KAN TADI

1.KAN TADI

1.BÖLÜM

Parlak. Çok parlak. Göz kamaştırıcı. Çok görkemli bir ışık gecenin en kör saatlerinden birinde usulca pencereden içeri sızıyordu. Nereden geldiğini bilmediğim o ışığa doğru yavaşça yürümeye başladım. Oraya doğru ilerledikçe daha fazla yaklaşma arzusu sarıyordu tüm bedenimi. Yürüdüm, yürüdüm ve son bir adım. O can alıcı ışık bir çift gözden geliyordu. Sadece bir çift gözden. Bir anda kendimi geldiğim yöne geri koşarken buldum. Aklıma ilk gelen sözleri daha ne olduğunu anlayamadan söyleyivermiştim.

- Kimsin sen?! Sen,sen...sen nesin? Ne istiyorsun benden?

Ağzımdan çıkan kelimelerin farkına varınca korkum dehşet verici bir hale geldi. Odamın penceresinde ne olduğunu bilmediğim bir yaratık aç gözlerle bana bakıyordu. Hırıltılı, kısık bir sesle konuşmaya başladı.

- Lütfen, yardım et bana! Sadece biraz istiyorum! Bir parça kan!!

"KAN". Bu, bu imkansızdı. Gerçekte var olmayan bir şeyin kanımı emmek istemesi, çok saçma. İçimden bir 'oh' çektim ve tekrar pencereye doğru ilerlemeye başladım. Bu kesinlikle aptal kardeşim Leo'nun bir oyunuydu. Daha geçen gün bir zombi gibi giyinip onu feci şekilde korkutmuştum. Neredeyse altına yapacaktı salak şey. Zombiye karşılık bir vampir numarası. Böylece akıllıca bir fikrin benim kardeşimden çıkması oldukça tuhaftı. Neredeyse pencereye varmıştım ki hırıltılı ses tekrar konuşmaya başladı.

- Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim. Sana ömür boyu minnettar kalacağım.

Hala neyin kafasını yaşıyordu bu çocuk!

- Seni ahmak, her şeyin farkındayım. Kes artık şu oyunu beni korkutamazsın seni bücür, dedim ve küçük bir kahkaha patlattım.

Pencereye vardım ve o şey üstüme atladı. Bileğimi tuttu, ısırdı ve kanımı içine çekmeye başladı. Bu benim ufaklığın işi değildi. Tüm o uydurmaca sandığımız şeyler gerçekti. Vampirler, vampirler gerçeklerdi ve şuan bir tanesi kanımı emmekle meşguldu. Acı, bağırmamı engelliyordu. Çığlık atmak istedikçe sesim daha da kısılıyordu sanki. Keskin, yırtıcı, hayvani dişlerini isteksizce bileğimden ayırdı. Dudağının bir kenarından biraz kan sızdı, benim kanım.

Ben ona baktım, o bana. Gözlerimizi bir an bile birbirimizden ayırmadan birbirimize baktık. Gözlerinde hala kan arzusu vardı ama daha fazlasını yapmak istemiyordu sanki. Baygınlık hissi tüm vücudumu kapladı ve... Sonrası yok işte. Gözlerim kapanmıştı.