Umarım beğenerek okuduğunuz bir bölüm olur.
İyi okumalar poncikler! Yorumlarınızı bekliyorum.
Multi: Karakterler
Su'yun ağzından
Bu saate kim gelebilir ki?
Çalan kapı ile oturduğum koltuktan kalkarak yavaş adımlarla kapıya doğru gidiyordum. Kapının önüne ulaştığımda kapının kulpuna elimi atarak kapıyı hızlıca açtım. Karşımda Uzayı görmeyi beklemiyordum. Bende ne kadar çok şeyi beklemiyordum. Bu hayat bana kesin oyun oynuyor. Sınavlar hiç beklemediğim yerden geliyordu.
Sınav dedin de aklıma Berkay'ın brownisi kadar sevdiği benim ise bir o kadar sevmediğim ders matematik geldi aklıma.
Uzay ile bakışıyorduk. O bana ben ona bakıyordum. Uzay benim karşı komşum. Kendisi tam bir enistein geleceğin enisteinı. Ders çalışırdı hadi ama kim ders çalışmadan iyi bir yerlere gidecekti ki?
"Ne oldu Uzay yoksa yine mi ders çalışamadın elektrikler mi kesik? Elektrik kesik olsa bizde de kesik olurdu lan yoksa su mu kesik ben nasıl kesik olacağım. O değil de su ile dersin ne alakası var?" dedim.
O kadar hızlı konuşmuştum ki kendimi bir an makine sandım. O değil de makina deyince evde ki çamaşır makinesi bozulmuştu. Konumuz bu değil simdi o değil de ben niye çok düşünüyorum. Hadi düşünüyorum da neden saçma salak şeyler düşünüyorum. Benim beynim yandı ama benim beynim odun değil ki yansın? Uzay ise bana 'Senin annenle babanı görsem onlara bu çocuğu doğurmak nereden aklınıza geldi' diye soru soracak bir tip vardı.
"Evinden çok ses geliyor hani bazen gelmiyor da şimdi geliyor. Ve ben o güzel matematikteki hipotenüslü soruları çözemiyorum."
O az önce güzel mi dedi hah! Ama onların tabii ki de ilişkilerini bozmayacağım. Sevenler ayrılmaz ama egihtler ayrılır. Bilirsiniz hani?
"Ya kusura bakma Uzaycığım yine Berkay ve İrem bende." İrem'in yanına belirmesiyle ona baktım.
"İyi insan lafın üzerine gelir mi desem? Yoksa iti an çomağı hazırla mı desem? Bilemedim." İrem ise bana ilk önce bana her zaman ki gibi çirkin o pis bakışlarını yolladıktan sonra Uzay'a döndü.
"Naber Uzay kanki?" dediğinde ona baktım. Hayırdır yani ortam falan mı olmuş ta benim haberim yok. Çok ama çok ayıp.
"Nedir bu sende ki genişlik?" Kahkaha attım.
Ov Uzay vurdu gol oldu. Evet sayın seyirciler şuanda Uzay önde gidiyordu. Uzay boşluk olan hava da ki olan değil. İsim olan Uzay. İrem'e baktığımda ise rengarenk renk değiştiren bukalemun gibi olmuştu.
"Aşk olsun kanka ne genişliğimi gördün?" deyip Uzayın ensesine şaplak attı. Al işte bu kız harbi manyak ve Uzayında dediği gibi geniş.
Kendi kendime gülmemin üzerine İrem ve Uzay aralarında ki konuşmayı bırakmış benim neye güldüğüme bir cevap ararmışcasına bana bakıyorlardı.
"Bu evde bir tane olgun ve mantıklı insan yaşamıyor mu?" deyip gözlüğünü düzeltti Uzay.
Berkay ağzı salça sosu olmuş bir şekilde geğirerek yanımıza geldi.
"Biri benim özelliklerimi mi zikretti?" İrem hemen söze atlamıştı.
"Hayır Berkay kimse hayvan ve beyinsiz demedi. Yani senin özelliklerin zikredilmedi." İrem iyi laf koymuştu Berkay'a.
Berkay İrem'in ağız şekillerini taklit edip dalga geçmeye çalıştı.
Uzay sinirle burnundan soluyup hızlı bir şekilde konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Eşittir Hipotenüs
HumorSadece gençlerin, Kimi zaman ergenliklerini... Kimi zaman eğlencelerini... Kimi zaman aşklarını... En çokta maceralarını yaşadıkları okula girmeye ne dersiniz? Okulun altını üstüne getirmeye hazır mısınız? "Onlar için hipot...