ALİCE

1.6K 73 8
                                    

Yaklaşık 20 dakikadır yoldaydık ve hiç susmadan muhabbet etmiştik.

" nasıl yani 15 yaşındayken araban mı oldu "

"Evet babam çok anlayışlıdır bu konuda "

"Peki kardeşin Alice ? "

" kullanabilir ama kendine ait bir arabası yok "

Bir süre sessiz kalmıştık.
Ve sonra Steven sessizliği bozdu.

"İşte burası "
Diyerek ihtişamlı bir girişi olan mekanı gösterdi.
Ve yavaşladı.

Araba durduğunda arabadan indim.
Steven da inerek yanıma geldi ve elini belime sardı.
Bundan rahatsız değildim.
Hata ileri bile gidebilirdi.

"Bekleyin demiştim ama girmişler "
Dedi yürürken.

"Kim "
Dedim tahminlerim olsa bile emin olmak istiyordum.

"Eric ler "
Dedi ve sorumu tamamen cevaplamadı.

Yavaş yavaş iceri girdik hala eli belimdeydi. Arada bir yanımızdan geçenler olunca beni kendine doğru çekiyordu.
O çok tatlıydı.

Mekanda iyice ilerledik.
Ben Hangi müziğin caldığını anlamaya çalışırken Steven daha önce belirlediği belli olan masaya doğru bakıyor ve ilerliyorduk.

Masa ortamdan iki basamak yükseklikte ve mavi ışıklarla aydınlanan özel bir masaydı.

Eric , Markus ve Alice masada oturmaktaydılar.
Yanlarında tanımadığım iki erkek ve bir de garip tarzda bir kız vardı.

Eric bizi farkedince ayagı kalktı ve gülerek bakındı.
Masaya iyice yaklaştığımızda Steven hepsine selam verdi ve bizi tanıştirdı.

"Bu Emma yeni arkadaş "
Dedi beni gösterek ve devam etti

" bu Lizyy "
Dedi garip kıza bakındı.

" bu Sam "
Sarısın bir çocuktu bana bakıp elini uzattı.

" bu da Raiy o hintli "
Gercekten hintli olduğu rahat anlaşılıyordu.

"Bunları zaten biliyorsun Eric , Markus ve Alice "
Diyerek onları da gösterdi.

Hepsi ile tokalasmaya başladım.
"Londra demek "
Diyordu Markus tokalşırken

"Harika güzelsin "
Dedi Eric elimi sıkarken

Digerleri ile de tokalasıp Alice yaklastım.

Bana ruhsuz yüzü ile bakıyordu.
"Merhaba "
Dedim elimi uzatarak
"Merhaba "
Diyerek cevap verdi ve elimi tuttu.
Soğuktu elleri az öncekiler gibi değildi.

Zarifti ama sertti.
Küçüktü ama şefkatlıydi.
Bunları tanımlayabileceğim tek sanattı onun eli.

Elini yavaşca çekip sandalyeye oturdu.
Ve bizde onun yanına doğru oturduk.

"Annen hastamıydı "
Diye söze giren Eric 'e Steven bir anda sert çıktı.

"Ne zamandan beri doktorlukla ilgileniyorsun şerefsiz "
Dedi ve biraz kızardı.

Soğuk bir ortam oluştuğunu farkedince söze girdim.
"O kanserdi 2 yıldır "
Diyerek sustum.

"Özür dilerim "
Dedi mahcup bir şekilde.

"Hayır önemli değil "
Diyerek ans eden insanlara bakındım.

Birden Steven elimde tuttj ve beni kaldırdı.
"Hadi kalkın oynayalım " diyerek herkesi ayağa kaldırmıstı.
Sadece Alic ve Lizyy oturuyordu.



Anlımdan terler akana kadar dans etmiştik.
Bir elimde bira şişesi bir elimde Stevenin eli her köseyi gezerek dans ediyorduk.

"Sen çok güzelsin "
Dedi şarkı arasında Steven

Sarhostum ve saçmalamak hakkımdı.
"Sende güzelsin "
Dedim ve ona sarıldım.

Ellerini belime dolayıp boynumu öpmeye başladı.
Bende buna izin verdim.
Kafamı yavaşca az once oturuduğumuz masaya çevirdim.ve bakındım.

Alice ve Lizyy deli gibi öpüşüyorlardı.
Buna çok şasırmış ve neden bilmiyorum biraz bozulmuştum.

"Gidelim mi artık "
Dedim hala beni öpmekte olan Steven'a

Önce bıraz daha diyerek ısrara kalkışsada sonunda kendimizi arabada bulmuştuk.

Hızlıca ve geceden memnun bir sekilde arabayı sürüyordu.

"Eğlendınmi "

"Evet çok güzeldi "
Diyerek sorusuna cevap verdim.

O ise arabayı yavaşlattı ve icerisinin karanlıkta kalacağı bir yere parketti.

Sonra bana doğu dönerek.
"Senin kadar değil "
Dedi ve yavaşca bana dogru eğildi.

Ondan hoşlanıyordum ve öpmesine izin verecektim.

Bende ona doğu yaklaştım.
Ve rengi hafiften kırmızı olan dudaklarına yapıstim.

Ondan gerçekten hoslanıyordum.

.


VANİLYALI DONDURMA  Dondurma  Serisi-1 (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin