23-Gitme ♦

1.7K 97 28
                                    

Multi: Ehehehe :Dd bölümü okuyunca daha bir anlamlı geliyor :D

---

Hayal kırıklığı bazen insanların umudunu tüketir, yaşama isteğini bir kan emici gibi sömürürdü. Bazense umursamaz olmasını sağlar, hiçbir şeye önem verdirmezdi. Her iki durumu da yaşamış biri olarak şu an yaşadığımı sınıflandıramıyordum.

Zamanı geri almak, o mesajı hiç okumamış olmak istiyordum. Çünkü gelen mesaj üvey annemdendi.

Gönderilen: 05** *** ** **

Mesaj: Teklifimi bir daha düşün. Kıza karşılık istediğin meblayı vereceğim.

Bu mesajı anlamamış olmak için aptal olmalıydım. Beni istiyordu, Demir'le kaçtığımdan haberi vardı yani. Peki, neden kendi ihbar edip bizi tutuklatmıyordu?

Zihnimde düşünceler dolanırken telefonu yavaşça masaya koymuştum. Yüzümdeki şaşkınlığı atmam kısa sürmüştü, ifadesiz bir şekilde oturmaya devam etmek için derin bir nefes aldım.

Ruhsuz bakışlarımı Demir'e yönelttiğimde ela gözler dikkatle beni inceliyordu. Yanında oturan Yiğit Demir'i dürttüğünde soru sorup da cevap bekliyormuş gibiydi. Demir gözlerini benden ayırmadan sadece dudaklarını oynatarak "Tamam."demişti.

Demir'e güvenmek istemiş ve güvenmiştim. Şimdi yaşadığım hayal kırıklığının sorumlusunun kendim olduğunu biliyordum. Demir o kadına ne cevap verecekti? İşte bunu bilmiyordum. Her zaman yalnız kalmıştım ve yalnızlık, gereksiz insanlardan kurtuluş demekti. Demir de bundan sonra benim için gereksiz bir insan olmalıydı. Neden olamıyordu?

Sıla neşeli bir sesle "Kahve yapalım mı?"dediğinde onu başımla onayladım ve yavaşça koltuktan kalktım. Beraber mutfağa geçtiğimizde Sıla kahve yapmaya koyulmuştu ve bana bir şeyler anlatıyordu. Cevap vermediğimi fark etmediğinde anlamak istercesine bana baktı. Ardından gözleri boynuma takıldığında kaşlarını kaldırdı.

Boynumdaki yara izini fondötenle kapatmıştım ama elim refleks olarak onun üzerine gitmişti.

"Kızarmış."dedi kıkırdayarak. Kaşlarım çatılırken sorarca ona bakmaya devam ettim.

"Demir,"dedikten sonra gözlerini irileştirerek anlamamı bekledi. Film izlerken boynumu ısırmıştı ama bu kadar dikkat çekecek bir ısırık olduğunu fark etmemiştim.

"Ah,"dediğim ne diyeceğimi bilemeyerek. "Ben, yani biz-"

"Utanmana gerek yok."dedi sevimli bir şekilde. "Demir'in sana nasıl baktığını görebiliyorum. Uzun zamandan sonra bu kadar mutlu gördüm onu."

Gülümsedim ama gülüşüm ruhsuzdu. Üvey annemin attığı mesaj beynimde dolanıp duruyordu.

"Ben de mutluyum."dedim yalan söylemeyerek. Mutluydum bu güne kadar.

"Demir ablasına çok düşkündü,"dedi anlatmaya başlayarak. Bunları Demir'den dinlemeyi tercih ederdim, o bana anlatsa olmaz mıydı? "Nedenini bilmiyorum ama araları bir anda açıldı. Demir ablasının eksikliğini doldurmak için yurt dışına gitmişti, orada da seninle tanışıp tamamlanmış."

Gülümseyerek bana bunları anlatması benim de gülümsememi sağlamıştı. Sıla da yurt dışında tanıştığımızı zannediyordu. 'Canım benim biz deliler hastanesinde tanıştık aslında' desem, kim bilir nasıl şok olurdu. Belki de inanmazdı. Bu düşünceye kıkırdadım ama Sıla söylediklerine güldüğümü düşünmüştü.

Deliler Mekanı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin