Hepimiz İrem'e donuk bir şekilde bakıyorduk.
Siktir! şimdi sıçtık...
Kendime geldiğimde dudaklarımı araladım. "İ-İrem iyi misin?"
Korkudan kekeleyip, dudaklarımı yemeye başlamıştım. Korktuğum da dudaklarımı yerdim. Sinirlendiğim zamanda tırnaklarıma sarılırdım. İrem bana gözlerini sabitleyerek konuştu.
"Gayet iyiyim." Kalın sesiyle kahkaha attı. Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes ayaktaydı.
Berkay "Kızım sen kimi kandırıyorsun hele bak şuna bakın bizi keklemeye çalışıyor." Dedi.
İrem gözlerini olabildiğince kocaman açarak bize bakıyordu. Bakışları aklını yitirmiş biri gibiydi ve bu bizi fazlasıyla korkutuyordu. Berk abim, İrem'e yakın bir yerde dururken ben sol yanına sinmiş kolunu tutuyordum, Berkay ise benden daha dik ama ufaktan tırstığını belli eden duruşuyla benim sol koluma sarılmıştı. Üçümüzün de aynı şaşkın bakışlarla İrem'e odaklanmıştık. Bu durumdan kurtulmayı umarak en güzel anılarımızı düşünmeye çalıştım. Beynimin köşelerinde sıkışıp kalmış bir anım bana el sallarken gözümün önüne bir anda pijama partisinde yaptığı saçmalıklar geldi. Gözümün önünde canlanan anıyla o anı tekrar yaşarken kahkahama engel olamamıştım. Sol kolumu Berkay'ın esaretinden kurtarıp kahkahamı dindirmek istercesine, elimi gözlerimin önünde salladım. Bunu yaparken anı bulutları gözümün önünden toz olup gitmişti ancak hala gülümsememi durduramamıştım. Gülmekten yanaklarımla sıkışan gözlerimi nihayet açabildiğimde herkesin bana baktığını farkettim. Bakışlar yüzünden anlık olarak yaşadığım utangaçlığı kesen İrem'in yerinden kalkması olmuştu böylece bakışlar yeniden onu buldu.
"Şaka yaptım ezikler." Diyerek kötü kadın kahkahası atan İrem'e afallamış bir ifadeyle baktım ve "İrem senin ebene kayayım." Dedim.
Gözlerimi devirerek Berk abimin kolunu serbest bırakmıştım o da bunu fırsat bilerek İrem'in kafasına kafasına gelişi güzel bir şekilde vurmuştu. Ne olduğunu anlamayan İrem eliyle kafasını ovuştururken hafifçe inledi.
"Ne yapıyorsun sen?" Der gibi gözlerini Berk'in yüzüne dikmiş bakarken odanın sağ köşesinde gelişi güzel bir şekilde yerde duran yastıklardan bana en yakın olanını kavradığım gibi sert bir şekilde İrem'e fırlatmıştım.
Gözlerim Berkay'a kaydığında onunda ellerinin arasında yeşil küçük bir yastık vardı yapacağı şeyi anlayıp kıkırdarken İrem hala tepkimize şaşırmış şekilde bir bana bir Berkay'a bir abime bakıyordu. Sinsi bir şekilde yaklaşan Berkay arkasında tuttuğu yastığı ani bir hareketle İrem'in yüzüne geçirmişti.
Sert bir şekilde vurmadığı için hafifçe sendeleyen İrem bize ölümcül bakışlar atarken biz kahkahalara boğulmuştuk. İrem de sonunda dayanamayıp bizimle birlikte kahkaha atmaya başlamıştı.
Gülüşlerimizin arasından Berkay tek solukta "Ben demiştim çünkü çok yakışıklıyım." Derken, Uğur kendinden emin bir şekilde "Yakışıklılıkla bunun ne alakası var?" Dedi.
"Kel alaka." Diyen İrem'e bakışlarımızı yeniden çevirdiğimizde bir ona bir ona bakmaktan başımın döndüğünü hissetmiştim.
"Bizi nasıl korkuttuğundan haberin var mı küçük?" Diye çıkışan Berk abiye cevap olarak düz bir sesle "Şaka yaptım moruk." Demişti İrem.
Uğur ve Alper "Moruk" kelimesine gülerken Berk abinin sinirlendiğini değişen soluklarından anlamıştım.
Uğur ve Alper'in kolundan tuttuğu gibi kapıya doğru sürükledi ve "Defolun lan evden." Diyerek bağırdı. Resmen onları evden atıyordu. Buna karşılık aklıma gelen fikirle tereddüte düşsemde İrem'e söylemek için yanına eğildim ve kulağına fısıltıyla "Kanka çok güzel bir fikrim var, gel benle yukarı." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Eşittir Hipotenüs
HumorSadece gençlerin, Kimi zaman ergenliklerini... Kimi zaman eğlencelerini... Kimi zaman aşklarını... En çokta maceralarını yaşadıkları okula girmeye ne dersiniz? Okulun altını üstüne getirmeye hazır mısınız? "Onlar için hipot...