''Bilmiyorum. Annem yollamış.'' Draco omuzlarını silktikten sonra Luith'in yanına oturdu.
Luith kutuyu daha da dikkatli inceleyince, paketten sarkan notu gördü. ''Bak bir not var!''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Draco kaşlarını çattıktan sonra notu okumaya başladı. Draco'dan ses gelmeyince Luith merakla Draco'yu dürttü. ''Eeee? Ne yazıyor?''
''Annem bunu senin için yollamış.'' Draco şaşkınlıkla Luith'e cevap verdi.
''Ne? Benim için mi?''
''Sana baloda giymen için bir elbise yollamış.''
''Gerçekten mi?'' Draco kafasını salladıktan sonra Luith hızla kutuyu Draco'nun ellerinden aldı. ''Bir dakika! Sen annene benimle baloya gideceğini mi söyledin?''
''Önündeki kutu ile ilgilenir misin, lütfen?'' Draco konuyu değiştirmeye çalıştı ama yine de Luith'in yüzünde küçük bir gülümseme oluştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Çok güzel!'' Luith büyülenmiş gibi kutunun içindeki elbiseye baka kalmıştı. Elbise siyah ve parıltılı bir kumaştan oluşmaktaydı. Aynı zamanda bel kısımlarında bulunan transparan detaylar ise elbiseye daha çok asillik katmıştı. Kutunun içinde elbiseye uyan bir çift topuklu ayakabı vardı. Ayakkabı siyah ve koyu yeşildi ama topukları gümüş rengidi. Ayakkabının topundan yukarıya doğru çıkıyor havası veren yeşil gözlü yılan Slytherin binasını çok iyi bir şekilde temsil etmekteydi.
''Bakıyım.'' Draco, elbiseye bakabilmek için elini kutuya dokundurduğunda Luith sert bir şekilde eline vurdu. ''Ah! Bu ne içindi, prenses?'' Draco elini ovuştururken sordu.
''Bakma!'' Draco anlamayarak Luith'e bakmaya devam ederken Luith'in yanakları istemsizce kızarmaya başladı. ''Giyince görürüsün. Ben bunu odama götürmeye gidiyorum.'' Luith kutuyu alarak Büyük Salon'dan çıktı. Büyük bir mutlulukla Slytherin ortak salonuna giden Luith, çarptığı sert gövde ile elindeki kutuyu yere düşürdü.
