Yeni Yerler

29 2 0
                                    

Ilgın'dan:
I: Hayır! Ne olduğunu söyler misiniz!
Ellerime kelepçe taktılar.
Ch: Ilgın sakin ol, bir şey var demekki ifade verip geri geliceksin.
Beni arabaya bindirdiler ve yola çıktık. Ellerim titriyor.
Charles'dan:
Ch: Ne oluyor ya! Hani binin arabaya.
C: Acele et!
B: Celine sakin ol.
J: Avukat bulmamız lazım.
Ch: Joey dur. Daha ne olduğunu bile bilmiyoruz. O kadar ileri gitmez.
Vardığımızda, varmışlardı bile.
A: Koşun!
Off Alara sakin ol. Bir şey olmayacak. Lütfen! Alara'nın yanına gidip sarıldım ve ona herşeyin düzeleceğini söyledim ama bu onu teselli etmeye yetmemiş gibiydi. Birden sorgu odasından çıktı. Polisler onu bıraktılar. Elleri hala titriyordu. Eve geri döndük.
Ilgın'dan:
J: Ilgın hemen anlatıyorsun ne olduğunu!
A: Dur bir sakin bir yavaş.
I: Nicole ve Luna. Ben Luna'ya silah doğrultmuştum ya o yüzden.
A: Onlar hapiste değil mi?
C:Luna dışarıda.
Joey ayağa kalktı ve sinirden yüzü kıpkırmızydı. Onu ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Birden Kapıya yöneldi.
I: Nereye diyip peşinden koştum. Çıkarken Blake'in arabasının anahtarını da aldı. Ama onun ehliyeti yok ki! Joey bekle! Bir an bile duraksamadı ve gitti.
Ch: Nereye gitti o şimdi?
I: Kesin bir delilik yapacak. Nereye gitmiş olabilir?
C: Sence? Nasıl gideceğiz peki oraya arabayı da aldı. Taksi! Hemen arıyorum.
Taksi geldi ve bizi Nicole'ün evine götürdü ve vardığımızda kapıyı açan kimse olmadı.
Ch: Nereye gitti bu? Acaba Luna'yı alıp bir yere mi götürdü? Off.
Daha sonra rıhtıma gittik ama orda da değildi. Ardından sahil kasabalarına baktık. Yok! Kesin bir şey oldu. Buldum!
I: Kızlar hatırlıyor musunuz? Biz buraya ilk geldiğimiz gün bir göl gibi bir yerden geçmiştik. Acaba oraya mı gitti? Daha sonra oraya baktık ve orda da değildi. Mecburen eve geri dödük.
Ch: Biz çıkarken ışıkları kapattık diye hatırlıyorum.
A: Luna alıp buraya mı geldi?
Kapıyı açtık ve evet, Alara'nın tahmini doğru çıktı. Keşke evden hiç çıkmasaydık. Luna ve ikisi oturuyordu. Yanlarına gidip oturduk ve Luna:
L: Nicole hapiste olabilir ama ben varım. Sizin peşinizi kolay kolay bırakacağımızı sanıyorsanız yanılmışsınız. Kafa dağıtmak için kamp mı? Hadi ama sizi en son barda görmüştüm. Gazetecilerle röportaj yapıyordunuz. O gece özellikle Charles çok eğlendi, kabul edelim.
A: Seen!
Ch: Alara yapma onun istediği bizi kışkırtmak. İstediği şeyi ona verme, diyip kolundan çekip geri oturttu.
J: Para mı istiyorsun? Al senin olsun. Bu evi mi istiyorsun? Al o da senin olsun ama benim arkadaşlarımdan hiç biri senin olamaz!
L: Nicole bana demiştiki; O gün ben seni öptüğüm gün, işimiz bitince Joey senin olacak. İşimiz bitti. Nicole içerde kısmen mutlusunuz o Blake'i elde edememiş olsa da bir beraberliği var sonuçta. Ama benim yok.
I: Ne demek istiyorsun?
L: Aa ne demek isteğimi gayet iyi anladığınızı düşünüyorum!
B: Çık git bu evden! DEFOL!!
L: Tamam şimdi gideceğim ama dönüşümüz sert olucak, diyip kapıyı sertçe kapatıp gitti.
J: Offf!
C: Bir dakika -müz mü dedi o? Dönüşümüz! Hayır olamaz Nicole'ü hapisten çıkarttırıcak. Kampa gittiğimizi nerden biliyor.
Blake'den:
Tam o sırada Blake'e telefon geldi.
X: Blake bey, iyi akşamlar rahatsız ediyorum ama yeni bir turunuz daha olacak. Miami, San Diego ve Texas'da. Aynı şey Joey ve Charles içinde geçerli nasıl olsa aynı turlardasınız. Dört gün sonra Magcon binasında saat 14:30 da buluşmak dileğiyle iyi günler efendim.
B: Hayır durun. Bir dakika.
Adam telefonu kapattı. Nasıl söyleyeceğim şimdi onca derdin ortasında.
B: Arkadaşlar size birşey söylemem ge-
Tam birşey söylemem gerek diyip söyleyecekken Celine sözümü bölüp:
C: Asıl benim size birşey söylemem gerekiyor. Birkaç günlüğüne gidelim bu şehirden ya görmüyor musunuz Nicole ve Luna burada oldukları sürece biz mutlu olamıyoruz ama artık yetti! Sevdiğim insanlarla berabarken mutlu olamamam her gün başka kötü şeylerin çıkması çok saçma!
B: Celine tamam sakin ol şimdi size birşey söylemem ge-
Yine söylememe fırsat kalmadan bu sefer lafımı bölen Alara oldu.
A: Ay ama hayır niye sakin oluyormuş. Kız haklı sevdiklerimizle beraberken neden mutlu olamıyoruz cidden çok saçma deliricem ama artık.
B: Anlıyorum ama bir sani-
Ah harika yine söyleyemedim. Kızlar karşısındakileri dinlemeyi gerçekten bilmiyorlar evet bu seferde lafımı bölen Ilgın oldu. Evet Ilgın'ıda dinleyelim.
I: Celine ve Alara'ya katılıyorum bencede çok saçma ve bencede birkaç günlüğüne bu şehirden gidelim.
B: BİR SANİYE SUSARDA LAFIMI BÖLMEZSENİZ SİZE BİRŞEY SÖYLEYECEĞİM BENİ BİR DİNLER MİSİNİZ ARTIK!!!
C-A-I-Ch-J: Hey sakin ol.😂 Tamam seni dinliyoruz..
B: Sonunda. Teşekkürler. Şimdi lütfen lafımı bölmeden beni dinleyin. Daha demin bana bir telefon geldi. 4 gün sonra Yeni bir turumuz olacakmış.
J: Aaa nerede?
C-A-I-B-Ch: Joeyy!
J: ups pardon😶
B: Miami, San Diego ve Texas'da.
Ch: Tamam çok güzel kızlarda bizimle beraber gelirler hem zaten 3'üde bu şehirden biraz uzaklaşmak istiyorlardı onlar içinde iyi olur değil mi kızlar?
C-A-I: Evet tabiki.
A: Zaten sizi yalnız göndermeyiz ki biz.
C: Aynen öyle🤗
I: Evet ama küçük bir sorumuz daha var.
J: Şaşırdık mı arkadaşlar? Hayır!
I: Biz otelde kalırız. Eğer bende oraya gelirsem hiç bir kız Joey'in yanına yaklaştırmam haberiniz olsun!
J: 😊
C: Aynen.
A: Ahah kesinlikle.
Ch: Tamam o zaman işimizi garantiye alalım. Sizin dediğiniz gibi olsun.
B: Yoo gelsinler bana kalırsa.
I: Celine?
C: BLAKE!!
B: Şaka yapıyorum.
I: Ayrıca artık hayatınızada biz olduğumuza göre bu konuda bir takım kurallara ihtiyacımız olacak.
J: Neymiş o kurallar?
I: Birincisi o kızlarla aranızda sarılırsanız eğer ki sarılcaksınız en az 10 cm aralık olacak. İkincisi öpmek yok. Üçüncüsü-
J: Tamam yeter!
I: Dur ya daha lafımı bitirmedim! Üçüncüsü kızları sırta almak yok siz onların sırtına da binemezsiniz. Ha ama bir iyi kural bu sonuncusu getirdikleri pankart hediye tarzı eşyaları tabiki de alabilirsiniz. 😉
Joey çaresizce bana bakıyor.
C: Ve beşinci bir kural daha asla ve asla-
B: Celine lütfen.
C: Tamam ama sonuç olarak biz sizin iyiliğiniz için bunu yapıyoruz.
B: Ama Magcon turlar sizin isteğiniz doğrultusunda gerçekleşmiyor.
Sanırım bu lafımla onu biraz kırdım. Kolundan çektim ve bahçeye gittik.
B: Bak Celine seni ne kadar çok sevdiğimi ve ne olursa olsun seni asla bırakmayacağımı biliyorsun.
C: Ama orda sizinle vakit geçiremeyeceğiz ki.
B: Sana söz veriyorum öyle bir şey olmayacak, diyip onu kollarımın arasına aldım. Hadi gel içeri geçelim.
C: Alara ve Charles nerede?
I: Bilmiyorum. Biz birazdan dışarı çıkacağız. Öylesine dolaşmaya.
C: Dikkat edin.
I: Tamam. Joey hazırsan gidelim.
J: Bu soruyu benim sana sormam lazımdı. Tamam hazırım çıkalım.
Joey'den:
Evden ayrıldık ve sahil kasabalarına doğru yürümeye başladık.
J: Sahil kasabaları biraz uzak değil mi?
I: Uzak demişken. Joey. Senden bana bir söz vermeni istiyorum.
J: Tamam.
I: Bir daha her ne kadar sinirlenirsen sinirlen lütfen ehliyetin olmadığı sürece bir arabayı kullanmaya çalışma. O gün beni çok korkuttun. Ya kaza yapsaydın.
J: Söz ama benim ehliyetim olmasada araba kullanmayı biliyorum. Ha bu arada ehliyetimi alınca ilk iş sana araba kullanmayı öğreticem.
I: Bana?
J: Evet sana.
Biri bizi takip ediyormuş gibi hissediyorum. Ama Ilgın'a farkettirip endişelenmesini istemiyorum. Şaka mı bu? Köpekmiş. Artık en ufak bir şeyde endişeleniyorum. Ama bu elimde olan bir şey değil ki. Neyse sahil kasabalarına vardık. Uzun bir süre yürüdük fakat saat o kadar geç olmuşki güneş doğuyor. Zaman nasıl bu kadar hızlı geçiyor. En son onunla ilk kez tartıştığımızı ve geri dönmesi için sırtıma aldığımı hatırlıyorum. 😂 Çok yorulmuş görünüyor.
J: Çok yorgunsun sana yürümeyelim demiştim. Hadi gel biraz şurada ki banka oturalım. Banka oturduk fakat bir süre sonra Ilgın'ın uyuduğunu farkettim. Onu kucağıma alıp yola devam ettim. Eve vardık ama ben anahtarımı almayı unutmuşum kapıyı Charles açtı:
Ch: Sabah oldu neredesiniz siz?
J: Sahil kasabalarına yürüyerek gittik dönüştede dinlenirken uyuya kaldı bende bütün yol boyunca kucağımda taşımak zorunda kaldım.
O kadar yorulmuştum ki ertesi gün yani birkaç saat sonra gözlerimi açtığımda Ilgınla koltukta uyuyakalmışım. Saat ne 15:00 mı!
B: Oo günaydın. Pardon tünaydın. Saat kaçta geldiniz?
J: İnan bilmiyorum ama en son güneş doğuyodu. Soru sorma. Konuşacak halim yok.
B: Sen turlarda da böyle olursan artık kızların boynunda uyuya kalırsın Ilgın da o kızları ve seni parçalar. Sonra niye olaysız bir günümüz yok.
J: Blake lütfen sus kollarımı hissetmiyorum.
I: Günaydın size de. Kollarına ne oldu?
B: Ahaha.
J: Hiçbir şey. Gayet iyiler.
I: Emin misin? Ben en son bankta oturduğumuzu hatırlıyorum sonrası yok. Dur. Uyuya kaldım ve sen beni bütün yol boyunca taşıdın mı?
Evet dercesine kafamı salladım.
I: Benim fedakar sevgilim. Uyandırsaydın keşke.
J: Kıyamadım, diyip çaresiz bir şekilde sırıttım. Olsun yinede. Böyle bir anımız daha oldu.
C: Oo yeni mi uyandık?
A: Aşkam oluyor haberiniz var mı? 😂
J: Tamam 5 dakika daha uyiyim.
Alara'dan:
Charles nerede? Odasına gittim. Evet orda televizyon izliyor. Yanına uzandım.
Ch: Seni çok özledim biliyor musun?
A: Bende.
Ch: Alara.
A: Hı.
Ch: Biz hiç ayrılmayacağız dimi?
A: Tabiki de hayır.
Ch: Tamam o zaman.
Neden sordu ki şimdi bu soruyu? Anlamadım. Birden televizyonun ekranı karardı filmdendir diye düşünüyorum. Ama hiç de beklediğim gibi olmadı. Charles bana bir video hazırlamış. Videoda:
Ch: Alara seni çok çok çok seviyorum. Ben hayatım boyunca ilk defa bir insanı bu kadar çok sevdim. Bazen soruyorum kendi kendime; bu kız beni bırakıp gidese ne olur diye ama sonra diyorum ki kendine gel Charles böyle bir şey olmayacak. Seni zamanı gelince ailemle de tanıştıracağım ama bunun için biraz bekleyeceksin. Sen bana anlatmıştın bize nasıl aşık olduğunuzu. Hatta bi keresinde bana "sadece bir kere sarılmak için kilometrelerce yolu gitmeye değer insanlar vardır." Demiştin ve eklemiştin "işte sen o insansın" diye. Bende şimdi sana diyorum ki" bu hayatta her zaman karşına bir takım sürprizler çıkar ve sen bazılarını değerlendirirsin veya değerlendiremezsin, tamam lafı uzatmayacağım Alara biz sonsuza dek birlikte olalım mı? Bu lafı söylemek için daha çok erken erken ama benim düşüncelerim böyle. O muhteşem günlerin zamanı da gelecek tabiki.😉 Biz kez daha söylüyorum ve ölene kadar söylemeye devam edeceğim Alara seni senden daha çok seviyorum!
Video kapandı ve Charles bana bakıyor ve bende ona.
A: B-Ben ne diyeceğimi veya nasıl davranacağımı bilmiyorum şu anda. Charles bu-bu çok güzel. Ardından göz yaşlarım sel gibi geldi. Hayatım boyunca ilk defa mutluluktan ağlıyorum. Charles seni asla bırakmayacağım. Asla! Bana sımsıkı sarıldı ve gözlerimin içine doğru baktı. Veee romantik anları bozan büyüük çiftimizz tabiki odaya dalar 😂
C-B: Sel... ooww yins bozduk değil mi?
Ch-A: 😂 Evet ama alıştık artık.
B: Oha o kadar mı böldük be Celine alışmışlar.
C: Amann bölsek ne olcak? Arkadaş değil miyiz biz? Niye utanıyorsunuz ki?
Ch: Aynen ya! Celine haklı. Dedi ve beni bir anda kendine çekti ve dudaklarımdan öptü. Şuan kırmızı rengine büründüğümü hissedebiliyorum.
A: Charless!
Ch: Evet:)?
C: Hahaha kız kırmızı oldu:)
B: Celine?
C:Blake aklından bile geçirme!
B: Off tamam ya:/
A: Ee siz niye geldiniz?
C: Artık eve gidelim diycektim yine bunların evine yerleştik 2 gündür.
A: Aa aynen.
B: Ben gitmeyin dedim ama?
A: Yok yok bizim de bir evimiz var gidelim.
C: Evet hem biz 4 günde anca toplarız bavulumuzu. Hee bu arada kaç gün kalacağız?
B: Gün mü? 2 hafta kalcaz.
A-C: Ohaaa o zaman bizz hemenn gitmeliyizz! dedik ve aşağı koştuk Ilgın'ı da alıp eve gittik.
4 gün sonra...
Celine'den:
Sonunda 4 günde hazırlanmayı bitirdik bizim kızlar olarak toplam 6 valiz 3 çantamız var. Sanırım biraz abarttık ama yani 2 hafta çok uzun bir süre yani. Ben kendi kafamın içinde giderken ne giysem diye düşünürken odamı çook ama çok dağıttığımı farkettim. Havalar da artık biraz biraz soğuduğu için biraz kalın giyinecektim. Tur otobüsü NY'dan kalkacak o yüzden havaalanına giderken çok da abartı giyinmeye gerek yok. Giyindim ve odamı topladım ve aşağı indim kızlarda hazırdı.
A: Kız daha da gecikseydin?
C: Kız odam fena dağılmış onu topladım.
I: Ya kızlar 6 valiz 3 çanta bunlar nasıl taşıycak bunları? 😂
C-A: Amann taşısınlarr 😂
I: Ama yazık değil mi!
C-A: Yoo😂
I: Siz bilirsiniz. Ben bahçedeyim sizi bekliyorum. Aa gelmişler bile. Onlar sadece birer bavul almışlar. Iı tamam ama olsun.
Blake arabayı garajdan çıkardı.
B: Hadi ne bekliyy... Oha ne aldınız o kadar.
C: Iııı...
B: Siz binin biz hallederiz.
Biraz sonra hava alanına vardık ve Magcon turun bizim için ayarlamış olduğun jete bindik. Ardından pilotumuz konuşmaya başladı:
X: Sayın yolcularımız uçuşumuz 2 saat sürecektir. Hava akımları dolayı uçağımız rötar yapabilir, hava parçalı bulutludur. İyi yolculuklar dileriz.
J: Ilgın? Sen yükseklik korkun olduğunu bile bile neden uçağa bindin.
I: Senin için.
C: Blake, ilk önce nereye gideceğiz?
B: Hımm. Miami.
Ch: San Diego
J: Hayır! Texas'a.
C: Off çok uzun bir yolculuk olacak
A-I: 😂😂😂😂

Asla Pes EtmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin