17-Nişanlım ♦

2.3K 117 5
                                    

Multi: Ceyda

"Bırakmayacağım."

Bakışlarım hızla Demir'e döndüğünde gözlerim irileşmişti. Dudaklarımdan bir gülümseme firar edecekken Demir devam etti.

"Ortalık durulana kadar benimle birlikte saklanırsın. Sonra da seni evine bırakırım."Yandan bir bakış attı. "Ya da her nereye gitmek istiyorsan oraya."

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım. Gerçekten, nereye gidecektim? Gitmek istediğim bir yer yoktu, Demir'in yanında kalamayacağımı da biliyordum. 

"Teşekkür ederim."diye mırıldandım. Ellerimi birbirine kenetleyip parmaklarımla oynamaya başladım. Demir araba sürdüğü için bana çok konsantre olamıyordu.

"Ne için?"diye sorguladığında hafifçe gülümsedim. Bana döndüğünü hissetmiştim ama gözlerine bakmak istemiyordum, bakışlarımı ellerimde gezdirmeyi sürdürdüm. Cümlelerimin aksine gözlerim hayal kırıklığıyla doluydu.

"Beni oradan çıkartıp, bir de bakıcılık yaptığın için."dedim alayla.

Demir soğuk bir sesle cevap verdi.

"Bakıcılık yapmıyorum."

İç çektim. Onunla inatlaşmak istemiyordum. Başımı sallayıp konuşmayı bitirdiğimde Demir'in bakışları üzerimdeydi.

Yaklaşık yirmi dakika boyunca sessiz bir yolculuk geçirdik. Geldiğimiz mahalle oldukça izbe ve karanlıktı. Kaşlarımı çatarak nerede olduğumuzu anlamaya çalıştım ama o kiralık evin olduğu mahalleyi aratmıyordu burası. 

"Büyük annemin yanına gidiyoruz."dedi Demir sonunda. Yabancı gözlerle çevreye baktığımı fark etmişti.

"Büyük annen burada mı yaşıyor?" Sesimin şaşkın çıkmasına engel olamamıştım. "Ah, yani yanlış anlama. Ben," lafımı tamamlayarak Demir konuştu.

"Zengin olduğumuzu sanmıştın."dediğinde dudağımı ısırıp başımı salladım.

"Gerçekten üzgünüm, öyle söylemek istemedim."dediğimde alayla güldü.

"Zenginiz zaten."dediğinde kaşlarımı kaldırdım. 

"Dalga mı geçiyorsun?"diye çıkıştığımda Demir arabayı park etti ve el frenini çekerek bana döndü.

"Anneannem, annem öldükten sonra bizden tek kuruş istemedi. Mal varlığını reddetti ve burada kalacağını söyledi.Burası üzerimize kayıtlı değil, polisler bulamaz." Ela gözleri hüzne bulanmış gibiydi. "Annemin zengin bir adamla evlenmesini hiç istememiş, çok paranın başına bela olacağına inanıyormuş. Oldu da zaten."

Hiç beklemediğim bir anda benimle bu özel anısını paylaşmasının şaşkınlığıyla dudaklarım aralandı.

"Çok üzgünüm, başın sağolsun."dediğimde başını salladı. İki katlı, çok da lüks görünmeyen eve bir bakış attığında girmeyi erteliyor gibiydi. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemiyordum.

En sonunda uzanıp Demir'in elini sıktığımda irkildi.

"Ben de annemi küçükken kaybettim."diye fısıldadım. Demir'in kaşları havalandığında bakışları bana döndü ve parmağını elimin üstünde yavaşça gezdirmeye başladı. Bu hareketiyle  sanki  moral veriyormuş gibi hissetmiştim.

"İçinde güçlü bir kız yattığı belliydi zaten."diyerek beni neşelendirmeye çalıştı. Güldüm.

"Hemşireyi dövmeye çalıştığımda anladın, değil mi?"diyerek ben de dalga geçtiğimde güldü. Derin bir nefes aldı ve hala bırakmadığımız ellerime baktı.

Deliler Mekanı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin