Düzenlendi.
Multi: Ceyda (Vs meleği hatun, her fotoğraf koyuşumda spora başlama kararı alıyorum dkewljes)
Ellerim arasında duran sıcak kahveden bir yudum aldıktan sonra bakışlarımı Demir'e çevirdim. Ayaklarını sehpaya uzatmış, iyice koltuğa yayılarak rahat bir pozisyon almış, telefonuyla ilgileniyordu. Bakışlarımı ona çevirdiğimi hissederek bana dönüp ne oldu dercesine göz kırptığında başımı iki yana sallayarak gülümsedim.
"Kahve istemediğine emin misin,"dedikten sonra fincanımı hafifçe yukarı kaldırdım. "Tadı çok güzel."
"Sabah içmiştim ben, sağol güzelim."dedikten sonra telefona geri döndüğünde sıkıldığımı hissediyordum. Dün Demir'in kucağında uyuyakaldıktan sonra beni yatağa taşımıştı ve anca akşam üzeri uyanabilmiştim. Demir o sırada yemek sipariş etmişti ve yedikten sonra geri odaya çekilmiş, yalnız kalmak istemiştim. Dünden beri sadece yattığım ve çok konuşmadığım için bugün oldukça sıkılmış hissediyordum, Demir de bunu fark etmişti ama bir şey yapmıyordu.
Elimdeki fincanı sehpaya bırakarak arkama yaslandım ve kollarımı kavuşturarak oturmaya devam ettim. Telefonda ne yaptığını merak etmeye başlamıştım çünkü sabahtan beri elinden düşürmemişti.
"Keşke benim de telefonum yanımda olsaydı."diye mırıldandım mesajı almasını umarak. Bakışlarını telefonundan çekmeden gülümsedi.
"Yarın unutturma, sana bir telefon alayım."dediğinde gözlerimi deviresim geldi. Bana telefon alması için değil, telefonunu bırakması için söylemiştik herhalde.
"Gerek yok,"dedim omuz silkerek. "Onun yerine gizlice evime giremez miyim?"
Demir sonunda telefonun tuş kilidini kapatıp bana dönebilmişti. Bilseydim, sabahtan anlatırdım dahiyane planımı.
"Evimizin güvenlik sistemini offline haline getirmesi için birini tutarız, girişteki panele şifreyi girmesini sağladıktan sonra kameralar devre dışı kalır ve arka kapıdan içeri girerim. Üvey sürtük, ay aman üvey annem mutfak kapısını kapatmayı her zaman unutur. Oradan girer, odama çıkarım. Zaten sarhoş olduğum zamanlar da böyle yapıp yakalanmıyordum. Yakalanma ihtimalim yok sayılır.Paramı, kıyafetlerimi, makyaj malzemelerimi ve telefonumu alıp çıkarım. Ne dersin?"dediğimde dünden beri konuşmuyor olmak çeneme vurmuş gibiydi. Demir'se gülümseyerek beni dinlemiş, sözlerimin bitmesini beklemişti.
"Harika bir plan,"dedikten sonra kaşlarını kaldırarak başını salladı.
Sırıtarak, "E, o zaman bu geceye ne dersin?"dediğimde başını iki yana salladı.
"Planda atladığın ufak, önemsiz ayrıntılar var."dedikten sonra omuz silkti. "Babanın değiştirdiği güvenlik şifresini süper zekanla hacklersin, onda sorun yok." Gözlerim irileşirken Demir devam etti."Evinizin her katında olan beş korumayı aldığın paradan üç beş ceplerine sıkıştırır, atlatırsın. Onda da sorun yok."dediğinde kaşlarım da kalktı. Yokluğumda o kadar korumayı ne yapıyorlardı? Üvey sürtük benden o kadar mı korkmuştu? "Ama sizin mutfak kapısı baya gıcırdıyormuş ya, yakalanmayasın?"
Gözlerimi kırpıştırarak ona baktığımda benimle dalga geçtiğini saniyeler sonra fark ederek yüzümü buruşturdum.
"Tüm bunları nereden biliyorsun ya?"dedikten sonra omuzlarım çöktü. "Gitti güzelim plan. Allah bilir benim odamı da karantinaya almışlardır."
Cidden bu kadar önlemi benim gelme ihtimalime karşı mı almışlardı? Neydim ben, Memati mi?
"Evinin adresini hastanedeyken öğrenmiştim zaten, adamlarım izliyorlardı."dediğinde kaşlarımı çattım ve oturduğum yerde dikleştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deliler Mekanı (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyordum. Ama onun yanı özlediğim tek yerdi, ilk ve tek."