Draco'nun nereye baktığını gören Luith gözlerini devirdi. ''Kuzenimi rahat bırak, Draco.''
''Hadi ama, prenses! Eğlenceli olacak.'' Draco, Luith'i peşinden sürükleyerek Ron ve Hermion'nin yanına gitti. ''Vat, vay! Bakın, burada kimler varmış?'' Draco gülümseyerek Ron ve Hermion'nin muhabbetini böldü. Yoksa siz ikiniz hayallerinizdeki eve mi bakıyorsunuz? Senin için biraz görkemli değil mi, Weasle-Bee? Sizin eviniz tek odalı değil mi?'' Draco, Crabbe ve Blaise gülerken Luith'de sert bir şekilde Draco'nun koluna vurdu. Draco kolunu ovuşturarak Luith'e döndü. ''Ahh! Özür dilerim, prenses!''
''Kapa çeneni, Malfoy!'' Ron gözlerini yere dikti.
''Oh! Hiçte kibar bir davranış değil. Çocuklar. Weasle-Bee'ye büyüklerine saygı gösterme zamanı geldi.'' Draco sinir olmuş bir şekilde Ron'u süzerken Crabbe'de elini yumruk yaptı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Draco!'' Luith sert bir ses tonu ile Draco'yu uyardı.
''Ahaha! Umarım kendinden bahsetmiyorsundur!'' Hermione, Ron'un önüne geçti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Benimle nasıl konuşursun? Seni pis Bulanık!'' Draco sinirle Hermione'ye baktı ama bilinmeyen bir yerden gelen kar topu Draco'nun tam yüzüne denk geldi. ''Kim var orda?'' Draco korku ile bağırdı. Hiç kimse ne olduğunu anlamamıştı. Cevap olarak Draco bir kar topu daha yedi. ''Orda öyle durmayın! Bir şeyler yapın!'' Draco sinirle Crabbe'i ittirdi. Luith ise bu sırada kuzeninin yanında durmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
