FIRTINA

Ne İşler Çeviriyor Bu Çocuk?

Başlamadan önce size sormak istiyorum.Hikaye nasıl gidiyor,artık final yapmalı mıyım?En çok korktuğum şeylerden biri sizi sıkmak.Herneyse,final yaparsam bile yapmadan önce birkaç eğlenceli bölüm yazmayı planlıyorum.Bu bölüm kısa oldu farkındayım ama bugün diğer bölümü de yatmadan yazmayı planlıyorum.Hafta sonu da yazmayı düşünüyorum.Neyse hadi çok konuştum yine.Sizi çoook öpüyorum :D Keyifli okumalar...

  Bunu yapamazsın! diye haykırdı bir ses gecenin karanlığında.Cevap olarak ölümcül derecede soğuk bakışlar geldi aynı soğukluk ve sertlikteki sesiyle ekledi karşıdaki kişi:Bana ne yapacağımı söyleyemezsin!Arkasını döndü ve yürümeye başladı adam kadın arkasından seslendi,koşturdu ama bir türlü yetişemiyordu!'Şimdiye kadar nasıl da inandım ben sana?'diye düşündü yaşlı kadın içinden.Birden içinde yükselen cesaretle bunu haykırırken buldu kendini:Söylediklerinin hiç biri gerçek değil!Kendi güçlerinin olduğunu söylüyorsun oysa bu yaptığın dolandırıcılıktan başka bir şey değil!Sen sadece bir... Ne olduğunu anlayamadan adamın hızla yanına gelip boğazına sarıldığını fark etti kadın.Sakın beni inkar etmeye çalışma diye bağırdı adam.Bir.daha.sakın.bunu.yapma!Yaşlı kadın boğazını tutarak yere çöktüğünü hissetti.Kafasını kaldırdığında adamın çoktan karanlığa karıştığını gördü.Cebinden bir resim çıkardı.Neredeyse iki yıldır görüşmediği torununun resmini!Binlerce yalan söylediği,belki de annelik yaptığı,şu son iki yılda ise anca uzaktan bakabildiği ve büyük ihtimalle kendisinden nefret eden torununun resmini...Hasretle baktı resme kendisine ve torununun gülümseyen yüzlerine baktı ve o günleri ne kadar özlediğini fark etti.Gözlerinden bir damla yaş düştüğünü hissetti son olarak; resmin, tam da torunun yüzünün üstüne!Hasretle iç çekti kadın.Hayatında ilk defa ne kadar daha yaşayacağını düşündü.Gözlerini kapattı ve düşüncelerini tek bir şeye,tek bir kişiye odakladı.Katy! diye seslendi zihninden.Bunu daha önce pek çok kez yapmaya çalıştığı amaç için,zihinsel iletişimi sağlayabilmek bir şeyler öğrenebilmek için yapmamıştı.Sadece öyle hissettiği,yapmak istediği için gözünün önüne getirmişti Katy sini.Onu uyarmaya çalışıyordu kendince.Kendi varlığını ona hatırlatmak...Başarılı olup olmadığı hakkında ise hiçbir fikri yoktu.

                KATY NİN AĞZINDAN

Gecenin bir yarısında yataktan zıplayarak uykumdan uyandım.Evet,tam da şu korku filmlerinde olan tarzda.Nefes nefese kalmış bir şekilde ve zıplayarak!James in benden daha şaşkın ve korkmuş bir şekilde 'Ne oldu?'diye sorduğunu duydum.Kafamı ona çevirdiğimde gözleri korkudan kocaman açılmış bir şekilde beni inceliyordu.Zar zor da olsa gülümsemeyi başararak bir şey yok diyebildim.Sadece..bir rüya.James beni kollarının arasına çekti ve saçlarımı okşamaya başladı.Başımı kalbine yasladım ve gözlerimi kapattım.Kalp ritminin beni rahatlatmasına izin verdim.Yine de zihnimde yankılanan büyük annemin sesini duymazdan gelemiyordum.Katy diye bir ses yükselmişti birden içimde.Korku ve endişe doluydu sanki.Beni bir şeylerden korumaya,olacaklara karşı uyarmaya çalışıyordu.Farkında olmadan kaşlarımı çatmış olmalıydım ki James in düşünme diye ikaz ettiğini duydum.Düşünme diye tekrarladım kendi kendime düşünme...Bunu daha önceki tecrübelerime dayanarak biliyordum ki başıma her ne gelecekse bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı:o da yaşamak idi....

             Hadi bakalım uyuyan güzel kalkma vakti! Kulaklarıma gelen bu tatlı ses üzerine gülümseyerek gözlerimi açtım.Çok komik görünüyor olmalıydım ki James in kulaklarımda yankılanan kahkahasını işittim.Bu çocuğun sesiyle uyanmaya,onun yüzünü görerek güne merahaba demekten asla bıkmayacağım diye düşündüm.Ne olduğunu anlayamadan dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla gülümsedim.Tamam,sabah öpücüğümü de alıyordum işte!Bir süre sonra James zorla uzaklaştığında aslında istediği şeyin bir öpücükten çok daha fazlası olduğunu anladım ve çapkınca gülümsedim.Beni elimden tutarak yataktan kaldırdı ve -evet yine o çarpık gülümsemesiyle-hadi dedi bugün için çok güzel planlarım var.Vee soru sormak yasak diye ekledi tam ağzımı açmışken.Bunun üzerine bir kahkaha attım ama hala olduğum  yerde dikilmeye devam ediyordum.En sonunda James popoma bir şaplak attı ve hadi dedi gülümseyerek yüzünü yıka,banyo yap ne yapacaksan yap işte hazırlan.Ona gülümsedim ve banyoya gittim.Aynanın karşısında kendi kendime deli gibi sırıtırken bu çocuk acaba 'yine' ne hınzırlık peşinde diye düşünüyordum.

     Yaa,James diye söylendim.Önce bir kahvaltı filan yapsaydık.Yanii hımm şeyy bilirsin yemek yemeyi severim dedim ve ona bakarak sırıttım.Hem kahvaltı günün en önemli bölümüdür ki bu da... tam bir şeyler saçmalamak üzere daha ağzımı açacaktım ki James gülerek ağzımı kapattı.Geveze diye söylendi beni gıcık etmek için ,ona yüzümü buruşturarak cevap verdim ve iyi ama bari nasıl bir yere gideceğimizi söylesen dedim en işveli tavırlarımla.Ona göre bir şeyler giyinirim yani.Beni baştan aşağı süzen-ve inanın hiç de iyi niyetli olmayan-bir bakış attı.En sonunda beyefendi ağzını açmayı başarabildi ve sadece...kısa bir şeyler giyme dedi.Katil olmak istemiyorum.Hımm tamam diyerek onu geçiştirdim ve odadan çıkardım yine kendi kendime sırıtıyordum.Kesinlikle kısa giyecektim!Beyefendi biraz sinir olsundu değil mi ama canım?...