LEZB || GirlxGirl

-12-

Bu bölümü hiç sevmedim geçiş bölümü diyelim biz :')

İYİ OKUMALAR

❤️

12. Bölüm

Ömür'e olanları anlattığımda bir süre sessiz kaldı.

"Yani baban bizi biliyor." dedi fısıltıyla.

Kafamı evet anlamında salladım. Bana yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Ömür'ün sırtında ellerimi birleştirirken, omzuna bir öpücük kondurdum ve Ömür'ün gülümsemesini duydum.

Sonunda ayrıldığımızda bana bakıp suratımda elini gezdirdi. Bu hareketi hoşuma giderken sakin kalmaya çalışıp ona bakmaya devam ettim.

"Annenin seni o kadar kötü dövdüğüne inanamıyorum. Bir de bu benim geç gördüğüm halindi."

Cevap vermedim, sadece kafamı salladım ve onu izlemeye devam ettim.

Şuan onun evinde, salondaki koltuklardan birinde oturuyorduk ve dünkü olayı anlatmak için sabah erkenden buraya gelmiştim.

Beni düşüncelerimden ayıran Ömür'ün bana baktığını fark etmem olmuştu. Kahverengi uzun saçının bir tutamını almış, elinde dolamıştı ve beni öylece izliyordu.

Gözlerimi onunkilerden kaçırırken, "Ne var?" diye sordum hızla.

Gülümsemesi yüzüne daha fazla yayılırken konuştu. "Çok güzelsin." Gözlerimi kaldırıp ona baktığımda ciddi bir şekilde bana bakıyordu. Suratımın kıpkırmızı olduğunu hissederken gözlerimi kaçırmak yerine ona biraz daha yaklaştım.

Dudağına dudağımı değdirirken bir elimi çenesinin üstüne koydum. Ömür'ün ellerini belimde hissederken ellerimi çenesinden aşağıya kaydırdım.

Bir süre daha böyle devam ettikten sonra dudaklarını çekti. Ona öylece bakarken gülümsüyordu.

"Öğlen babamlar geliyor. Evimde kalmanı istiyorum."

Gözlerimi kocaman açmama engel olamadan, "Sen ne-" sözümü kesip konuşmaya devam etti.

"Seni onunla tanıştırmak istiyorum. Biliyorum benim babam seçimlerimin neredeyse hiçbirini onaylamadı, ama bunu onaylayacak."

Elini tekrar suratımda gezdirirken gözlerimi kapattım. Babasıyla tanışacağıma inanamıyordum.

"Seni onaylayacak, Derin."

*

"Baba, ben bugün Ömür'de kalabilir miyim?"

Sorduğum soru sonrası derin bir sessizlik oldu. Cevabı beklerken Ömür'e bakıyordum, o da babamın cevabını bekliyordu.

"Sevgilinde mi kalmak istiyorsun?"

Sorduğu soru karşısında nedense çok mutlu olmuştum. Babam korumacıydı, kızlarına çok değer verirdi. Ne durumda olsalar bile.

"Baba beni birisiyle tanıştıracak." dedim ve telefonun karşı tarafından nefesini verme sesini duydum.

"Tamam, ama yarın sabah evdesin. Hayır, dur. Yarın sabah saat dokuzdan önce eve gelmezsen bir daha eve giremezsin. Seni beklemeyeceğimi sanma çünkü bekleyeceğim."

Gülümserken hızla konuşmaya başlamıştım, "Seni seviyorum baba, en sevdiğim babamsın seni çok seviyorum!"

Vedalaştıktan sonra telefonu hızla kapadım ve Ömür'e baktım.

"Bence bu iş hala saçma." dedikten sonra gözlerimi devirdim. Ömür ayağa kalktı ve, "Hayır, değil. Biliyorum babam beni sevmiyor ama sürekli böyle bir baba kız ilişkisi içinde de olamayız. Sonunda bir sevgilimle tanışacak." dedi.

Eğilip dudağımı hızla öpüp geri çekildi ve odasına doğru yürürken bağırdı, "Babam ve annem bir saate gelecekler, onları etkile Derin!"

Orada öylece oturup arkasından bakıyordum.

*

Yaklaşık bir saat sonra, kapının zili çaldığında kalbim artık fazlasıyla hızlı atıyordu.

Kapıya doğru yöneldim, Ömür arkamda duruyordu.

Terleyen avuç içlerimi siyah elbiseme sildikten sonra kapıyı açtım.

Kırklı yaşlarda olan, takım elbise giymiş bir adam ve arkasında da çiçekli elbise giymiş bir kadın gözlerini kocaman açmış bir şekilde bana bakıyorlardı.

Sesimin düzgün çıkacağından emin olmayarak, "Nasılsınız? Ben Derin." dedim ve tanışmak için elimi uzattım.

Ömür'ün annesi, elimi sıktı ve içeri girip ayakkabılarını çıkarırken, "Tanıştığımıza memnun oldum, Derin." dedi ve salona ilerleyip çantasını masanın üzerine koydu.

Babası yavaş bir şekilde içeri girdi ve Ömür'e bakarken konuştu.

"Derin senin..." söylemesi yasak bir kelimeye gelmiş gibi sustu. Ömür babasının sustuğunu gördüğünde koluma girdi ve, "Sevgilim." dedi hızla.

Şaşkınca Ömür'e bakarken kapıyı kapattım ve, "Size yemek hazırladık, umarım açsınızdır." dedim.

Mutfak masasının etrafına yerleştiklerinde yemek yemiyorlardı.

Ömür'ün annesi kısa sarı saçlarını eliyle düzeltti ve bize bakmaya devam etti. Babası ise hiçbir şey söylemiyor, şaşkınlığı geçmemiş gibi davranıyordu.

Bu gerçekten kötü bir fikirdi.

Sessizliği bozan ilk kişi ben oldum. "Siz nereye gitmiştiniz? Yorgun gözüküyorsunuz." sesimi fazla yükseltmemeye çalışıyordum.

Annesi cevapladı, "İstanbul'a."

Kafamı sallarken, babasının bir anda konuya dahil olmasıyla gözlerimi ona çevirdim.

"Sen şu Derin'sin. Ben de nereden hatırlıyorum diyordum, senin annen-"

Sustu ve tabağına baktı. Benimle konuşmaya başlaması ona garip gelmiş olmalıydı, ya da söyleyeceği her neyse burada söyleyemezdi.

Bir anda mutfak o kadar sessiz oldu ki Ömür'e baktım. O da kaşlarını çatıp gözleriyle babasını gösterdi. Ağzını sor şeklinde oynattığında babasına döndüm.

"Annemle ne konuştunuz?"

Babası sinirle bakışlarını bana yöneltirken oturduğum yere sindim. "Tabii siz söylemek-"

"Annen sapığın teki, Derin. Ailenizi bozmak istemem ama bana neler yapmaya çalıştığını duymak bile istemezsin."

Ömür'ün annesi kaşlarını kaldırıp kocasına bakarken, aynı şaşkınlığı ben de hissediyordum.

"Ama o sizinle Ömür hakkında konuştuğunu söyledi."

"Senin odanda bir not mu ne yakalamış. Sonra bunu baya bir araştırmış ve her şeyin sonunda Ömür olduğunu öğrenmiş. Benimle konuşmak için ofisime geldi. Evden atıldığını söyledi ve bana bulduğu şeyleri anlattı. Sonra seni ne kadar sevdiğini, senin bu hataları yapmana engel olması gerektiğini falan art arda tekrar etmeye başladı."

Şaşkınlığım fazlasıyla artarken konuşmaya devam etti.

"İyi olup olmadığını kontrol etmek için koluna dokunduğumda üstüme doğru gelmeye başladı, ben güvenlik görevlilerini aramaya çalışırken o daha sapıkça şeyler söylüyor ve yapıyordu. Derin bu anlattıklarım gerçek. Annenin kontrol edilmesi lazım ve bu kötü tarafı da değil."

Ömür'e bakarken o da aynı şaşkınlıkla babasına bakıyordu.

"Sonra ne oldu?" dediğimde nefesini sesli bir şekilde bıraktı.

"Onu diğer gün ofis binasının dışındaki çöp kutularının orada gördüm. Üstü başı pislik olmuştu ve yiyecek bir şeyler arıyormuş gibiydi. Onu çöplerin arasından çıkarmaya çalıştığımda bana saldırmaya başladı. Ordan koşarak uzaklaşmak zorunda kaldım."

Ömür'ün babasını dinledikten sonra gözlerimi tabağıma çevirdim.

Annem şuan annanemlerde, en azından güvenli bir yerdeydi.