Multi: Üvey anne- Ceyda (Üvey anne çok güzel olduğu için sinirlenemiyorum yav)
---
Nefret ve hayal kırıklığı harmanlanmış, öfkeye gebe kalmıştı ruhumda. Bu günü haftalardır hayal etmiş, yapacaklarımı kafamda tasarlamıştım. Ne yazık ki iş pratiğe gelince bedenim ile beynim bağlantıyı kesmişti, kıpırdayamıyordum.
"Beni özledin mi, tatlım."dedi ince sesiyle. Sesi yüzümü buruşturmama sebep olurken damarlarımda dolaşan kana nefret de eklenmiş gibiydi.
"Seni özleseydim kerhaneye giderdim, tatlım."dedim alayla.
Bedenimi yavaşça ona döndürdüğümde sokak lambasının soluk ışığı yüzüne vuruyordu. Hiç değişmemişti.
Açık sarı saçları ben boyayım diye bağırırken mavi gözleri yaptığı makyaj yüzünden kedi gözü gibi görünüyordu. Dudaklarına sürdüğü kahverengi tonlarındaki ruju, üstündeki deri ceketiyle uyumluydu. Altına siyah tayt giymişti ve botları gizlice alıp giyebileceğim kadar güzeldi. Aslında, kendisi de güzel bir kadındı. Fakat ruhu, bedenini kurtaramayacak kadar çirkindi.
"Alınmalı mıyım?"diye sordu alaylı sesiyle. Gözlerimi devirirken sakinliğime hayret etmiştim. Varlığını tamamen unuttuğum Demir yapmacıktan öksürdüğünde bakışlarım ona dönmüştü.
"Demir'ciğim de buradaymış." Kaşlarım çatılırken Demir'in adını onun ağzından duymak içimdeki siniri tekrar tetiklemişti.
"Benden ne istiyorsun?"dedim bakışlarımı üvey anneme yöneltirken. "Amacın ne? Yaptıkların yetmiyor mu?"
"Senden ne istediğimi biliyorsun."dedi sinsi bakışlarını bana yönelterek. Ah evet, üvey sürtüğün başından beri amacı olan şeyi biliyordum. Sevgilimle onu bastığımda da aynı konuyu açmıştı ve sözleriyle beni delirtmişti.
"O imzayı asla atmayacağım!"diye bağırdım.
Annemin üstüne bir şirketimiz vardı ve annem küçüklüğümden beri oranın patronu olacağımı söyleyip, güzel hayaller kurdururdu bana. Annemi kaybettikten sonra yerini doldurmaya çalışan biri, bu hayallerimi de benden almak istiyordu. Üstelik anneme hakaretler etmiş, onu hiç tanımadığımı iddia etmişti. Hayat zaten benden annemi almıştı, hayallerim bende kalsa olmaz mıydı?
"Tekrar o yere dönmek istemeyeceğini umuyordum. Akıllı bir kızsın sen, Ceyda."dedi saçını geriye atarak. Beni ikna etmeye çalışmasına güldüm ama daha çok sesim ağlıyor gibi çıkmıştı.
"O imzayı atmayacak kadar akıllıyım."dedim sesimi düz tutarak. "Eğer çok istiyorsan beni öldürmen gerekiyor, tabi yapabiliyorsan."
Birbirimize nefret dolu bakarken Demir tekrar araya girmişti.
"Biraz sakin mi olsak?"dedi aramızdaki gerilimi hissederek. Ona anlatmama rağmen, sakin olmamı mı söylüyordu? Bu beni daha da sinirlendirirken sabrımın son demlerini yaşıyordum.
"Kes sesini."diye tısladım. Ellerini kaldırıp masumca bakarken tatlılığını umursamamıştım.
"Bak Ceyda, sen o imzayı atarsan raporlarını ortadan kaldırırım. Temize çıkmış olursun, hayatını polislerle köşe kapmaca oynayarak mı geçireceksin?"
Bir iki adım atıp tam önümde durdu. Topuklu botları yüzünden benden daha uzun görünüyordu.
"Ne var biliyor musun?"dedim tam gözlerinin içine bakarak. "O imzayı atmaktansa tekrar o yere dönmeyi ve orada geberip gitmeyi tercih ederim."
![](https://img.wattpad.com/cover/78251553-288-k7156.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deliler Mekanı (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyordum. Ama onun yanı özlediğim tek yerdi, ilk ve tek."