Gözlerimin içine pis pis sırıtarak bakıyordu;
-"İnandır desem!" deyip geri çekildi. Show yapmama izin verir gibi. Kafamı sallayıp gülümsedim.
Kendisi kaşındı.
Gözlerinin içine sırıtarak bakıp işaret parmağımla 'yaklaş' işareti yaptım. Anlamsız bakışlar atıp yavaş yavaş yaklaştı.
-"Ee" dedi dalga geçerek;
-"Bu mudur?" deyip ellerini iki yana açtı gülümseyerek. Kaldırdığı sol elini tuttuğum gibi elini sırtına çevirip yanımızdaki masaya yüzünü yapıştırdım. Boşta olan elim belindeydi, doğrulmasına izin vermiyordum. Ama o çırpınıyor gibiydi. Onu herkesin ortasında bu şekilde küçük düşürmeme öfkelendiği kesindi.
Herkes bize şaşkın gözlerle bakarken, kulağına eğilip;
-"Benle sakın bir daha uğraşma" dedim ve elimi sertçe çekip onu özgür bıraktım. Masadan öfkeyle doğrulup tam üzerime yürüyeceği sıra biri aramıza girip Ardıç'ı eliyle itti ve;
-"Dur lan dur! Ne oluyor?" dedi.
Orta yaşlı, yakışıklı, sevimli bir adamdı. Müdür olmaması için resmen dua ettim çünkü ilk dakikadan imajımı böyle zedelemem hayrılı olmazdı. Maalesef adamın tipi Müdür olmak için baya müsaitti.
İkimizde gezdirdiği bakışları Ardıç'ın üzerinde durunca Ardıç;
-"Kim bu?" dedi öfke dolu gözlerle bana bakarak - Gözünü bir saniye kırpmıyordu - lafına devam etti;
-"Nerden topluyorsunuz bunları?" dedi. Gözlerimi sinirle yumup derin derin nefes aldım.
İşte bunu demicektin!
-"Bana bak elimde kalırsın ama sen" deyip üstüne yürüdüğümde aynı adam yine aramıza girip bu sefer beni eliyle itti. Muhabbetimize hiç dahil olmadan;
-"Sen yenilerden misin?" dedi.
Ardıç'a attığım ters bakışlarımı yumuşatmaya çalışarak;
-"Evet yeniyim!" dedim.
-"Adın ne?"
-"Asır."
-"Amasyalı sen misin?" diye sorunca kafamla onaylayıp sustum.
-"Benimle gel" dedi ve ilerledi. Ardıç'ın önünden geçerken de karnına hafif dokunup;
-"Sende rahat dur. Yaygara istemiyorum." dedi.
Ardıç ceketini düzeltip bana doğru bir adım attı ve;
-"İnandım Turist" dedi.
Gözlerimi sinirle yumup derin bir nefes aldım, yüzümü yüzüne yaklaştırıp;
-"Bununla kalmicam. Seni alt ettiğim zaman daha çok inanıcaksın" deyip meydan okudum. Gözlerimdeki sertlik onu güldürmüştü. Korkmuyordu.
-"Heyecanla bekliyorum" deyip dalga geçti. Önünden ilerlediğim sıra omzuna çarpıp ardından gelmemi isteyen adamın arkasından ilerledim. Beni Müdür panosu asılı bir odaya soktu. Karşımda 50-60 yaşlarında babacan bir adam vardı. Biz odaya girer girmez hemen ayaklanıp;
-"Hoş geldiniz!" dedi. Mahcup bir edayla kafamı eğip selam verdim ve;
-"Hoş bulduk efendim" dedim.
Müdür yanımdaki adama dönüp;
-"Şerif herkes geldi sanırım. Hepsini konferans salonunda topla. " deyip sırıttı ve bana dönerek;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHİR EFSANESİ #Wattsy2020
AcciónNEFRETTEN DOĞAN BİR AŞKIN HİKAYESİ! BAŞ BELASI BİR ARDIÇ! VE ONDAN DELİ GİBİ NEFRET EDEN ASIR! Amerika'da DAP adı verilen özel bir şirkette korumalık yapan Asır. Bir anda kendini İstanbul'da SVK adındaki güvenlik şirketinde bulur. Istanb...