Bölüm 12

6.6K 512 4
                                    

12.BÖLÜM

Dudakları beni hapsederken bir elektrik dalgası sardı bedenimi. Uyuştum adeta. Kendime daha fazla hakim olamadan ellerimi ensesine götürdüm. Bir inilti çıktı dudaklarından ve o anda ilk kez onun üzerinde gücümü hissettim. Güçlüydüm çünkü karşı konulamaz bir şekilde benimde onu arzuladığım kadar beni arzuluyordu. Elleri fütursuzca bedenimde dolaşırken ona olan ihtiyacım daha çok artmıştı. Beni sıkıca sardı ve yatağa uzattı. Dudaklarımı yavaşça ondan çekerken kendimi engellemeye çalıştım.

"Edmount." dedim. Alnını alnıma dayadı.

"Kendimi engelleyemiyorum Mia. Tanrım, çok farklısın, çok..." Ellerimi yanaklarına koydum.

"Sende benim için ama yapamam." Dedim.

"Bana bağlılık sözü vermeyen biri ile olmaz." Yeşil gözleri arzudan siyaha dönmüştü.

  Bir müddet bana baktı sonra yavaşça üzerimden kalktı ve ben soğuğu hissettim. Yavaşça doğrulurken acıyla kıvranan yüzüne baktım. Ellerini sinirle saçlarının arasına soktu.

"Üzgünüm. Seni görünce... Lanet olsun... Sonuçta bir erkeğim Mia ve kesinlikle bir aziz değilim. Seni gördüğümden beri tek arzuladığım sensin." bu itiraf karşısında gülümsemeden edemedim. Dikkatle bana baktı.

" Bundan zevk mi alıyorsun?" Gülümsememi bastırmak için dudaklarımı kıstım.

"Hayır. Yalnızca buna inanmak oldukça güç." dedim ve yataktan doğruldum.
  Biraz daha beni süzdükten sonra elini ceketinin cebine soktu. Oradan çıkardığı bir şeyi uzattı ve elime tutuşturdu.

  Elime verdiği altın yaldızlı kitaba baktım. Sonra şaşkınlıkla gözlerimi ona çevirdim. Bedenim hala arzu ile yanarken, aklım merakla sorguluyordu.

"Seni istiyorum Mia. Hakkım olmadığı halde istiyorum ama ne seninle nede başkası ile evlenemem." Sonrada sakince omuzlarını silkti.

"Başına bu kadar bela açtıktan sonra düşündüm ki, Bir açıklamaya ihtiyacın var..."
Elimde duran kitaba dokundu.

"Her şey bunun içinde... Yalnızca oku. Şunu bilmeni isterim ki, bunu okuyan tek kişisin. Benden sonra"

   Önce onun yeşillerine baktım, sonrada elimdeki kitaba. Yavaşça sayfayı çevirdiğimde bunun bir kitap olmadığını fark ettim. Bu bir günlüktü. Başımı elimdeki günlükten kaldırıp Edmont'a çevirdim. Eğildi ve beni öptü. Elleri yüzümü sararken gözleri vaatlerle doluydu.

"Oku ve beni anla Mia. Ben yapamam."   dedi ve geldiği gibi karanlıkta penceremden kayboldu.

   Şaşkınlıkla ardından bakarken günlüğü hızla yatağıma attım ve koşarak pencereye yaklaştım. Çoktan karanlığa karışmıştı. Ne demek istediğini anlamaya çalışırken yatağa yaklaştım ve sönmek üzere olan mumu yenisi ile değiştirdim. Sonra da biraz önce tğutkulu bir şekilde uzandığım yatağa geldim. Dış kapı kırmızı altın harflerle süslü günlüğü elime aldım. Sayfaları defalarca okunmaktan yıpranmıştı. Yatağa uzanıp çarşafı üzerime çektim ve ilk sayfadaki eğik güzel el yazısına odaklandım.

"Tüm anılarıma, aşkıma sadık kalma ümidi ile...."
  Yavaşça sayfayı çevirdim. Tarih dikkatimi çekti. 17 Ağustos 1781 Londra... 30 yıl öncesine aitti.

"Bu satırları yazdığım için o kadar memnunum ki. Ben cahil, hiçbir bilgisi olmayan Opelya Damelean... Annemi ve babamı hiç tanımadım. Şu anda çalıştığım bu evin kontu sayesinde okuma yazma öğrendim ve bana hediye ettiği bu deftere anılarımı yazmak istedim. O kadar iyi ve muhteşem bir insan ki. Kendimi onunla birlikte iken tamamen farklı hissediyorum. Bir leydi gibi. Kumral saçları ve yeşil gözleri ile inanılmaz yakışıklı ve nasıl oluyor bilmiyorum ama kalbimin ona akmasına engel olamıyorum. Benden 12 yaş büyük. Olgun, akıllı, zeki ve çekici. Bana ilk öpücüğümü verdiğinde 16 yaşımda olmama rağmen kendimi oldukça kadınsı hissettirdi. Şu an bunu kimsenin bilmemesi gerekiyor. Nede olsa ben bir hizmetliyim. O ise Hourbounk Kontu... Ama yine de bir insanım, kalbimi nasıl engelleye bilirim ki? " Âmân Tanrım... Gerçek beni sardığında titredim. Bu Edmount'un annesine ait miydi? O bir hizmetli miydi? Hourbounk Kontu... Babası... Yatakta daha dikleşerek günlüğü bu gece bitirmeye karar verdim.

  Kathy'e şaşkınca bakarken ondan akıl almak ile gerçeği söyleyip söylememek arasında kıvranıyordum. "Ben ne yapacağımı bilmiyorum." dedim. Kız kardeşim sabırla bana bakıyordu.

"Kathy, Edmount..." Elimdeki günlüğü salladım.

"Bana bunu verdi." Kathy elimdeki günlüğe bakarken hala sakindi. Yavaşça karşısına oturdum.

"Pekala, o bana hayatının sırrını verdi ve ben sana anlatıp anlatmamakta kararsızım." dedim. Yavaşça omuzlarını silkti.
"Seni anlıyorum Mia. Bu senin kararın." Sabaha kadar zor durmuş neredeyse uyumadan bir gece geçirmiştim ve erkenden soluğu kız kardeşimin evinde almıştım.

"Onun annesi bir hizmetli ve ondan yaşça büyük olan konta aşık olmuş o bir...."

"PİÇ." diye söyledi hemen Kathy. Bu söz karşısında yüzümü kırıştırdım.
" Peki bu umurunda mı?"

"Elbette değil."

"O zaman sorun ne?"

"Sorun, bu Edmount'un umurunda dahası da günlüğün son satırları... Annesi ona bakabilmek için fahişelik yapmaya başlamış." Kathy şaşkınca bana bakıyordu.

"Nasıl yani?"

"Kont onu kullanmış ve hamile olmasına rağmen aldırmadan sokağa atmış. Edmount annesi hastalanana kadar babasından haberdar bile değilmiş. Âmâ annesi sonunda ona söylemiş." Kathy heyecanla ayağa kalktı.

"Kadın her şeyi yazmış. Ölene kadar Kathy, son yazılarda eli titremiş... Oğlunun babası ile görüşmesinden sonra gelişini tüm detayları ile yazmış. Kont onu tanımamazlıktan gelmiş ve yaka paça attırmış, evliymiş." Kathy elini ağzına kapattı.

"Aman Tanrım. Pekâlâ nasıl Kont olabilmiş."

"Babasının evliliğinden varisi olmayınca ölemeden önce haklarını Edmount'a devretti."
Kapıdan gelen sesle başımızı çevirdik. Sammy tüm ihtişamı ile kapıda duruyordu.

"Sonunda sana anlattı sanırım." Yavaşça başımı salladım.

"Bunları bilip nasıl bana söylemezsin." Kathy sinirle Sammy'e söylendi.

"Tatlım, bu bana düşmezdi."

"Bu nasıl bir adam böyle. Tanrım, Edmount fahişelerin içinde büyümüş." dedim fısıltıyla. Boşuna tüm kadınlar ona deli olmuyordu. En ustaca öğrenmiş olmalıydı bu işin inceliklerini.

"Edmount bunu hiç istemedi. Annesi Veba'dan öldüğünde yalnızca 15 yaşındaydı. Çalıştı,o kadar zekiydi ki 10 yıl içinde hatırı sayılır bir servet sahibi oldu. Âmâ babası ölmeden önce her şeyi ayarlamıştı ve onu engelleyemedi. Böylece sosyeteye yeni Kont olarak tanıtıldı." Sonra bana döndü.

"Evlenmemeye yemin etti Mia. Soyunun devam etmesini istemiyor. Babasının kanının yürümesini istemiyor.Kont'luğun onunla birlikte son bulmasını istiyor."

  Şaşkınca ona bakarken, aslında onun ne kadar haklı olduğunu düşünüyordum. Annesi henüz bir çocuk sayılacak yaşta, zenginlik, çekicilikle bir Kont tarafından baştan çıkarılmıştı. Genç kadının her satırında son nefesini verene kadar Kont'a âşık olduğu belliydi. Edmount'un annesini koruyabilecek kimsesi yoktu. Edmount'u düşündü. Nasıl sefalet çekmiş ne gibi acılara katlanmış olabilirdi. O an onu yatıştırmak ve teselli etmek istedim... Hızla ayaklandım. Kathy şaşkınca bana bakarken Samuel temkinliydi.

"Gitmeliyim." dedim.

"Nereye?" Kız kardeşime gülümsedim.

"Önce ret etmem gereken bir evlilik teklifi var. Ardından da Edmount'u bulup konuşacağım." dedim ve hızla evden çıktım

DARTMOUND SERİSİ 2 SEN GELMEDEN ÖNCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin