Luith kahvaltı yapmak için Büyük Salon'a girdiğinde gözleri direk Draco'yu aradı. Luith kendinden emin adımlarla Draco'nun yanına gitti. Draco arkadaşları ile konuşmaya o kadar dalmıştı ki Luith'in yanına oturduğunu fark etmedi. ''GÜNAYDIN!'' Luith neşeli bir şekilde bağırdı. Luith'in sesini duyan Draco'nun gülümsemesi düştü. ''Günaydın, Draco!''
Kahvaltısını çoktan bitirmiş olan Draco, Luith'e bakmadan yerinden kalktı. ''Maçta görüşürüz, Blaise.''
Blaise başıyla onayladıktan sonra Luith'e döndü. ''Aranızda bir şey mi var? Ve dün akşam neler olduğunu hemen anlatıyorsun!''
''Sakin ol, Blaise!'' Luith tabağına yiyecek bir şeyler koyuyordu ki Blaise dayanamayarak daha başlamadığı tabağını Luith'in boş tabağı ile değiştirdi. Luith gülerek başını salladı. ''Dün Kıvırcık ile kızlar tuvaletindeydik. Doğal olarak da Troll'den habersizdik. Troll bizi öldürmek üzereyken Harry, Ron ve Draco bizi kurtarmaya geldi. Ortak Salon'a döndüğümüzde ise bana bu kadar dikkatsiz olduğum için bağırmaya başladı. Tabi bende durur muyum? Bende bağırmaya başladım. O da benim hiç minnettar olmadığımı ve artık umrunda olmadığımı söyledi.''
Blaise şaşkın bir halde Luith'e baka kaldı. ''Bi-Bir dakika! Sen ve Draco, birbirinizi önemsemeye mi başladınız?''
Luith gözlerini kısarak Blaise'e baktı. ''Kapa çeneni! Sadece-'' Luith doğru kelimeyi bulmaya çalıştı. ''Sadece o haklı.'' Luith yerinden kalktı. ''Şimdi izninle ben, Marcus'u bulmaya gidiyorum.''
''Heycanlı mısın, Luith?'' Flint, Luith'i süzerek sordu.
''Birazcık.'' Yalandı. Luith çok korkuyordu.
Flint elini Luith'in omzuna koyarak sıktı. ''Harika bir iş çıkaracaksın. Merak etme!''
Kapılar açıldığında Luith aniden gelen ışığı engellemek için elindeki sopasını gözlerine siper etti. Tüm takım süpürgelerine binerek havalandı. Takım kaptanları el sıkıştıktan sonra Madam Hooch takımlara döndü. ''Hepinizden iyi bir maç çıkarmanızı istiyorum.'' Madam Hooch düdüğünü çaldı ve kutuyu açarak topların dışarıya fırlamasına neden oldu.
''Bludgerlar hazır. Altın Snitch'de onları izliyor. Unutmayın, Snitch yüz elli puan değerinde. Snitch'i yakalayan Arayıcı maçı sona erdirir.'' Jordan kısa bir hatırlatmada bulundu. Madam Hooch, Quaffle'ı havaya fırlattı. ''Quaffle salındı ve maç başlıyor.'' Takımdaki kovalayıcılar pirhanalar gibi topa saldırdılar.
Luith elindeki sopa ile önüne gelen tüm Bludger'lara vuruyordu. Luith gayet güzel oynuyordu ama Gryffindor takımı çok başarılıydı. Luith'in umutları Flint'in Quaffle'ı kapmasıyla yenilendi. Flint tam Quaffle'ı delikten geçirecekti ki Gryffindor takımının kaptanı Oliver Wood süpürgesinin arkası ile engelledi. Flint sinirle Luith'e doğru uçtu. ''VER ŞUNU BANA!'' Flint sert bir şekilde Luith'in elinden sopayı aldı ve onlara doğru gelen Bludger'ı Oliver'a doğru fırlattı. Oliver'ın yere düşmesiyle Gryffindor binası Slytherin binasını yuhlamaya başladı. Flint sopayı tekrar Luith'e fırlattı ve Quaffle'a doğru uçtu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Power Struggle
FanfictionPrens gölgelendiğinde Prenses yükseldiğinde Aşk bulunduğunda Karanlık gökyüzüne hüküm mü sürecek? Yoksa iki karanlık bir aydınlık mı demek?