Uyandığımda bir hastane odasındaydım. Koluma bağlı tüplerden vücuduma giren kanım akışını hissediyordum sanki. Annem yatmadan önce her zamanki gibi bizi kontrol etmese, kim bilir belki de ölmüştüm. Sen bir harikasın Jayne Delicious! Evet, soyadımız "Delicious". Çok tuhaf değil mi? Özellikle de vampir tarafından ısırılam biri için.
Annemin anlattığına göre yırtıcı bir hayvanım saldırısına uğramışım. Evimiz ormana yakın olduğuna göre tek mantıklı cevap bu oluyordu ama dün o anı yaşayan bendim. Yırtıcı hayvan dedikleri o şey bir vampirdi ve beni sadece ısırmamıştı. Bakışlarında sadece kana susamışlık yoktu. Bakışlarımda sadece korku yoktu. Onu tekrar görebilmek istiyordum. Böyle ahmakça bir şeyi neden istediğimi bilmiyorum ama kanımla birlikte başka şeyleri de alıp içine çekmişti sanki. Onu bulmalıydım ama nasıl? "Anne, baba beni ısırıp hastanelik eden şey bir vampirdi ama sakın korkmayın. Sadece yeteri kadar kan emip gitti. Şimdi aklımda hep o var. Kimdi, vampirler nasıl yaratıklardı 'vs. vs.' mi diyecektim. Heralde delirdiğimi sanıp bir tımarhaneye kapatırlardı beni. Aslında delirmiş olmalıydım. Bir vampirin peşindeydim. Sonunda ölüm olsa bile onu bulacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN TADI
مصاص دماءDebby Delicious. Bir vampirin beklenmedik ısırığıyla hayatı tamamen değişiyor. Bir arayışa çıkıyor: Bedenen ve ruhen. Kendini bilmemek ne korkunç.
