Bölüm şarkısı bu,ama wattpad sağolsun multiye koymuyor.
İyi okumalar...
Bunu haketmiyordum,onun evinden bu şekil de atılacak hiç bir şey yapmamıştım oysa ki.Yıllardır yanım da olan arkadaşımı bile onun için görmezken,günlerce hatta 1 ay boyunca kaza yaptığı için kendimi suçlayıp yanından ayrılmadım.Yanlış olduğunu bile bile kendini bana kanıtlamaya çalışmasına müsaade ettim.Aileme onun için yalan söyledim.Ama o tek bir açıklama bile yapmama izin vermeden her şeyi silip attı.Gerçekten bu kadar kolay mıydı?Kolaymış demekki dedi iç sesim.
Arabayı evin önüne park edip biraz da olsa kendime gelmek için bekledim.
Artık o yoktu,bundan tam aylar öncesin de olmadığı gibi.Kaldığım yerden devam etmek zorundaydım.Daha doğrusu beni bıraktığı yerden..
Derin bir nefes aldım ve hiç bir şey yaşanmamış gibi arabadan indim.Her şeye en başından başlıyordum.Aynı ondan önce de olduğu gibi.
Kapıda ki güvenliğe selam verip eve doğru ilerledim.Efe beni bekliyor olacak ki hemen kapıyı açıp bana doğru geldi.
"Abim bir işin olduğunu söyledi nereye gittin?Sen iyi misin?"
Ellerimi arka cebime yerleştirmiş öylece Efe'nin yüzüne bakıyordum.Yamukça gülümseyip "Çok iyiyim"dedim.Ellerimi çırpıp "Bu gece uzun olacak hadi içeri!"dedim.
Sanki az önce o gözyaşlarını akıtan ben değildim.
İçeri girdiğimizde göze ilk çarpan akşam için hazırlanmış yemek masasıydı.Mutfaktan güzel kokular geliyordu.Elinde tavayla mutfaktan kafasını uzatan Bulut anın da mırın kırın etmeye başladı.
"Yine kaçtın Mersa,bu sefer affetmiyorum gel buraya ve salatayı yap."
Dediğine gülümserken üzerimde ki montu çıkartıp Efe ye verdim ve mutfağın yolunu tuttum.
Malzemeler hazır bir halde tezgahın üzerinde duruyordu sularını süzüp kesme tahtasında doğramaya başladım.
"Şu bizim şirketin verdiği büyük davet için ne giyeceğine karar verdin mi?"
Aklıma ilk o gelmişti,zaten hiç çıkmıyordu.Gerçekten onu bir kez daha görebilecek cesaretim var mıydı?Onun o suçlayıcı bakışları altın da ezilmeye tahammülüm kalmış mıydı?Ya da daha da ağırı beni görmezden gelişini kaldırabilir miydim?
Bulutun seslenmesiyle düşüncelerden ayrılmaya çalıştım.
"Gerçi sana ne giysen yakışır orası ayrı bir konu ama senin aklın da vardır bir şeyler."
Biraz bekleyip cevap verdim.
"Ben gelmeyi düşünmüyorum Sarpoğlu.."
Gözlerini kocaman açıp bana doğru baktı
"Ciddi olamazsın değil mi?"
Gayet ciddi idim
"Ciddiyim"
"Saçmalamayı bırakır mısın,ne kadar büyük bir davet olacağından haberin var mı senin?Eğer sen orada olmazsan insanların neler diyeceğinden,ben de sevinmiştim böyle bir davette beni yalnız bırakmayacaksın diye,hem sen gelmezsen Efe hayatta gelmez.Siz iki ufaklık o davete geleceksiniz konu kapanmıştır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM
Storie d'amore©08.11.2015 tarihinde kurgulanmıştır. Şimdi bak yine yalnızım. Yine bir saflık yaptım ve inandım bir aptal gibi sana.Bilemezdim değil mi sonun böyle olacağını? Dışardan bakıldığında kim ne der diye düşünüp göz yaşlarını saklayan ben şimdi her yerde...