Tuhaf...

85 7 0
                                    

Tanıdık karanlık...
Blakeden:
Kahretsin! Üzülmemesi gerekiyordu! Nicole! Sen bittin! Celine'i alıp en yakın hasteneye gittim. Doktora önceden yaşadıklarını anlattım.
Dr: Üzülmemesi gerekiyor.
B: Onu biliyoruz zaten!
Dr: Bakın Bay Gray, Bayan Moon klostrofobi hastalığından dolayı normalde yaşanılan duyguları daha ağır yaşıyor. Yani üzüldüğünde sandığınızdan 2 kat daha çok üzülüyor,olabildiğince onu üzmemeye özen gösterin.
B: Zaten bu tatil onu mutlu etmek içindi.
Dr: O zaman neden üzgün?
B: Bakın bu özel bir mesele.
Dr: Hastanın ne yaşadığını bilmem gerekiyor ki bu süreci atlatmasında yardımcı olayım.
B: Ne anlatabilirim ki? Onunla 3 haftadır tanışıyoruz.
Dr: Mesela bana onunla aranızda geçen her şeyi anlatın.
B: Peki.
Blake her şeyi anlatır.
Dr: Peki bu çok özel olacak ama, siz sevgili misiniz?
B: Hayır.
Dr: Anlattığınız şeylere bakılırsa öyle anlaşılıyor. Bir soru daha sorabilir miyim?
B: İstediğinizi sorun artık özel mi kaldı.
Dr: Ona karşı bir şey hissediyor musunuz?
B: Onu ilk gördüğüm an sıradan,kendini beğenmiş fandan başka bir şey olarak görmedim ama tanıdıkça sürekli onunla zaman geçirmek istiyorum. Nedense uzak kalınca mutsuz oluyorum. O gözleri bana bakınca sanki dünya duruyor, hiçbir şey umrumda olmuyor,sadece gözlerine bakıyorum. Bazende sadece inceliyorum o saf güzelliğini:)
Derin bir iç çektim.
Dr: Bay Gray biliyorum bunu söylemek bana düşmez ama siz bu kıza fena tutulmuşsunuz :)
B: Cidden mi?
Dr: Baya hemde:) Ama asıl konu o size aynı şeyleri hissediyor mu?
B: Evet :) eminmiyim diye sormayın çünkü hiç olmadığım kadar eminim:)
Dr: Madem ikinizde bu kadar iyidiniz niye şuan bu kız burda?
B: Eski arkadaşım Nicole. Ailelerimiz iş ortaklığı yüzünden çok yakın arkadaştı ve Nicole beni seviyordu, ailelerimiz bizi zorla sevgili olmaya zorladılar zaten 2 hafta sürdü katlanamadım. Peşimi hiç bırakmadı, sürüngen gibi bir şey baya da çatlak. Ama bunu Celine'e anlatamıyorumm! Hem Nicole'le birlikteyken 11 yaşındaydım hiçbir önemi kalmadı, birlikteykende önemi yoktu zaten.
Dr: Hmm kadınları bilirsiniz işiniz biraz zor.
B: Fazla zor:)
Dr: Bu arada Bay Gray Bayan Moon ayılmıştır bir bakalım isterseniz?
B: Tabi.
Arkamı döndüğüm anda Celine'i gördüm. Yoksa duydu mu tüm dediklerimi! Yuh resmen tanımadığım doktora kızı sevdiğimi söyledim. Şaşkınca bana bakıyordu. Kesin duydu ama ne önemi varsa.
B: Sen ne zamandır ordasın?
C: Ş-şimdi geldim, lavaboyu arıyordum.
Baya rahatlamıştım ama içimde duyduğuna dair bir his vardı.
B: Peki ne zaman burdan gidebiliriz?
Dr: Bayan Moon ayıldığına göre gidebilirsiniz.
Celine'den
Duyduklarım gerçek miydi emin değilim.Ama eğer gerçekse Blake'in dediklerine inanadım sanırım. o Nicole denen alçak aramızı bozamayacak. Ama yinede ona çok kırgınım onunla barışmak istiyor muyum bilmiyorum. Ama ona kıyamayacağıma eminim. Lavabodan çıkınca odama doğru yöneldim. Blake yatağın yanındaki koltukta uyuya kalmıştı. Ne kadar tatlı görünüyordu. Yatakta duran battaniyeyi üstüne örttüm. Saçlarına dokunmak istedim ama hayır! Bunu yapamazdım. Blake uyanana  kadar bende yatakta oturup onu izledim. Sonunda uyanmıştı.

B: Sen beni bekliyordun?
C: Evet.
B: Neden uyandırmadın?
C: Gerek görmedim.

Blake'den
Bana hala çok soğuk davranıyor. Belkide konuşulanları duyması daha iyi olurdu. Bir daha cesaretimi toplayıp asla böle bir şey söyleyemem. Celine' nin isteği üzerine Los Angeles'a geri döndük. Celine'i eve bıraktım ardından ben de eve geçip kendimi uykuya bıraktım.

Ertesi gün 19:45

Joey'den:
Benim cephede her şey yolundayken Blake ve Mark'ın kilerde pek öyle sayılmaz. Mark'ın sıkıntısı çok büyük olmasada Blake'de işler pek yolunda gitmiyor. Onların kafalarını dağıtmak için birazdan bara gideceğiz.

Asla Pes EtmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin