LEZB || GirlxGirl

-8-

8. Bölüm

"Derin beni dinle, bana bak!"

Ömür'ün bağırmasıyla durup arkama döndüm. Döndüğümü görünce bana doğru koştu ve ses tonu artık daha normaldi.

"Sana bunları tanıştığımız gün anlatmam gerektiğini biliyordum ama yapamadım çünkü sen benden çok daha farklısın. Seni seven bir baban, en azından bir ailen var. Sonra gelip hayatımda kimseyle çıkmadım, diyorsun. Sen bunları anlattıktan sonra ne diyebilirdim ki? Ben de birden fazla kişiyle yanlış şeyler yaptım ve sayamadığım kadar çok sevgilim oldu mu?"

Sözünü kestim, "Deseydin şuan daha güzel şeyler yaşıyor olabilirdik."

Gözlerimin içine baktı. Haklı olduğumu biliyordu, biliyorduk. O yüzden sustu ve bir süre hiçbir şey söylemedi.

Suratına bakmaya devam ediyordum. Gerçekten çok güzeldi, her erkek onu isterdi. Uzun boyluydu, uzun saçlıydı, güzel bir burnu vardı. Tek bir kusuru bile yoktu. Herkesle iyi anlaşabilirdi, istediğini elde edebilirdi.

Belki de ona bu yüzden ilgi duyuyordum. Belki de bir kıza bu yüzden aşık olmuştum, her şeyiyle kusursuz olduğu için.

Sessizliği bozan ilk kişi ben oldum ama verdiğim karar doğru muydu bilmiyordum.

"Başından başlayabiliriz ama her şeyi anlatacaksın."

*

"Ne kadar başından anlatmamı istiyorsun ki?"

Okul biter bitmez çıkmış, evime gelmiştik. Şuan odamda yatağımın üstünde oturuyorduk ve ikimiz de artık bir şeylerin açıklanmasını istiyorduk.

"Bilmem, en başından işte. Ne kadar başa gidebilirsin?"

Ömür gözlerini devirdi ve sırt üstü yatıp başını yatağımdan aşağı sarkıttı. Ben de aynısını yaptım, sonra Ömür iki kez başlıyorum der gibi öksürdü.

"Tamam, ilk erkek sevgilim 12 yaşındayken oldu. O kadar ciddi bir şey değildi zaten, okuduğum okulda o yaşta bile arkadaşlarım başkalarıyla çıkarlardı. Sonra ben de birileriyle çıkmaya başladım-"

"Birileri?" Ömür derin bir nefes alıp yine gözlerini devirdi.

"Beş kişi, belki daha fazladır ama sürekli ayrılıp başkalarıyla sevgili oluyordum. Bu bizim aramızda oyun gibiydi, farklı kombinasyonlarla sevgili oluyorduk. Başka erkeklere aşkım falan diyorduk. Herkes yapıyordu."

Bir süre durdu ve sonra aklındakileri toparlayıp devam etti.

"13 yaşındayken öğretmenler artık sevgili işlerine karışmaya başladı ama ben onları dinlemedim. Nedense umurumda olmadı, sürekli bu işlere karışmamaları lazım falan diyordum. Sonra bir akşam eve gittiğimde salonda babam ve matematik öğretmenim karşılıklı oturuyorlardı. Babam ellerini ovuşturarak adamın anlattıklarını dikkatle dinliyordu.

O sırada gayet sakince, 'Hoşgeldiniz' dedim ve o sırada babam kafasını bana doğru çevirip kaşlarını çattı. 'Tam yerinde geldin, biz de öğretmeninle sevgililerini konuşuyorduk. Geçen senekilerden başlayarak' dedi.

O zaman gerçekten vücudumda bir şeyler hissettim ve öğretmenime baktım. O ise bu durumdan gayet hoşnut duruyordu, sanki sonunda bir orospuyu daha bastırabildik, der gibiydi."

"Ama baban seni dövmedi, değil mi?" dedim hızla. Anlattığı kısım o kadar da kötü gitmiyordu.

"Dövdü, hem de çok kötü dövdü. Döverken orospu diye bağırdığını hatırlıyorum, 13 yaşındaki bir kıza bunu diyerek dövdü. Annemse hiçbir şey yapmadı, benimle yaklaşık üç ay konuşmadı. Ailemden koptum ve babamın dövdüğü yerler gerçekten bir ay boyunca geçmedi."