Otuz Sekiz.

1.4K 125 12
                                    

Bölüm geçmişi anlatıyor. Ama ilişkilerin biraz ilerlediği zamanları.

İyi okumalar! ^^

**

"Neden öyle bakıyorsun?"

Gözlerim bana bakan ela gözler içinde kaybolmaya başlarken onun gülümsediğini gördüm.

Dudaklarını yaladı. "Yanımda böyle mükemmel bir kadın olduğu için şansılıyım. Üstelik kütüphanede."

Kimseyi rahatsız etmeden küçük bir gülüş sergiledim onun karşısında.

"Kütüphane özel bir yerdir Zayn. İçinde senin yaşadığın dünyadan yüzlercesini barındırır."

"Aslında benim istediğim tek dünya, içerisinde  senin olduğun dünya." Bana çapkınca göz kırptığında alt dudağımı dişleyerek sessiz bir nefes aldım.

Kollarını masaya koyup başını yatırdığında gözlerini bir an olsun kırpmadan bana bakıyor gibiydi.

Bakışları çok içten ve güzeldi ama üzerimde hissetmek kusurluymuşum gibi bir duygu bırakıyordu içimde.

"Lütfen kes şunu." Ellerimle yüzümü kapatmamak için kendimi zor tutuyordum.

Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Sen kitapları seviyorsan, bende filmleri seviyorum. Ve sen benim izlediğim en güzel filmsin."

Kurduğu her cümlede kalbimi yerinden kıpırdattığını hissedebiliyordum. Ama bunun doğru olduğundan emin değildim. Onu çok fazla tanımadan kalbimi öğrenmesine izin vermiştim sanki. İçimden bir ses bunun yanlış olduğunu söylüyordu. Onun gülüşlerinin beni bu kadar etkilemesine izin vermemeliydim.

"Sen hiç iltifat etmez misin?" diye sorduğunu duydum. "Ya da sözlerim seni çok mu utandırıyor?"

"Sadece dün gece şiir kitabı okuyup buraya öyle gelmiş olduğundan şüpheleniyorum." Kendi kendime kıkırdadım.

"Aslında bu sıralar öyle tuhaf hissediyorum ki şiir dahi yazabilirim. İlk kez gerçek aşkı tadıyorum." Bakışlarını benden kaçırdığında utanmış gibi gözüküyordu.

Masanın üzerinde duran elimi tutup hafifçe sıktı. "Madison."

Sıcak nefeslerinin varlığını hissediyordum. Bu kalbimi daha çok tutuşturuyordu.

Sandalyede dik şekilde oturmaya başladı ve ela gözlerini tekrar benimkilerle buluşturdu.

"Kalbim bir yolculuğa çıkmak istiyor. Uzun, heyecanlı ve belkide acı dolu bir yolculuk. Yolun sonunu göremiyorum ama bitiş çizgisinde 'mutluluk' olduğuna inanıyorum." Derin bir nefes aldığını duydum. "Kalbim bu yolda yalnız ilerleyemez Madison, başka bir kalbin onun elini tutmasına ihtiyacı var ve ben o kalbin, senin kalbinin olmasını istiyorum. Yolun sonunda bana gülümseyecek yüzün, senin ki olmasını diliyorum. Ben seni seviyorum."

*

Ben senin yanında olduğum tüm zamanlar boyunca  acıyı bile kabul etmişken sen bana arkanı dönüp gittin. Elimi tutan el sırf senin elin olsun diye bütün kalbimi ateşe teslim etmiştim ben. Ama sen onun tamamen yok olmasını tercih ederdin. Ve ben seni, senin beni asla sevemeyeceğin şekilde sevdim. Ama sen bunu hiçbir zaman görmedin. Beni acı çektim, sen bunu görmemek için ellerini gözüne siper ettin. Bizi sen gerçekleştirdin ve bizi yine sen yok ettin.

Pieces ➳ {z.m} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin