9.Kafam Yok

1.1K 379 203
                                    

Merhaba arkadaşlar ilk başta geçmiş kurban bayramınız kutlu olsun. Bölüm biraz gecikti özür dileriz bunun için. Araya kurban bayramı girince öyle oldu. Facebookta Aşk Eşittir Hipotenüs Grubu açıldı. Grubun linkini duvarımda bulabilirsiniz. Sizi de orada görmeyi çok istiyorum. Fazla uzatmak istemiyorum. Hepiniz den bol bol yorum bekliyorum. Hepinize keyifli iyi okumalar poncikler! *-*

Okuduğunuz tarihi ve saati buraya bırakınız ponçikler.

Su'yun ağzından

Yarım saattir deri koltukta oturuyordum. Berkay ben ve İrem bakışıyorduk. Ayakta ise bir o yana bir bu yana giden Berk abi vardı. Geldiğinden beri azarlayan söylenen Berk abiyi dinlemekten sıkılmıştım elimle oynuyordum sürekli.

"Abi özür dileriz ama sana söyleseydik direk dalacaktın," diye söylendim.

"Havuza dalar gibi demi?" diyen Berkay'a bakışlarımı yönlendirmiştim.

"Belki havuza dalacak." 

Berkay bana her zaman ki espri yapma sen bakışlarını atıyordu. Omuz silkerek Berk abiye döndüm. O ise bir bana bir Berkay'a bakıyordu. İrem'e baktığımda koltuğa sinmişti.

"Çıldıracağım yemin ederim. Seni nasıl yalnız bıraktım." 

"Abi uzatma lütfen bir şey olmadı zaten."

Berk abi bağırarak "Ya olsaydı." Ardından Berkay'a dönerek, "Sen neredeydin lan?!" diye bağırmıştı. Ağzıma açmamaya kararlıydım. Yoksa yine bağırır yıkar geçerdi.

"Kızlar çağırdı işte," dediğinde kahkahama engel olamamıştım. Hepsi bana dönünce gözlerimi onlardan kaçırmıştım. İrem ise ağlamaya başladı. Ayağa kalkarak Berk abinin yanına gitti ve ona sarıldı. Berk abide ona sarılmıştı.

Berkay ise hani bugün hiç konuşmadı tabii bilirsiniz Berkay hiç konuşur mu ki! 

"Berkay ile berk çok uyumlu değil mi?" dedi.

"Hayır." 

  "Berkay berkdolunay." diyerek kendi adıyla espri yapıyordu. 

İlk defa kendi adıyla dalga geçen biri görüyordum. Hepimiz ona kusar gibi yapmıştık, Berkay ise elinde ki telefona daha da gömülmüştü. Toprak mı gömülsün değil mi ama? Köşede gözüme çarpan radyo ile gülümsedim. Ayağa kalkarak radyonun yanına gidip sehpanın üzerinde duran radyoyu elime alıp bizimkilerin yanlarına gelmiştim.

"Hadi bakalım sümüklü İrem daha fazla ağlamayalım. Oynayalım."  Radyonun açma tuşuna basarak radyoda çalan müziğe baktığımda İrem'in sevdiği şarkının çalmasıyla kıkırdadım.

"Tavukları pişirmişem hacıyı da çarşıya gönder mişem oh oh," diyerek oynamaya başladığımda radyoyu kenara bıraktım. Oturan Berkay ayağa kalkarak oynamaya başladı. Ağlayan İrem ve sinirli Berk abi de oynamaya başlamıştı. 

Yorulduğumda kendimi deri olan koltuğa attım. Derin derin nefesler alıyordum. Sıcaktan hem yanmıştım hem terler akmıştı yüzümden. Berk abinin telefonunun çalmasıyla radyoyu kapatmıştı Berkay. Berk abi telefonla konuştuktan sonra telefonu kapattı.

"Ya benim acil işim çıktı gitmem gerekiyor kendinize iyi bakın güzellerim." Berkay'a bakarak

"Sen kötü bak," Kapıya doğru ilerlemişti. Biz söylediklerine gülerken Berk abi evden çıkmıştı bile. Alnımda ki teri elimle sildim.

İrem'in ağzından

Su oturduğu kahverengi renkteki koltuktan ayağa kalkınca bakışlarımı Su'ya yöneltim.

Aşk Eşittir HipotenüsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin