// Zayn //
Daima beni ele geçirmesinden korktuğum tek duygu 'pişmanlıktır' aslında.
Pişman olmaktan ve bu pişmanlığı acıyla birlikte kalbimde taşımaktan nefret ederim.
Ama bir türlü engelleyemedim hislerimin bedenimin içine hükmedişini.
Elimde tuttuğum şişeyi tekrar kafama diktim. Arabanın içinde öylece oturmuş onu düşlüyordum.
Ona dair her şeyi hatırlıyordum aslında.
Onu nasıl sevdiğim de dahil onun ellerini nasıl bıraktığımı bir bir anımsıyorum.
Onun akıttığı bütün göz yaşlarının katili olmak ruhumu acıtıyor.
Önce onun ruhu ağlıyor, sonra benim kalbim onun acısına dayanamıyor.
Keşke, diyorum hep.
Keşke daha önce koşsaydım ona.
Kollarımı sıkıca sarıp "ağlama" diyebilseydim.
Geç kalmıştım, çok geç.
Gözlerimi bir kez daha onların üzerinde gezdirdim.
O adamın benim sevdiğim kadını güldürmeye çalışmasını seyrediyordum.
Sanırım artık sondu bu.
Bitiyordu.
Acı, bana doğru güvenli adımlar atarken o kadın gülümsemeyi hak ediyordu işte.
Her şeyin üstünü örten karanlık perde kalkmıştı.
Gök yüzü ikimiz için farklı yerlerden bakacaktı artık.
Bu acı cümle, gerçekti.
Onun başka bir kalbe tutunmasına izin verip, sonra da geriye bakıp ağlayan adamdım ben.
Ve o kadın kesinlikle benden daha çok hak ediyordu gülümsemeyi.
Belki de O, gülsün diye unutmalıydım her şeyi. Tıpkı onun benim için yaptığı gibi.
**
Yorumlar yükselsin lütfen!
Ayrıca yeni ve efsane bir hikayem var ve ismi DON'T HURT ME mutlak bakın derim! ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pieces ➳ {z.m}
FanfictionGözlerim, arabanın camından biraz ileride ki çifti seyrederken, onun mutluluğu için kendimi kendi acımla boğmayı seçtim. Kalbimin parçaları beni içten içe yaralasa bile, o gülümsüyor diye göz yaşlarımın arasından gülümsedim. // @areyoumarie için...