"Bir süre ara sokaklardan gittikten sonra anayola çıktık." Zihnim süslü bir davetiye kartıyla beni tekrar o ana çağırdı. Kollarımı Kyungsoo'nun beline sarmıştım. Rüzgârı saçlarımda hissetmek bana cesaret vermişti. Kyungsoo'nun beline sarılı kollarımı açıp havaya kaldırdığımda içimde hiçbir zaman büyümeyen küçük çocuğun neşeli seslerini duymaya başladım. Rüzgâr sanki kulağıma ne kadar güçlü olduğumu fısıldıyordu. Kyungsoo yüzünde kocaman gülümsemesiyle dönüp bana baktı, gülümsemesiyle birlikte dudakları kalp şeklini almıştı. Rüzgâr avuç içlerimi yalıyor, geçen her dakika beni daha fazla cesaretlendiriyordu. Kırmızı ışıkta durmasaydık belki ayağa bile kalkabilirdim. "Sana tuhaf gelen hiçbir şey olmadı mı?"
"Hayır." dedim. "Tuhaf gelen bir şey yoktu. Sadece..." Bir an için duraksadım. "Sadece kırmızı ışıkta durduğumuzda o, uzun bir süre yolun sağ tarafındaki ara sokaklara baktı."
Yeşil ışık yandığında bile hala oraya bakıyordu. "Yeşil ışık geç demek biliyorsun değil mi?" diye gülerek sormuştum ona. Bir cevap vermemişti.
"Onun baktığı yer tam olarak neresiydi?"
"Myeondong caddesinin girişlerinden biriydi sanırım." diye cevapladım. "Tam hatırlamıyorum."
Polis defterine bakıp kafasını salladı, söylediğim yer sanki defterde yazan bir şeyle uyuşuyormuş gibi hissettim. Bu beni meraklandırmıştı. "Sonra ne yaptınız?"
"Yol üzerindeki bir yerden ddeokboggi yedik." diye cevaplayıp polisin elindeki deftere bakmaya çalıştım, eli tüm defteri kaplıyordu. "Biraz daha su alabilir miyim?"
Polis kalemini defterin arasına bırakıp "Bekle." dediğinde başımla onayladım.
Kapıyı açıp kafasını dışarı uzattığında defteri elime aldım. Myeondong'un yanında cinayetin işlendiği yer yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Moon | Do Kyungsoo
FanficAy gökyüzündeki yerini aldığında tüm gerçekler ortaya çıkar. 24.09.2016 Kısa Hikaye İçinde #9 The Moon |@Balaccie| Tüm hakları saklıdır.©