"Tekrar senin rüzgarınla bilmediğim yerlere savrulmak istemiyorum."
"Bana sadece son kez şans tanı Madison. Bu sefer seni asla bırakmam."
"Göz yaşlarımın yerleri kurumuşken şimdi yeniden yenilerini getireceksin, biliyorum."
"Geçecek." dedi. Bir an kendimi başka bir yerde gibi hissettim. Daha aydınlık bir yerde, onunla. "İnan bana seni iyileştirebilecek tek kişi benim ve beni bulabilecek tek kişide sensin."
Oysa ben onun bana 'seni iyileştiremem' dediği zamanı da hatırlıyordum.
Ne kadar çabuk vaz geçiyordu ve ne kadar kolay yalan söylüyordu.
"Lütfen git artık." Titrek bir nefes aldım. "Benim canımı yakmayı kes."
Nefesini bıraktığını duydum. "Seni seviyorum."
O an başka bir cümle söylemesini tercih ederdim.
Beni bu kadar yakmayacak bir cümle çıksaydı dudaklarının arasından daha rahat kapatırdım gözlerimi.
Kalbimin böylesine burkulduğunu hissetmezdim belki.
"Seni hala seviyorum Madison."
Uzun zaman sonra bu cümleyi tekrar ondan duymak kadar karmaşık bir şey daha yoktu.
Beni ikilimde bırakmayı daha çok seviyordu.
"Tek bir cümlenle beni eski halime getiremezsin Zayn. O kadar küçük parçalara ayrıldım ki bir daha asla eskisi gibi olamam. İkimizde olamayız, artık biz olamayız."
"Ama sende beni seviyorsun değil mi? Bunu duymaya ihtiyacım var lütfen."
Sessizce yutkundum hattın diğer ucundan onun sesini duyarken.
Beni daha fazla öfkeye boğuyordu sözleriyle.
Bana acı vermekten çekinmeyen o kalp, şimdi benim bir cümleme ihtiyacım olduğunu söylüyordu.
Ama ben onun istediğinin aksine ona o cümleyi söylemek istemedim.
"Her şeyden sonra hâlâ seni sevdiğimi düşünecek kadar aptal olamazsın. En azından ben o kadar aptal değilim."
**
50. bölüm final olabilir. Oylar ve yorumlar düşüşte lütfen biraz daha ilgi gösterin. Sizi seviyorum.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pieces ➳ {z.m}
FanfictionGözlerim, arabanın camından biraz ileride ki çifti seyrederken, onun mutluluğu için kendimi kendi acımla boğmayı seçtim. Kalbimin parçaları beni içten içe yaralasa bile, o gülümsüyor diye göz yaşlarımın arasından gülümsedim. // @areyoumarie için...