36.Bölüm❤

6.1K 244 68
                                    

Merhabalar evet final öncesi son bölümümüz ile  karşınızdayım.Bölümümüzün bitiş sahnesi ile ilgili pek konuşmak  istemiyorum.Hayatta her zaman herşeye hazırlıklı olmalıyız...

Final bölümüm yayınlanmadan

Diğer kitabım 'Beklenmeyen Son'dan alıntılar eklenecektir.

Şuan kitabım yayında,tanıtımı okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar..Tüm müzikleri dinlemenizi istiyorum...

Bol yorum ve votelerinizi bekliyorum,bu bölüm hak ediyor bence (:

**

'Annesinin birtanesini hor görmesinler.'

Anne konusunda derin yaralarla kavrulmuş iki genç kızın belkide en  zor geceleriydi bugün.Evet,şüphesiz en mutlu günleriydi fakat aynı  zamanda bir kez daha annesizliklerine ağlayacakları da bir gündü.

Küçük yaşta annesini kaybeden Deniz...

Annesi tarafından terk edilen Aslı...

Şimdi hangisinin acısına daha büyük diyebilir,hangisinin  üzüntüsünü az görebilirdi insan?En güzel günlerini annelerinin  kucaklarında geçirmeyi ne çok da hayal etmişlerdir oysa küçükken!

Deniz ve Aslı'nın kına gecesiydi bugün.Ufuk'un kulübünde harika  bir organizasyon düzenlenmişti.Misafirleri önce dizkapaklarında biten  beyaz bir elbiseyle karşılamışlar,herkes yerine geçip de kına vakti  gelince de harika birer bindallı giyip kınaları yakılmaya başlanmıştı.

İki genç kız da Eylül'ün annesi Ebru Hanım'ın hakkını  ödeyemezlerdi.İkisininde anne eksikliğini fazlasıyla gidermeye  çalışıyordu genç kadın zira.İki haftadır kendileriyle birlikte koşturmuş  tüm ihtiyaçlarını almıştı,çeyizinden tut da ev eşyalarına kadar  ...

Ve şimdi de büyük bir gururla kınaları yakmak için ateşlerle  çevrili koridordan kendilerine doğru geliyordu siyah dantelli  elbisesiyle Ebru Hanım.İlk olarak Deniz'in önünde diz çöküp ellerini  avuçları arasına aldı.Daha önce onlara tembih ettiği gibi Deniz avucunu  sıkıca kapamış ve açmamıştı.Ebru Hanım samimiyetle gülümseyip  kucağındaki keseden iki küçük altını alarak Deniz'in avucunu açmayı  başardı.Kınasını yaktıktan sonra onu omuzlarından kavrayıp ayağa  kaldırdığında başındaki tülü kaldırarak yaşlı gözlerini anne şefkatiyle  sildi ve teker teker öptü gözlerinden.

Daha dün gibi hatrındaydı Derya'yla kızlarının doğacağı günlerini  hayal edişleri.Deniz ve Eylül doğacak ve harika iki dost  olacaklardı.Onları kendileri gibi kokoş giysiler ile donatıp  gezdireceklerdi ve daha niceleri...Bir diğeri kızının ikinci annesi  olacaktı.Nitekim nasıl Eylül doğar doğmaz ilk Derya Hanım  kucaklamıştı,Deniz de doğduğu an kollarına konmuştu Ebru Hanım'ın.Bu  mutluluğun sadece birkaç yıl sürmesi ne acıydı.Fakat geçmişi,acıları ne  yaparsa yapsın geri getiremezdi insanoğlu.Bir şekilde yaşadıklarıyla  savaşıp ayakta kalmaya devam etmeliydi herkes...

Onca zaman görmemesine rağmen yinede kızı gibi görmekten hiç  vazgeçmeyen Ebru Hanım sımsıkı sarıldı Deniz'e.Deniz de anne kucağı  bekleyen halini saklama gereği duymadan bu şefkat dolu sarılışa karşılık  verdi hıçkırıkları arasında.Yeni bir hayata adım atacaktı yarın  gece.Mutluydu evet sevdiği adam ve iki evladıyla güzel bir ömür onu  bekliyordu,buna şüphesiz inanıyordu.Fakat bir yanı abisinden ayrılacağı  için buruktu.Bu yaşına kadar gülen yüzü hiç solmasın diye çabalamıştı  abisi onun için.Yeri geldiğinde anne baba eksikliğini bile doldurmak  adına savaşmıştı,şimdi nasıl üzülmesindi.Tek tesellisi onun da en kısa  zamanda Eylül ile bir yuva kuracak olmasıydı şuan sadece.

Aşk'a EngelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin