C: Evet, gecikmek istemedim. :)
B: Tamam, gel hadi. ;)
*******Alara'dan******
Sunny'i çok sevdim, tıpkı Celine gibi sanırım iyi anlaşacağız. Kapı çalınca ayaklandım ve kapıyı açtım. Ohaa Charles?!!
A: Charles?!!
Ch: N'aber? :) Canım sıkıldı, seninle yemek yiyelim dedim... Kötü mü? ;)
A: Hayır. :D Hayır, hatta mükemmel; bekle hemen giyinip geliyorum.
Üzerime şık bir şeyler geçirdim ve kızların konuşmasına bile fırsat vermeden çıktım.
A: Sen canın sıkılınca kızları yemeğe mi çıkarırsın?
Yüzümde hafif bir tebessüm taşıyordum.
Ch: Yok, sadece sevdiğim kişileri. ;)
A: N-nasıl yani beni seviyor musun? :)
Ch: Evet ama senin sevdiğin anlamda değil. Yanlış anlama ama... ben seni hatırladım. DM'den attığın mesajlara göre biraz yapışkansın sanırım.
Gözyaşlarım boşaldı nasıl bu kadar iyi biri nasıl böyle olabilir?
A: Oğlum!!! Aşığımm lan ben, aşıkk!! Yapışkan da değilim insan sevdiğine böyle şeyler diyor ama sen ne anlarsın kalpsiz öküz!!
Çok bağırmıştım ama o bana kızması gereken yerde sırıtıyordu.
Ch: Bir dakika dur! Sen ne dedin, aşık mısın bana? :))
Eyvah!! Artık istesem de toparlayamam. Ne yapalım, katlanacağız artık.
A: Evet ve şimdi git bir daha asla bana görünme!
Ch: Asla gitmem.
Bana yaklaşmaya başladı... Ne yapıyordu?!
O yaklaştıkça ben uzaklaştım. Duvara gelince ellerini iki yanıma koydu.
Ch: Bende... ;)
A: Ne sende?
Gözlerim pörtlemişti adeta!
Ch: Ben de seni seviyorum. :)
Dayanamdım, boynuna atladım; o da beni döndürdü. Gerçekti, aşık olduğum kişi beni seviyordu!!!
A: Yani, şimdi o zaman biz şey miyiz?
Ch: Evet canım, sevgiliyiz. ;)
A: Ya Charles sen dünyadaki en tatlı sevgilisin!!!
^^^^^^^Celine&Blake^^^^^^^
***Blake'den***
C: Ne yapacağız?
B: Bilmem, ne yapmak istersin?
C: Aa olmaz patron, senin dediğini yapacaktık.  :)
B: Hmm, peki o zaman; prenses hazretleriyle yemek yemek istiyorum. ;)
C: Ayy ne yiyeceğiz, ben bayağı açım.
B: Bende ya, hmm gel pizza yapalım.
C: Yapalım derken? Ben yemek yapmayı falan bilmem.
B: Ama ben bilirim, gel şuraya.
Elinden tutup mutfağa götürdüm. Ben hamuru havada çevirirken o da aynısını denedi hamur yüzüne düştü. İkimiz de kahkahaya boğulduk. Yüzünü temizledi ama bir parça un vardı, ona yaklaşıp temizledim ama baktığım şey gözleriydi. O da bana bakıyordu... bu aramızdaki neydi?
*****Alara'dan****
Ch: Sevgilim?
A: Evet, aşkım.
Ch: Bugün sende kalabilir miyim?
A: Aa o soru mu! Tabii ki kal Ilgın ve İlknur'uda seninkilere yollarız :)
Ch: Ok, tamamdır. :)
****Celine'den***
C: Blakee sos nerede?
B:Hemen üstte ki dolapta.
C: Şey... kalmamış! :(
B: Dur, ben bodrum kattan inip alırım.
C: Hayır hayır, ben giderim. :)
B: Peki, hemen asansör şurada, -1'e basman yeterli. ;)
Blake asansör dediğinde boğazım düğümlendi resmen ama çaktırmadım.
C: Tamam. :)
Asansöre bindim. Gayet güzel çıkıyordu. Durdu. Bir anda durdu.
C: Celine sakin ol, bir şey yok. :/ Her şey normal, birazdan çalışır; sakin ol.
Kalbimin ritmi hızlandı ve nefes almam zorlaştı. Olmaz hayır, lütfen; olmazz!
C: Sakinn ol, Blake var.
Hayıırr kimmsee yokkk!! (Artık ağlıyordum.) İmdaat, ben nefes alamıyorum!! Lüüttffenn Blakee imdaat!! Dayanamıyorummm!! Lütfen, imddaat!!
Ciğerlerime hava inmiyordu. Nefes almaya çabaladıkça daha kötü oluyordum ama artık dayanamıyordum.
Siyah, gözümün önüne perde gibi düştü.
****Blakeden****
Celine 20 dakikadır yok. Bulamadı mı acaba? Neyse, ben bir bakayım en iyisi.
Asansöre binmek için kapıyı tuttum, açılmıyordu. Olamazz!
B: Celiinnneee!!! Duyuyor musun? Celinnee!
Hayırr, onu tek başına nasıl gönderdimm ben!Kız bugün 2. Kez kaldı yaa. Ay, kesin ağlıyordur şimdi.
Asansör sonunda çalıştı. Hemen kapıyı açtım. Hayıırr olamaz Celine bayılmış, bugün dediği bu olmalı; o sakinleşmeyince bayılıyor. Hemen kucağıma alıp odama götürdüm ve doktor çağırdım..
Dr: Merak etmeyin, önemli bir şeyi yok. Ama bu genç bayan klostrofobiyi yaşandığından daha ağır geçiriyor.
B: Yani?
Dr: Yani tekrarlanmamasına özen gösterin Bay Gray. Aksi takdirde kötü nedenler olabilir.
B:  T-tamam ne yapabilirim?
Dr: Sevgilinizi bir tatile çıkarın, kafası dağılsın. Mesela Miami.
B: Tamam, çok sağ olun.
Celine yavaş yavaş ayılıyordu. O uyandığında kendimi ona sarılırken buldum.
B: Özürr dilerimm! Çok özür dilerim.
Beline sarılmıştım. Oda kollarını boynuma doladı ve saçımla oynarken:
C: Senin bir suçun yok, diye fısıldadı. :)
Ani bir hareketle onu kucağıma oturttum.
B: Tatile çıkıyoruz.
C: Ne?
B: Ne demiştim sorgulama yap. 3-4 gün yokuz arkadaşlarına söyle merak etmesinler.
C: Peki... :)
B: Bugün asansörde ne olduğunu hatırlıyor musun? :)
C: Hayır. :)
B: Hatırlatmamı ister misin? :)
C: Bilmem, belki? :)
Ona doğru yaklaşmaya başladım, o da bana. Yine de aramızda milim var... daha da yaklaştım, yaklaştım...

Asla Pes EtmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin