GİTME...

92 4 1
                                    

Herkese Merhaba!Şimdiye kadar kendimle ilgili hiçbir şey yazmadığımın farkındayım ancak size teşekkür etmek istedim.Bu benim wattpad de yayınladığım ilk hikayem ve bu yüzden okuyan her bir kişi,yapılan her bir yorum benim için çok çok daha değerli.Bu hikayeye başladığımdan beri birkaç kez yazmayı bırakmak istedim ancak siz okuduğunuz sürece bende devam etme kararı aldım.Umarım takipte kalırsınız.Hepinizi çook öpüyorum.Keyifli okumalar :))

         JAMESİN AĞZINDAN

Oraya gitmek istemiyordum.Hastaneye gitmeyi,onu o halde görmeyi hiç mi hiç istemiyordum.Ancak gecenin bir yarısı bir dürtüyle uyanmıştım ve her ne kadar istemesem de o hastaneye gitmem'gerektiğini'hissediyordum.Bu hisle üstümü değiştirdim ve hastaneye doğru gitmeye başladım.Evden çıktığımda saat 02.47 yi gösteriyordu.Evet,kesinlikle kafayı yemiştim!

Yine de hastaneye gelmiştim ve açıkçası kimsenin de beni umursadığı yoktu.Acile bir hasta gelmişti ve hastanede büyük bir koşuşturma vardı.Yavaşça Katy nin kaldığı odaya yöneldim.Odadan bir hemşirenin çıktığında ona görülmemek için duvarın arkasına gizlendim ve hemşire gittikten sonra odaya girdim.Artık gerçekten de bunun kaderin bir oyunu olduğunu düşünmeye başlamıştım.Neden olduğunu bilmiyordum ancak hayat bu gece Katy yi görmem için her şeyi yapıyor gibiydi.Normalde bu odaya giriyor olmam imkansızdı!Daha önce onu en fazla odanın dışındaki o cam bölmeden görebilmiştim ve bu da hastaneye getirildiği ilk geceydi.Saçları dağınık,yüzü bir hayalet kadar beyazlamış ve bütün kıyafetleri kanla kaplıydı.Vücudunda ve yüzünde yaralar oluşmuştu ve doktorlar bazı kırıklar olabileceğini söylemişti.O yüzden odaya girdiğimde onu böyle bulmayı hiç beklemiyordum.O kadar...O kadar iyi görünüyordu ki...Yüzüne o eski rengi gelmişti ve...inanılmazdı ama mutlu gibi görünüyordu.Yanına oturdum ve elini tuttum.Bir süre hiçbir şey demeden oturdum.Ne söyleyebilirdim ki?Kafamı kaldırdım ve birkez daha yüzüne baktım sanki varlığımı hissetmiş gibiydi.Şimdi çok daha huzurlu görünüyordu.Öyle bir görüntüsü vardı ki bunun içimde bir şeyleri yok ettiğini hissettim.Neden bu kadar mutlu görünüyordu ki?Ölümle yaşam arasındaki o yerdeydi ve bu hali bana nedense eğer ona bir seçme şansı sunulursa ölümü seçeceği izlenimini uyandırmıştı.Bunu yapamazdı,beni bırakamazdı.Evet,bu konuda bencillik yapıyor olabilirdim ama onu kaybedemezdim.Ondan başka kimsem kalmamıştı ki zaten!

Ben kendi içimde bu çelişkileri yaşarken onun göğsünün normalde olandan daha yavaş hareket etmeye başladığını farkettim.Ve garip sesler çıkarmaya başladığını...İlk başta anlayamadığım bu olaylar onun bağlı olduğu makinelerin ötmeye başlamasıyla zihnimde şekil kazandı ve ne olduğunu anladım.Hayır,düşündüğüm şey olmayacaktı.Sakın dedim sert bir sesle.Sakın beni bırakayım deme.Sesimin ne kadar sert ve kızgın çıktığını fark etmiştim.Eğer beni bırakırsan asla seni affetmiycem..Odaya hemşire ve doktorların koşturarak girmesiyle-ve benim bir köşeye itilmemle-ise bu sert ses tonumu kaybetmiş ve bir köşede kalakalmıştım.Hemşirelerden birinin bana 'sen nasıl buraya girebildin?' bakışı attığını gördüm ama umrumda olmadı.Sadece ona bakıyordum o sıra.Aklımdan binlerce düşünce geçiyordu ama ağzımı açıpta bir tanesini söyleyemiyordum.Doktorlardan birinin çıkarın onu buradan diye bağırdığını duymamla ileri doğru bir hareket yapmam bir oldu.Beni sürükleyerek dışarı atmalarına kadar birkaç söz söylemeyi başarmıştım:Katy diyebilmiştim.Sakın...gitme.....yapma...

                         KATYNİN AĞZINDAN

Annemin söyledikleri beni şok etmişti.Bunlar...bunlar nasıl gerçek olabilirdi ve ben...ben bunları bilerek nasıl yaşamaya devam edebilirdim?Annem artık hiçbir şey demiyor sadece beni izliyordu,bir karar vermemi bekler gibiydi.O an zihnimde netleşen bir cevap hissettim.YAPAMAZDIM.Artık devam edemezdim.James...diye bir düşünce geçti aklımdan.James de anlamak zorundaydı bunu.Yapamıyordum,yapamazdım anlamalıydı!Bir anlığına karar verebilmiş olmanın rahatlığıyla büyük bir mutluluk yaşadım.Tarif edilemez bir rahatlık duygusuydu hissettiğim.Ancak birden yine o sesi duydum...Öfke saçan o sesi...Sakın,sakın gitme...Seni asla affetmem.Olamaz!James olamazdı olmamalıydı!Beni vazgeçirmemeliydi.Sesi...hiç duymadığım kadar sert ve öfke dolu geliyordu.Hiçbir şey söylemese bile bu ses tonu her şeyi anlamaya yetiyordu:Gidersen seni asla affetmeyeceğim Katy,bir ömür boyu affetmeyeceğim...diyordu sanki.Hayır dedim kendi kendime onun seni vazgeçirmesine izin verme...Onu duyma.Annene bak mesela.Anneme döndüm yüzünü yere eğmişti.Ondan destek almak istercesine anne?diye seslendim.Ağzımdan soru olarak dökülmemişti ancak zihnimden ona bir 'ne yapmalıyım anne?'mesajı gönderiyordum.Ve bunu nasıl anladı bilmiyorum ama anlamıştı işte...-belki de gözlerim ne demek istediğimi çok fazla belli etmişti-Kafasını kaldırdı ve gözlerime bakarak tek bir cümle söyledi:Bu çocuk...gerçekten seni seviyor Katy.Sana...değer veriyor. Yüzüme baktı ve tam arkasını dönecekken gelip bana sarıldı.Bu çocuk gerçekten seni seviyor Katy...Anne..demeye çalıştım ama beni susturdu ve arkasını dönüp yürümeye başladı.Arkasından koşturmaya başladım ama çok hızlı gidiyordu ve ona yetişemiyordum binlerce kez adını seslenmiştim ama dönmemişti.Koştururken birden olduğum yere çakıldım.Katy....Sakın....Gitme....James e ait sözler...Artık biraz daha gidersem neler olacağını çok iyi biliyordum.Gözümden birkaç damla yaş süzüldü ve son bir kez anne?diye seslendim.Ayağımı bir adım ileri attım ama o ikinici adımı atma cesaretini bulamadım kendimde.Son bir kez annemin arkasında baktım.Birkaç saniye sonra tamamen kaybolmuştu.Duyduğum son kelime:gitme...olmuştu daha sonra ise etrafı beyaz bir ışık kapladığını ve gözlerimin kapandığını hissetmiştim....

         JAMESİN AĞZINDAN

           Ne kadar zaman geçtiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Deli gibi koridorda yürüyordum.Hırsla duvara bir yumruk attım.Hayır...bu olmamalıydı.Bir süre daha bekledikten sonra odadan doktorun çıktığını gördüm ve koşarak yanına gittim.Malum soruyu soramıyor sadece gözlerimi dikmiş öylece bakıyordum karşımdaki adama.Adamın elini omzuma koyduğunu hissettim.Korkma evlat dedi.Artık bitti...içimde bir şeylerin parçalandığını hissettim.Artık bitti?...Kurtuldu dıye devam etti adam artık bitti durumu iyi....O an ki inanamama ve sevinçle yapabildiğim tek şey doktora sarılmak ve teşekkür etmekti.Teşkkür etmek...Doktor yanımdan ayrıldıktan sonra yine hastanenin koridorlarında yürümeye başlamıştım.Ancak bu seferki üzüntüden ya da hırstan değil sevinçtendi...Yine de doktor gittikten sonra aklıma gelmişti ve söylemeden edememiştim.Hay piç kurusu...ne demeye önce 'her şey bitti ,artık bitti..'şeklinde bir cümleyle başlamıştı ki  cümlenin gerisini duyana kadar yaşadığım o korkunun o hissin bedelini nasıl ödeyebilirdi ki?Yine de ona ne kadar teşekkür etsem azdı.Şaka gibiydi.Hissettiğim o umutsuzluktan sonra,her şeyden vazgeçtikten sonra Katy yaşıyordu....

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin