Multi: Ceyda
Bu arada bana erkek karakter önerebilir misiniz? Şimdiden teşekkürler ❤
"Ağlamayı kesecek misin artık?"
Duyduğum cümle ile adeta şok yaşadım. Böyle bir cümle kuracağını hiç tahmin etmemiştim, belki de kendi kafamda hayal ettiğim deli profiliyle gerçek hayattaki farklıydı. Bana canavar gibi davranmasını falan mı bekliyordum?
Cevap vermek için ağzımı açtım ama kafadan gidik olduğunu hatırlayarak geri kapattım. Bir deliyle nasıl konuşulurdu ki?
"Sanane." Kesinlikle böyle konuşulmamalıydı ama laf ağzımdan çıkmıştı bir kere. Sinirle gözleri kısıldı.
"O zaman arkanı dönerek ağla. Görüntümü bozuyorsun şuan."dedi. Bir deliye göre fazla ukalaydı. Ağzımdan bir 'hah' sesi döküldü ve yüzümü buruşturdum.
"Gay falan mısın? Böyle güzel bir kıza hakaret ettiğine göre gay bir deliyle karşı karşıyayım."dedim tek kaşımı kaldırarak. Pekala, saçmalıyordum ama korkum mantıklı düşünmemi engelliyordu. Onu kışkırttığımın farkına varınca dudağımı ısırdım. Canıma susamış gibi konuşuyordum.
Ela gözleri bir psikopatınki gibi öfkeyle parladı ve sinirle kısıldı. Bu onu tehlikeli gösterirken yakışıklı olması beklemediğim bir durumdu. Kendi düşünceme kaşlarımı çattım.
"Dua et odada kamera var ve hastane sınırları içerisinde cinsel temas yasak. Yoksa gay olmadığımı öyle bir kanıtlardım ki bana bunu söyleme cüretinde bulunduğun için intihar ederdin." Kurduğu cümleye kaşlarımı kaldırdım.
"Sen nasıl delisin ya?"dedim öfkeyle ona bakarken. "Kendini ne zannediyorsan artık,"dedim gözlerimi devirerek. Ardından sadece ağzımı oynatarak "Allah'ın manyağı."diye mırıldandım. Bu halim onu şaşırtmış gibi gözlerini irileştirdi. Ardından yatakta öne kayıp dizlerinin üzerine eğilerek tehditkar bir pozisyon aldı. Yutkunsam da geri atmadım ve gözlerine bakmaya devam ettim.
"Manyak mısın kızım sen? Ya sinirli bir deli olup sana saldırsaydım? Neden buraya düştüğün belli oldu. Akıl yok ki kızda."dedi alaylı gözlerle. Ardından kalın dudağının bir köşesi kıvrıldı.
"Uysal deli misin sen?"diyerek dalga geçtim. Bu çocuk baya normal konuşuyordu. Şuan bulunduğumuz ortam yatılı psikoloji tedavi merkezi yerine bir cafe olsa, kesinlikle deli olduğundan şüphelenmezdim,kendini ele veren tek şey gözleriydi. Avına bakan bir avcı gibi bakıyordu.
"Benden sana bir tavsiye, çeneni kapalı tutmayı öğren."dedi ve kollarını göğsünde kavuşturdu. Konuştukça şaşkınlığım artıyordu.
"Oğlum sen baya normal konuşuyorsun. Taklit mi yapıyorsun?"dedim. Konuşma tarzıma yüzünü buruşturdu. Ne var yani kibar biri değilsem?
"Çünkü deli değilim, gerizekalı."dedi.
"Ay ben de değilim! "dedim heyecanla. Baygın gözlerle baktı.
"Emin olamadım şuan. Senin kafanda bir terslik var."dedi benimle dalga geçerek. "Ayrıca kahvaltını yap. Hemşire geldiğinde yapmamış olursan pek hoş karşılanmaz."
Ne kadar güvenmesem de normal tavrına, yine de onu dinleyerek tepsiyi elime aldım. Kuru ekmeği elimle bölerek ağzıma atarken bir yandan da onu inceliyordum. Ela gözleri ürkütücü bir şekilde dikkatliydi. Siyah saçları dağılmıştı ve göz altlarında morluklar vardı. Üzerinde benimkiyle aynı olan mavi bir eşofman takımı vardı ve mavi renk gözlerinin rengini daha da ortaya çıkarmıştı. Beyaz teniyle gayet yakışıklı ama eğreti duruyordu.
"Amma kestin be kızım."dedi yarı sırıtır bir şekilde. İnci gibi olan dişlerinden gözlerimi çekip kafamı iki yana sallayarak kendime geldim.
"Elin delisini ne keseceğim be? Tipe bak. Ne kadar delisin onu ölçmeye çalışıyordum."dedim. Yakışıklı bir şeydi ama bunu ona tabi ki söylemezdim. Akıl yoktu tipi ne yapacaktım.
"Sen ne salak bir şeysin ya."dedi ve beni dövmeye kalksa bile şaşırmayacağım herif tam anlamıyla afallamamı sağladı. Hem de gülerek. Gözlerimi irileştirerek ona bakmaya devam ettim. Yaklaşık otuz saniye sonra dediği şeyi idrak ettim ve sinirle konuştum.
"Sensin salak. Ne biçim delisin anlamadım zaten, uğraşma benimle."dedim ve onu umursamamaya çalışarak kahvaltıma geri döndüm.
"Anlamakta güçlük mü çekiyorsun? Deli falan değilim."dedi ve derin bir nefes aldı."Kız kardeşim buraya tıkılmamı sağladı. Ortada delilik yok. Normal, aklı başında bir insanım. Emin olabilirsin. Bunu sana söylememin nedeni, bir kız olduğun için gece huzursuz olabilirsin. Sana zarar vermeyeceğim. Salak salak konuşup durma, hanzo kız."
"Hanzo değilim ben!"dedim sinirle. Söylediklerine inanmamıştım, kendi kafasında uydurduğu bir hikaye olma ihtimali çok yüksekti.
"Cidden buna mı takıldın? Bence deli olan sensin."dedi baştan aşağı beni süzerken. O bana böyle bakıyorken neye takılmam gerektiğini kavrayamıyordum.
"Peki, deli olmadığımı nereden biliyorsun? Yani beni tanımıyorsun. Deli yerine koyup bir şey söylemeyebilirdin. Oysa açıklama yapıp beni ciddiye aldın. Neden?"diye sordum. O benim aksime beni deli yerine koymamıştı. Kim aynı odaya düştüğü birini deli olmadığına ikna etmeye çalışırdı ki? Belki de kendisi bile inanmıyordu deli olduğuna.
Kapının açılmasıyla konuşmamız bölündü. Tam zamanında! Gelen hemşireye göz devirdim. Gelecek zamanı bulmuştu.
Bölümün sonuna geldik. Okunma sayısı çok az olmasına rağmen bu kitaba yeni bölüm yazmayı seviyorum. Ben 2 3 kişinin okumasına bile sevinen insanım ve diğer kitabın 130 kişi tarafından bakıldığını görünce inanılmaz sevindim. Umarım bu da öyle olur. Okuyan herkese teşekkür ederim ❤ vote verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Sevgiler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deliler Mekanı (Düzenleniyor)
Novela Juvenil"Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyordum. Ama onun yanı özlediğim tek yerdi, ilk ve tek."