12-Çılgın dans hocası

720 295 80
                                    

  İrem'in ağzından

Tuvalete doğru ilerlerken koridoru döndüğümde birine çarpmamla ikimizde biraz geriye savrulmuştu. Çarpıştığımız kişiye baktığımda şaşırmakla kalmayıp ağzım aralanmıştı...  

Kaslı bir bedene çarpmış olmamın etkisi ile afallamıştım. Çarptığım hayvan her kimse vücut çalıştığı barizdi çünkü ona çarptığım andan itibaren omzum ağrıdan çürümek üzereydi.

Sinirle omuzumu tuttum yüzüne bakmaya çalıştım boyu da deve gibiymiş mübarek.

"Arayak?" demem bir oldu.

"Böceklerden korkmayan kız?" Sırıtmasıyla garip garip ona baktım. Onun burada ne işi olabilirdi ki? Cidden çok garipti.

"Senin burada ne işin var?"

"Birde erkeklere öküz derler. Sen benden de öküz çıktın kızım." Omuz silkip konuşmasına devam etti.  "Kaydımı buraya aldırmak zorunda kaldım artık teyzemle yaşayacağım."

Neden teyzesiyle yaşamak zorunda olduğunu merak etmiştim. Ama sormayacaktım yarasını tekrardan kanatmak hoş olmasa gerek. Gülümseyerek ona baktım.

"Sınıfın ne? Sana yardımcı olabilirim okulun ilk gününde."

"12-B"

Şaka gibi Uzayların sınıfındaydı ve okulun en iyi sınıfı orası. Müdür en iyi öğrencileri hep B şubesine toplar. B şubesine gittiğine göre zeki olmalı ve benden bir yaş büyük olduğunu bilmiyordum.

"Hayırdır İrem? daldın gittin."

"Haa, hiç gel sana sınıfına kadar eşlik edeyim."

Gülümsedi.

Gülümsedim.

Üst kata çıkıyorduk Arel ile on ikilerin katına pek çıkmazdım. Onların sınav stresi ürkütücü gelirdi bana. Bunda seneye benimde o sınava girecek olmamın etkisi büyüktü tabii.

"Senin sınıfın neydi?"

"11-B" Gülümsedim. Bugün ne çok gülümsüyordum ben?

Sonunda sınıfa geldiğimiz de bana minnet dolu gözlerle baktı. Gülünce gözleri kırılmıştı ve bu onu baya bir tatlı yapıyordu. Kapı aralığından Uzayı test çözerken görmemle gözlerimi devirdim. Şu çocuk bilim adamı olmazsa bende neyim.

"Bana mı devirdin o zeytin gözlerini?"

"Hayır, şu karşında gördüğün test kolik arkadaşıma devirdim zeytin gözlerimi." Kıkırdamıştım. "Neyse Arel bende artık sınıfa gideyim malum zil çaldı çalacak ve benim lavaboya uğramam lazım nasıl olsa aynı okuldayız konuşuruz yine."

"Diğer teneffüs mümkün müdür?"

Aslında canım kimseyle konuşmak istemiyordu ama Arel'in yanlış anlamasından korkuyordum.

"Tabii olur sen sınıfa gelirsin."

Gülümseyip yanından ayrılmıştım merdivenleri inerken sadece yere bakıyordum. Omzumda tekrar duyduğum acı ile artık sinirimi kontrol edemedim ve kim olduğuna bakmadan bağırdım.

"Önüne baksana ayı!"

"Anlamadım bana mı dedin?" Acıdan dolayı gözlerimi kapatmış çarptığım kişiye hala bakmıyordum. Kulaklarım uğulduyordu.

"Senden başka bir ayı mı var burada." Gözlerimi devirmek için gözlerimi açtığım da karşımda bir müdür görmeyi beklemiyordum tabi ki.(!)

Müdür bana dimdik bakıyordu. İşte şimdi yanmıştım. Kesin ceza verecek hah! Bir de babamın öğretmen olması işte şimdi hapı yutmuştum. 

Aşk Eşittir HipotenüsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin