"GÜNAYDIIIIIIIUUIUUUIIN YAVRUMMM" diye viyakladım ve Çınarın üstüne atladım. Gülümsedi ve gözlerini açtı.
"Günaydın" dedi uykulu sesiyle.
"Kalk hadi" dedim ve üstüne uzadım
"Neden kalkmamı söyleyip üzerime yatıyorsun ?" Dedi ve küçük bi kahkaha attı.
"Çünkü çok rahatsın. Ponçik ve tontiş."
"Uykunmu var senin."
"Hayuıuııııuıır. Sen tontişsin ondan"
"Erken mi kalktın yavrum"
"Aaaa şey. Birazcık."
"Uyu o zaman" dedi ve ellerini belime koydu. İçimin hoş olmasıyla birlikte gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
***
Gözlerimi araladığımda tektim. Çınar aşağı inmiş olmalı diye düşündüm ve ayağa kalktım. Merdivenlere yöneldim ve aşağı indim. Çocuklar yine televizyonun karşısına dizilmişti.
"Nabıyonuz yavrular" dedim uykulu sesimle.
"Aaaa günaydııın uykucu at." Dedi cano
"Sanada."
"Dur lan ne sanadası ne diyorum ben ya çıldırıcam wkdlflocld." Diye düzelttim kendimi. Mutfağa yöneldim deli gibi çikolata aramaya başladım.
"YA BU EVDE ÇİKOLATA YOKMU!!" Diye bağırdım.
"Bitti zua." Dedi emre.
"ÜF!!. Ben bakkala gidiyorum." Dedim ve unicornlu tulumumla dışarı adımımı atıp ayakkabılarımı giyindim. Bakkala doğru yürümeye başladım. Bakkalın yanına geldiğimde içeri girdim ve ne bulduysam aldım. Ödeyip çıktım. Kaldırımda yavaş yavaş yürürken etrafta fazla kimsenin olmadığını farkettim. Yanımda siyah bir araba durdum. Pek umursamadım ama meraktan baktım. İri yarı bir adam inip bana doğru ilerledi.
"Noluyor lan." Ve adımlarımı hızlandırdım. Adam koşmaya başladı. Tam bende hızlanıcakken beni yakalayıp ağzıma bir bez tuttu. Son hatırladığım şey ise elimden düşen poşey ve beni kucaklamasıydı...
Bir kaç saat sonra Çınarın anlatımından ;
Yağmur gideli nerdeyse 2 saat olmuştu. Ve hala geri gelmemişti. Alt tarafı siktiğimin bakkalına gidicekti.
"YA GERİZEKALIMISINIZ GİDELİM BAKALIM İŞTE HANGİ BAKKALA GİTTİ BU." diye bağırındım. Elimde değildi. ona birşey olmasının ihtimali beni korkutuyordu. Deli gibi.
"YA SUSMASANIZA BEN GİDİYORUM YA." dedim ve dışarı çıktım. Bakınıyordum her yere deli gibiydim. Heryere bakıyordum. En yakın bakalın tabelasını görünce oraya doğru ilerledim. Tam yolun üstünde yerde bie poşet duruyordu. İçi tıka basa çikolata doluydu. HAY SİKEYİM.KAÇIRDILARMI ULAN YAVRUMU. koşarak eve ilerledim. Kapıyı yumruklamaya tekmelemeye başladım. Can sonunda kapıyı açtı. İçeri ışık hızıyla daldım.
"YOK YAĞMUR YOK POŞETİNİ YERDE BULDUM KAÇIRDILARMI ULAN NERDE BU KIZ." Diye bağırdım yine boğazım yırtılırcasına.
"Ya abi polise gidelim" dedi mert. Can ağlıyordu sanırım.
"YA SOLTURTMAYIN POLİSE ZAMANIMIZ YOK BELK-" Birinin telefonun çalma sesi beni susturdu. Emre telefonu cebinden çıkardı. Gözleri büyüdü. Ve telefonu açtı.
"Alo ?" Emrenin gözlerinde korkuyu ilk defa o an görmüştüm. Telefonu kulağından çekip hoparlöre aldı.
"AY NASILSINIZ KARDEŞLERİM. İYİSİNİZDİR UMARIM" Dedi o iğrenç ses.
"SEN. ULAN SENMİ KAÇIRDIN YAĞMURU OROSPU ÇOCUĞU." Diye gürledi can. Ondan beklenmiyecek bir şekilde. Ben ise donup kalmıştım.
"Birden çınarın beni ortadan kaldırması hiçbirinizin garibine gitmedimi gençler? Hiç mi düşünmediniz ?"
"KEŞKE GEBERTSEYMİŞİM BİLİYOMUSUN" DİYE BAĞIRDIM.
"Aras. Yağmurun bir teline zarar gelsin. Seni oraya gömerim varya. Bulurum seni. SONRADA GÖMERİM ORAYA ANLIYOMUSUN" Mert bile sakin kalamıyodu.
"Oooo yağmur çok iyi bakın oma vereyim telefonu." Bir demir kapının açılma sesiyle yüksek sesle bağırma sesleri geldi.
"AÇ ULAN GÖZLERİMİ GÖT. ÇİKOLATALARIMIDA DÜŞÜRDÜM ZATEN ALLAH ALLAH YA. Ya karanlık gözlerimi aç lütfen amına koyayım."
"YAVRUM. GÜZELİM İYİ MİSİN?" Diye bağırdım istemsizce. Telefonu höparlöre almış olmalıki ,
"GELİN ULAN KURTARIN BENİ AMK KERTENKELELERİ." DİYE BAĞIRDI.
"Çikolata da getirin." Ulan bizim derdimiz ne onun derdi ne.
"Eeee kuzucuklar. Siz benim hayatımın içine ettiniz. Bende sizi üzeceğim."dedi yavşak ağızlı. Saatlerdir suskunluğunu koruyan doğukanın ağzından şu kelimeler döküldü ,
"Seni kardeşim sanardım...Ama sen tam bir OROSPU ÇOCUĞUSUN !"
****
Nasılsınıııız :))) Umarım iyisinizdir. Yeni bir bölüm yeni bir ekşın falam. Neyse yavrumlar size iyi okumalar votelamayı ve yorum bırakmayı unutmayıııın .pp <3