5. Bölüm
Odamda, yatağımın üzerine oturmuş, Ömür'ün hayatımdan nasıl çıktığını falan düşünüyordum.
Yaklaşık bir hafta olmuştu ve benimle hiç konuşmamıştı. Bu arada Sarp'la gerçek anlamda çok yakınlaşmıştık ve onunla gezmeye falan başlamıştım.
Bazen Ömür'ün bize baktığını hissediyordum ama ilk birkaç günden sonra onu umursamamaya başladım. Ömür korkmuştu, belki de haklıydı ama kalbimi gerçekten kırmıştı.
O sırada babam odama girdi. Ortalamaya göre gayet yakışıklı bir babam vardı ve annemle hiç konuşmadığından benimle yakın olmak isterdi.
Odanın içine girip kapıyı kapattı sonra yanıma oturdu.
"Sana salata yaptım, aşağıda duruyor istersen getirebilirim." dedi ve konuşmayı devam ettir gibi bir bakış attı. Kafamı istemiyorum anlamında salladım.
"Bak, biliyorum annen seninle pek konuşmuyor. Günlük konularda yani, mesela resim çizmede ne kadar yetenekli olduğunla ilgi ya da erkek arkadaşın varsa onunla ilgili."
Erkek arkadaş, erkek sevgili. Ömür'le öpüştükten sonraki sabah hissettiğim garip duyguyu yine hissettim.
"Çünkü ablanla bir zamanlar çok fazla ilgilenirdi ve senin de o duyguyu hissetmeni istiyorum." bir süre duraksadı ve gülümseyerek devam etti,
"Yani diyeceğim şu ki, bana her şeyini anlatabilirsin Derin. Tamam ben bir babayım, biraz geri kafalı felan olduğumu düşünebilirsin ama senin ailenle konuşmaya ihtiyacın var. Ablanla ya da benimle, istediğin zaman konuşabilirsin."
Sonra ayağa kalktı ve son bir şey söylemek için tekrar bana baktı, "Bu konuşmayı yaptıktan sonra hemen çıkmam lazım çünkü fazla duygusal oldu ve daha fazla durursam ağlarım. Her neyse, seni seviyorum görüşürüz." kapıyı açıp hızla çıktı.
Hemen kafamı yastığıma koydum ve uyumaya çalıştım.
***
Okulun kapısından içeri girdim ve Ömür'ü karşımda görmemle durdum.
"Ben bir haftadır düşünüyorum ve o tepkim sadece korktuğum içindi." dedi hızla.
Kaşlarımı çatıp yaklaşık iki saniye ona baktıktan sonra yanından geçip sınıfa girdim.
Elimden tutup beni kendine çevirdi. "Benimle gel." sessizce söylediği cümlenin ardından bana bir seçim şansı sunmadan elimden çekiştirerek beni dışarı çıkardı.
Koşmayı bırakıp normal bir şekilde yürümeye başlayınca elimi bıraktı ve bir süre sustu.
"Ne istiyorsun?" dedim hızla. "Yani beni ilk öpen sendin. Bunu sen başlattın. Şimdi sanki hepsi benim suçummuş gibi davranıyorsun."
Uzun saçlarını omzunun arkasına attı. "Biliyorum, ama ben lezbiyen olamam ya da seninle sevgili olamam ya da ne bileyim işte."
Dışarısı çok soğuktu, rüzgar esiyordu ve bulutlar griydi. Ama sanki bunların hiçbir önemi yoktu. Zaman durmuş gibiydi ve sadece Ömür'ün söyleyeceklerini bekliyordum.
O sırada Ömür aniden durdu ve benim de durmamı sağladı. Sonra karşıma geçti, bir şey söylememe izin vermeden konuşmaya başladı.
"Derin benimle ilgili bilmediğin bir sürü şey var. Sadece o gün resim odasına gelip seninle tanışmam, sana samimi davranmam ve sana bir şeyler anlatmam beni tanıdığın anlamına gelmiyor. Sana anlattığım çoğu şeyi uydurdum çünkü benimle ilgili bilmeni istemediğim bir sürü şey var ki."
Bir süre durdu ama ben söylediklerinin etkisinden çıkamamıştım. Nasıl çoğu şeyi uydurmuştu?
"Ben senin gibi değilim, senin gibi saf ve tek istediği aşk olan, masum bir kız değilim. Bir sürü hatalar yaptım ve çoğunu sana söyleyemem bile, ama şunu bil ki sen benim ilk aşık olduğum kız değilsin. Sevgili olsak da, ki olacağımızı sanmıyorum, ilk çıktığım kişi olmayacaksın. Ya da şuan aklına gelir mi bilmiyorum ama, çoğu şeyde ilkim olamayacaksın, Derin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZB || GirlxGirl
Teen Fiction"Gözlerine baktığımda, seni sonsuza kadar izleyebileceğimi biliyorum. Bana dokunduğunda, hiçbir erkekte hissedemeyeceğim duyguları hissediyorum. Sen bana o kadar farklı bir şey yapıyorsun ki, sana git gide daha fazla aşık oluyorum. Ve bundan kaçam...