"Ben... Yani biz, ikimizde daha doğmadan önce, biz bayağı varlıksız yani fakirmişiz. Babamlar öyle yada böyle geçiniyorlarmış annemle. Bir gün benim olduğumu öğrenmişler. Annem ilk duyduğunda sevinmiş ama sonra düşünmüş 'Biz daha kendimize bakamıyoruz bu çocuğa nasıl bakarız?' diye. Kadın haklı buna bişey diyemem ama sonrası tam bir facia!"Gözlerim dolarken sordum.
"Aldırmak.. istemişler seni?" Kafasını evet anlamında salladı. O an kalbime bi ok attılar sanki!
"Hayır abi madem böyle olacağını biliyorsunuz, neden beni yaptınız o zaman? Neyse işte.. sonra kıyamamışlar bana güya. Babam iş aramaya başlamış. Daha çok para kazanabileceği bir iş. Nereye gitse iş verilmiyormuş. Babam tam ümidini kaybettiği anda bir adam babamın yanına gelip o da ağlamaya başlamış. Hiç ağlamayan adam, o gün ağlamış Melis! Babam o gün gözleri kızarana kadar ağlamış! Sonra... Sonra babamla adam konuşmaya başlamışlar. Adamın, çocuğu olmuyormuş. Zenginmişlerde ama, tüp bebek tedavisi yapmak istemiyormuş karısı. Adam, babama bir teklifte bulunmuş." Sorarcasına ona baktım.
"Eğer babam o adama bir yerden bir bebek bulursa, kendi üzerine olan şirketin yarısını babama, diğer yarısını da bebeğin gerçek babasına verecekmiş." Gözlerim dehşetle açılırken denizden ona döndüm aniden. O da denize bir taş atarak devam etti.
"Babam mecbur olduğu için kabul etmiş. Sonra anlaşmışlar o adamla. Babam o gece uyumadan önce ilanları anneme anlatıyor. Sonra annemin aklına, amcamların da bebeklerinin olacağı geliyor. Bir ay sonra.."
"Yani Mustafa mı?"
"İkiziyle beraber sayarsak, Mustafalar." İkiz mi?"Mustafa nın bir ikizi var. Ona hiç benzemiyor. Sadece güzellik bakımından benziyor. Şimdi hakkını yemeyelim yakışıklıdır benim kuzenim." Kuzenim derken yutkunmuştu.
"Güzellik mi? Kız mı yani?"
"Evet. Hem de çok.. güzel." Bu sefer de ben yutkunmuştum. Kızı kıskandım şuan sanki(!)"Devam et."
"Babam o adamla konuşup bir ay sonra bir bebek getireceğini söylüyor. Konuyu tabi ki amcamlara anlatmıyorlar. Bir ay geçiyor aradan, sonra Mustafalar doğuyor. Dünyalar tatlısı iki bebek. Çift yumurta ikizi. Mustafa da bilmiyor bunları. Zaten bilse.. neyse. Sonra babamlar bir plan kuruyorlar. Filmlerde olur ya, 'Bebek öldü.' derler. O plan işte. Ahım şahım bir plan değil." Tüylerim ürperirken telefonum titremeye başladı.
"Açma lütfen." Kerimin yalvaran bakışları mı babamın gazabı mı diye düşündüm. Ama yine de dinleyecektim Kerim' i. Telefonumu sessize alıp dinlemeye devam ettim."Teşekkür ederim. Plan demiştim.. Teyzem hastahanede çalışıyordu, bebeklere bakan hemşireler var ya.. onlardandı işte. Annem teyzemle konuşup işi hallediyorlar. Amcamlara da 'Bebeğin biri öldü, diğeri yaşıyor.' diyorlar. Yengem bir kaç yıl toparlanamadı ama, sonra Mustafa için toparlandı. Mecbur." Kendimi o kadının yerine koydum da.. Allahım sen koru Yarabbim!
"Babamla o adam buluşup konuştukları gibi yapıyorlar. Adam babama bütün şirketin hissesini veriyor. Dolaylı yoldan da o kızın gerçek babasına."
"Nasıl?"
"Babamdan doğru. Amcam, kardeşi ya babamın, babam hissenin yarısını amcama vermek istediğini söylüyor. Öyle işte." 'Hmm' anlamında kaşlarımı kaldırdım.Derin bir sessizlikten sonra ben konuştum.
"Kerim? Deminden beri 'O adam, o adam' diyorsun. Kim o?" Sorarcasına ona baktığımda gözlerinin tekrar dolduğunu ve sanki kelimelerin boğazında düğümlendiğini hissettim.
"Heyoo!" Diye elimi salladım tam dibinde.
"O... O adam.."
"Survivorda yemek bekleyen yarışmacılar gibiyim şuan hadii." Diye heyecanla konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
Novela JuvenilBazen istediğini elde edemez insan. Çalışır ama yine de kazanamaz. Çabaladığı şeyi yapmaya başlar bir ucundan ama.. Sonunu getiremez. Sever... Ama söyleyemez...