Asla Pes Etme

Özeller

Celine'den:
Bir dakika ama-ama bu Joey. Bizde onu korkuttuk sanırım çünkü o anki hırsla elimdeki patlamış mısır kovasının içindekileri yerdeki meyve çöpüne basıp havaya uçmaları sağladı. Joey'de öyle. Buna bir son vermeliyim.
C: Duruun! Kızlar! O Joey!
I: Ne?
A: Ne? Aa evet filmin etkisinde kalmak bu olsa gerek.
J: Finn nerde!?
A: Ne Finn'i?
J: Bana yalan söylemeyin duydum onu.
I: Fiin mi? O burada değil! Joey o duyduğun televizyondan gelmiş olmasın.
J: Ne burada değil mi? Ben sanmıştım ki-
I: Sen sanmıştın ki Finn burada evet tamam.
Bu sırada Blakeler de gelmiş. Joey'i evde bulamayınca buraya da şüphelenip gelmişler. Her şey bir yanlış anlamadan ibaret.
Ch: Burada ne oldu?
B: Joey? Buraya ne oldu böyle?
J: Iı şey ıı... Ben her şeyi yanlış anlamışım (bütün olanları anlatır)
Ch: Yine mi?
B: Ahahaha :D
C: Haha :D
A: Ee yemek nasıldı?
Ch: Tabiki çook sıkıcıydı :(
B: Celine olmadan her şey sıkıcı :(
C: Yaaa 😍 seni yerim ben koalam:)
B: ;))
J: Ben evde çok eğlendim:) Aa ev demişken ben herşeyi açık unuttum!!
B: Herşeyi derkenn?!
J: Işık,televizyon vee..... Mikrodalga!
M-C-A-I-B-Ch: Mikrodalga mıı?!
J: Ayy bağırmayın be! Telaşla çıkarken unuttum işte!
M: Şaşırdıkmı? Tabiki hayır;)
J: 😑
I: Yaa benim şapşikimm!!
C: Ilgın sanki sen farklısın :))
A: Hahaha :D
M: Gençler ya şimdi konuşuyoruz ama birazdan evimiz patlayacak falan gitsek mi hani?:)
B: Aaa! Doğru görüşürüz kızlar, görüşürüz aşkım ;)
A-I: Görüşürüz:))
C: Görüşürüz <3 :))
Charles'dan:
Koşarak eve gittik ve mutfağın her yeri patlamış Mısır olmuş !! Joeyy!! Hepimiz pis pis Joey'e baktık!
J: Yaaa nee?! Siz de Newt!
B: Hii deme adını!!
J: Yada Sam!
Ch: Aaaay şunların adını ağzına alma!
J: Yaa görün ne sinir bir şey! Bende Finnler bunlar geldi kızların yanına sandım elimde kolamla koşarak çıktım!
B: Sanırım bir de battaniye:)
M-Ch: Ahahahah :D
J: Aa bay musti sende mi burdaydın? :)
M: Olamaz ona hala bay musti dediğini bilmiyordum:))
B: Evet en son 2 yıl önce bu konuyu aştığımızı sanıyordum Joey?!😂
J: Sanki senin diş peri prensesine laf etmedik Blake Bey!
B: Bayan Susan'a laf etme!
Ch: Hahaha :D
B: Charless ! Sen hiçç gülme Bayan Vak Vak'ı atmadığını biliyorum!
Ch: Hiçte bile o çoktan gitti!
J: O yüzden mi her küvete girdiğimde yanıma yüzüyor?!
M:😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂 ben bunları hayır kurumuna vermiştim ne ara gidip aldınız?!
J-B-Ch: Uykun fazla ağır Mark:)
M:Iıı beyler bir arkanıza baksanız diyorum:)
Üçümüz birden arkamızı döndük kızlar yerde gülmekten ölmüşler hatta ağlamışlar resmen!😑 ayy rezil olduk!
B:Ne kadarını duydunuz?!
C: Musti'den Vak Vak'a kadar herşeyi duyduk😂
J: Ha haa çok komikk!
I: Hahhaa evet öyle bay musti 😂
A: Ahahah he şu ördek neydi heh😂 'Bayan VakVak' hahahaha😂
M: Üzgünüm beyler cidden komik😂
J: Hımmm madem sırlar bugün öğrenildi:) dökülün!
Kızların gülmesi bir anda kesildi ve birbirlerine döndüler.
A: B-bizde sır falan yok!
B: Ahahaha yemezler hadi😂
C: Off tamam benim gece uyuduğum bir ayım var adı da Blake!
Blake'in gülümsemesi dondu ve hepimiz onun bu ifadesine güldük :)
B: Heyy😂
A: Eskiden beri var olan fakat benim üzüntülü günlerimde bana çok yardımcı olan tek gözü çıkmış, tek ayağı yok ve bir kolu kayıplara karışmış bir pandam var😂 şuan ki kimliği Charles Gitnick;)
Ch: Söylecek bir şey bulamıyorum:)
A: Öylemi Bay Vak Vak:)
J: Ilgınn?:)
I: Ben söylemem!
C: Tamam o zaman ben söyleyim:) Ilgın oyuncak bir geyiğe atlet giydirip adını Joey koydu😂
J: 😂😂 pekala hepimiz çılgınız! Peki ya Mark!
M: Off tamam :) beyler siz bilirsiniz 5 yaşımdan beri yıkamadığım basseball çoraplarım var😂
B: Olamaz Demekki arada gelen koku oydu?!!
Ch:😂😂
M: Hiçte bile adeta waffle gibi kokuyorlar😂
A: Tamamm bence bu kadar yeterrli :))
I: Aa ne diycem! Bugün bizde kalsanıza:)
Der demez Joey yastığını ve battaniyesi bay mustiyi alıp kapının dışına koştu:)
B: Joey napıyosun?😂
J: Ilgıncım bi gelir misin?
I: Niye noldu?
J: Ya sen kapılardan iyi anlarsın da-
I: Ben mi😂😂
J: Eveet sen şu kapı biraz gıcırtı yapıyorda acaba neden bir bakar mısın canım?
M: Oğlum bu benim işim boşuna kızı yorma
B-Ch: Aynen.
J: Sen ılgın mısın Mark. Sen bir dur Ilgın bakıcak.
I: Of tamam tamam gitmezsem susmayacak he noldu neresi gıcırdıyo?
Ilgının lafı biter bitmez ılgını kendine çekip kapıyı üstümüze kilitledi.
A: Al işte. Joey bu ne şimdi.
C: Aynen Joey açar mısın kapıyı.
J: Kalma teklifini kabul etmeyecektiniz napıyım başka seçeneğim yoktu ben sevgilimle baş başa kalmak istiyorum hem bizi bölebilecek Celine&Blake çiftide yok
Ch: Bizi de çıkarsaydın ya manyak! bizi bölebilecek Celine&Blake çifti var ama..
A: (koluna hafifçe vurur) Charles!😂
C: aa şunlara bak Blake. Biz ne kadar rahatsızlık veriyormuşuz..
B: Aşkım ama şimdi haklılar yani sürekli bölen biziz😬
C: Ne güzel sevgilini koruyosun sen öyle.
A: Ya canım takma sen şunları hiçte rahatsızlık vermiyosunuz dimi ılgın?
C: Bak Ilgında cevap vermiyor işte...
Ch: veremez çünkü gitmişler.
B: Joey aç şu kapıyı!
M: Bari beni çıkartsaydın! Lanet olsun. Sevgilerin arasında kaldım.
Ch: Markcım senin kaderin böyle yapacak bir şey yok. Bütün gece buraya tıkılı kaldık arkadaşlar.
C: Yapacak bir şey yok ama bırdan çıkınca Joey'e ne yapacağımı biliyorum. Ilgın gelip açabilir.
B: Sanki Joey buna izin vericek.
A: Belli olmaz ;D
Ilgın'dan:
I: Joey senin amacın ne? Ayrıca keşke Mark'ı çıkarsaydın. Yazık değil mi ona?
J: Hayır değil. Eğer o dışarıda olursa onları çıkartır ordan. Kapı gerçekten gıcırdıyordu. Umarım açabiliriz.
I: Nee! Ciddi misin?
J: Yarın bakarız.
I: Hayır Joey şimdi gidiyoruz. Hem Celine'nin klostrofobisi var.Ben gidiyorum.
J: Kocaman oda yaa bir şey olmaz. Gitme. olmaz, diyip kolumdan tuttu kendine çevirdi.
I: Tamam gitmiyorum ama sadece senin için.
J: ;) Canım sevgilim benim. O geyiğe bakabilir miyim? Benden daha mı iyi acaba.
I: Geyik kendini karşılaştıran bir sevgilim var. Ne mutlu bana.
J: İyi o zaman biz böyle duralım, geyiği bahane etmiyim.
Bir süre sarıldıktan sonra Joey'in uyuduğunu farkettim.
I: Joey, dedim sessizce ama tık yok. Yavaşça yattığım yerden doğruldum ve parmak uçlarımla karşı odaya geçtim. Anahtar kapının yanındaki masadaydı. Anahtarı alıp kapıyı açtığımda çok tatlı bir manzarayla karşılaştım. Hepsi birbirine sarılmış uyuyorlardı. Kapıyı kitlemeden kapatıp Joey'in yanına geri döndüm.
J: Ilgın?
I: ...... :/
J: Ne oldu?
Bunu o kadar uykulu söylemişti ki bende durumdan istifade onu geçiştirdim.
J: İyi öyle olsun bakalım.
Ertesi sabah...
Charles'dan:
Off bu koku da ne? Çok güzel kokuyor. Acaba hala odanın kapısı kitli mi? Kapıya doğru yürüdüm ve evet açık. Aşağıya indim. Ilgın ve Joey kahvaltı hazırlamışlar.
I: Günaydın.
Ch: Günaydın.
J: Charles? Bir dakika. Ilgın?
I: :)
J: Bir dakika daha. Sen uyandın hatta ben sana ne oldu diye sormuştum.
I: Neyse ben gidip kızları uyandırayım.
J: Bende bir duşa giriyim.
Joey'den:
Duşa girmeden önce bende Markaları uyandırayım bari. Ilgın'la beraber merdivenlerden çıkıp odaya girdik. Fakat odada değillerdi.
I: Iı neyse dışarı çıkmışlardır.
J: Ben gideyim o zaman.
Duşa girdim. Yine mi!! Bay Vak Vak çekil şurdan. Elime aldım ve kenara koydum.
J: Bana Vaklama. Ayrıca öylede bakma. Suya geri koymayacağım seni. Biz olmadığımız zaman ne yapıyorsun? Raflardan bekliyorsun öylece. Sinirlendirme beni.
Celine'den:
C: Blake dur yoruldum.
B: Hadi Mark ve Alara gittiler bile.
C: Dur sadece iki dakika mola. Zaten iki tur kaldı. Neden durup dururken sabah sporu yapalım dedim ki. Kendin kaşındın.
B: Aynen. Bu yüzden başla. Eve vardık sayılır zaten.
Bir süre sonra eve geldiğimizde çok mükemmel bir kokuyla karşılaştım. Waffle. Iyy Mark'ın basseball çorapları. Waffledan soğuma sebebim oldular. Neyse.
Ch: Neredeydiniz siz?
A: Sabah sporu! :D
J: Günaydın herkese. Charles Bay Vak Vak'a sinir oldum. Yine yanıma geldi.
Ch: Şu konuyu kapatabilir miyiz?
J: Ahah tamam.
C: Oooo kahvaltı hazır gözüküyor.
B: Sen koşma zaten.
C: 😑
B: Tamam kızma aşkım. Waffle?
C: Olur.
Ch: Alara bizde bugün bir şeyler yapalım mı?
A: Çok iyi olur.
Off Blake şuan bende seninle bir şeyler yapmak istiyorum ama senin bana soracağın yok.
J: Eyvah!
I: Noldu?
J: Benim iki gün sonra ehliyet sınavım var.
I: Sen ne zaman ehliyet başvurusu yaptın.
J: Oldu bayağı.
I: Sözün var unutmadım.
J: Tabiki ;)

Arkadaşlar en kısa sürede yeni bölüm gelecek...