[17.08.2016] Harita

1.1K 135 79
                                    

Medyada bölümü okurken dinlemenizi istediğim bir müzik var, keyifli okumalar ^^

Kulenin otoparkına inen merdivene ulaştığımda nefes nefeseydim, sadece iki kat kalmıştı. Demir tırabzandan tutunmuş nefesimi düzene sokmaya çalışırken karşımdaki cama yansıyan görüntü beni şaşırtmadı. İki polisten uzun olanı etrafına bakınıyordu, bir elinde telefonu vardı. Bağırarak bir şeyler söylüyordu. Beni görmesi an meselesiydi. Merdivenden aşağıya baktım Kyungsoo oradaydı, beni bekliyordu. Polisle gözlerimiz camda buluştu, yüzümde yine o gülümseme belirmişti. O harekete geçtiğinde ben de tırabzandan tutunup merdivene atladım. Merdivenden adeta yağ gibi akıyordum. Son basamağı indiğimde Kyungsoo şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Elinden tuttuğum gibi koşmaya başladım. Soracak yüzlerce sorum vardı ama vakit yoktu. Ayak seslerimiz, yüzlerce arabanın bulunduğu otoparkta yankılanıyordu. Kyungsoo hiç soru sormadı, sadece elimi sıkıca tutup koşmaya devam etti. Bir süre sonra öne o geçmişti. Kalbim haritam olmuştu. Bu planı yaparken o haritayı kullanmıştım ve planın sonunda ya harita beni hazineye götürecekti ya da küle dönecekti.

Polisin dur ihtarına daha hızlı koşarak cevap verdik. Otoparkın dışına çıktığımızda etrafa göz gezdirdim. İleride büyük bir kalabalık vardı, Kyungsoo'ya orayı işaret ettim. Kalabalığı yararak ilerledik, insanların en sıklaştığı yerde yere çöktüm ve Kyungsoo'yu da yanıma çektim. Ne olduğunu soran gözlerle bana bakıyordu. Üzerimdeki siyah kazağı çıkarıp yere attım. Üzerimdeki bir sonraki şey de abimden ödünç aldığım gri kapüşonlu sweatshirttü. Onu da çıkarıp Kyungsoo'ya uzattım. "Neden?" diye sorduğunda "Sadece giy." dedim. Elimdeki kapüşonluyu alıp ceketinin üzerine geçirdi. Benim üzerimde ise mavi bir kapüşonlu kalmıştı.

Yarısı yukarıdan bağlı saçlarımı tamamen açıkta bıraktım ve cebimden çıkardığım maskenin birini ona uzatırken diğerini kendim taktım. Her şeyi bitirdiğimde çevremizdeki meraklı gözlerin yapılan gösteri yerine bizi izlediğini fark ettim. Yaşlı teyzeler yaptığımız şeyi kınarcasına bakıyordu. Birinin 'Zamane gençleri.' dediğini bile duymuştum. Kyungsoo'nun elinden tutup ayağa kalktım. Kalabalığın arasından çıkarken Kyungsoo sağ tarafında duran bir adamın kafasındaki şapkayı alıp kendi kafasına taktı. Adamın ruhu bile duymamıştı. Kyungsoo katil olamazdı, buna inanmıyordum. Bizi arayan polisin yanından geçerken yüzümde yine o gülümseme belirmişti.

The Moon | Do KyungsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin