25- Bahse girerim, beni daha önce tanımıyordun.

1.2K 114 99
                                    

Parmaklarımın arasında mıncıklanmaktan bir hal olmuş pipetimi lattemin içinde iki tur daha döndürüp ağzıma götürdüm ve yanımdakilerin varlığını umursamayarak höpürdeterek içtim. Boğazımın dört bir yanını sıcacık ederek mideme doğru aktığında Ha Ri ile şu adını bir türlü telaffuz edemediğim kumral çocuk bir kez daha dahil olamadığım olaya güldüler. Ofladım ve başımı dışarıda lapa lapa yağan kara çevirdim. 

"Türkiye'nin neresindenim diyordun Aden?"

Tuhaf ruh halimden sıyrılmak için derin bir nefes alıp başımı çevirdim. Adının Kim Tae Hyung (V) olduğunu daha on beş dakika önce öğrendiğim çocuk bana meraklı gözlerle bakıyordu. O an ciddi ciddi "Sanki neresinden olduğumu söylesem aklın yetecek de..." demek istedim ama tabii ki de demedim. Konuşmak için konuştuğu o kadar belliydi ki. Bana yalnızca sıkılmak düşüyordu.

İşin tuhaf yanı, Min Ha Ri'nin telefonda basit ama yakışıklı mankenler olarak tanıttığı kişiler aslında BTS grubunun vokali ve rapçisi çıkmıştı. Hani şu yerden bitmenin nefret ettiği grubun üyeleri... Min Ha Ri'nin bana bundan söz etmemesine de ayrı sinir olmuştum. Neymiş efendim. Öğrenseymişim asla kabul etmezmişim.

Kesinlikle yanılıyordu.

Eğer bilseydim, böyle bir ortamda buluşmayı kabul etmezdim. Çünkü onlar için başka planlarım vardı. Mesela Baek Hyun'un tam karşısında V ile gülüp eğlenmek gibi. Fakat şimdi ne Baek Hyun vardı ne de dikkatimi V çekiyordu.

O kaçık velet bana o günden sonra yazmamıştı. Tamı tamına bir haftadır konuşmuyorduk.

Bunalmıştım.

Derin bir nefes alıp "Kayseri," dedim.

Gözlerinin içi güldü. Ay şu çocuğun pozitifliği öldürecek beni. Bu kadar da güler yüzlü olunmaz ki. Min Ha Ri anlattığında sert erkek falan bekliyordum ben. Yine karşıma bir yılışık daha çıkmıştı. Kaderim falan mıydı acaba? Tamam Baek'ten daha oturaklı,  Adrian'den daha yumuşak olabilirdi ama olmuyordu işte. Isınamıyordum bir türlü.

On beş dakika umurumda değildi.

Ben bununla yüz yıl konuşsam yine keyif alamazdım.

"Neden uluslar arası okulda okuyorsun peki? Yani Türk olmana rağmen Korecen de baya iyi."

Düşüncelerimden sıyrılıp eeee der gibi suratına baktım.

Omzunu yukarı hafifçe kaldırıp çarpık bir gülüşle gülümsedi. "Yani neden?"

İmalı bir nedendi sanki bu. Başımı bir şeyler söyleme potansiyeli yüksek olan Ha Ri'ye çevirdim. 

"Oppa! Ya bu çok komikti! Bir daha yapsana!"

Sarı saçlı çocuğun kulağını alaşağı ederek ciyaklayan Ha Ri'yi gördüğümde yüzümü buruşturdum ve yeniden V'ye döndüm. Ha Ri uçmuştu.

"Ailem öyle istedi. Okulumu kendim seçmedim."

Başını salladı.

"Pek şaşırmadın," dedi gülümseyerek.

"Anlamadım."

"Yani kendini öven birisi değilim ama her yüz kişiden doksan dokuzunun BTS üyelerini gördüğünde çığlık atıp çılgınlar gibi üzerimize geldiğini düşünecek olursak sen gayet sakin karşıladın."

Hafifçe öksürdüm.

"Aslına bakarsan benim gruplarla aram pek iyi değildir."

Güldü.

"Bahse girerim, beni daha önce tanımıyordun."

Başımı mahcup bir şekilde iki yana salladım.Kafasını hesap yapıyor gibi hafifçe oynattı.

Pardon Charisma| baekhyun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin