Üçüncü Bir Göz..

76 5 3
                                    

Dışarıdaki soğuğa aldırmadan 'onları'izleme devam ettim ve yüzümü buruşturdum.Ne de güzel bir manzaraydı! İki aptal aşık-evet,James ve Katy den bahsediyorum sizi aptallar!-karşımda duruyordu.Yine o romantizmlerinde kaybolmuş ve birbirlerine sarılarak uyuya kalmışlardı.Midem bulandı.İğrençti.Ben mutlu olmuyorsam onlarda olmamalıydı,olmayacaktı.Yüzüme pis bir sırıtışın yerleştiğini hissettim ve şu gözetleme işime bir son verip geri döndüm ve yürümeye başladım.Ben kim miydim?Ah,hadi ama çalıştırın şu saksıları biraz.Ben size en baştan beri olanları anlatan kişiyim,ben onları hep gizliden gizliye izleyen ve zamanı geldiğinde müdahele eden o üçüncü gözüm,ben o iki aptalın şu an bile bilmediği pek çok şeyi bilen kişiyim,ben her şeyim...

            KATY NİN AĞZINDAN 

Sabah uyandığımda saat onu biraz geçiyordu.Uzun bir süre sonra ilk defa gülümseyerek uyanmış ve aslında bu hissi ne kadar da özlediğimi fark etmiştim.İçimden gelen ani bir istekle telefonumu buldum ve Amy yi aradım.Büyük ihtimalle uyuyordu ancak benim aradığımı fark edince çok çoşkulu bir tonla telefonu açmıştı.Hastaneden çıktığımdan beri onla bile konuşmamıştım.Tabi ki onlar bunu pek çok kez denemişti ama ben o zamanlar ağzımı bile açamamıştım.Herneyse zaten James in onlarla konuşup durumu anlattığını-yani bana biraz zaman vermeleri gerektiğini söylediğini-biliyordum.Bunun üzerine Amy bile her ne kadar hoşuna gitmese de bu işe burnunu sokmaktan vazgeçmişti.Bu yüzden telefonda sesini duyunca gülümsedim.Bana bir soru sormasına fırsat vermeyerek o uzun zamandır yapamadığımız kız günlerimizden birini yapmaya ne dersin diyerek onu şaşırttım.Bana ne istersen sormana izin vereceğim diye de ekledim ve Amy nin kahkasını işittim.Çok uzatmadan seni özledim dedim ve telefonu kapattım tabi Melissa ya söylemeyi sakın unutma diye eklemeyi de unutmadım.Telefonu kapattıktan sonra bir süre yatağıma oturdum ve kendi kendime gülümsedim onları gerçekten özlemiştim.

James i uyandırmayı düşünmus ama ona kıyamamıştım ne de olsa kızlarla buluşmak için daha çok zamanımız vardı yani her türlü gitmeden önce onu görecektim.Bu yüzden bende önce bir duş aldım ve daha sonra da dolabımın karşısına geçtim ve düşünmeye başladım.Vay canına bunu yapmayı gerçekten de özlemiştim.Eskiden canım sıkıldığında ve yapacak işim de yoksa dolabımın karşısına geçer kendime farklı kombinler yapar ve onları denerdim.Tamam kulağa biraz salakça geldiğini kabul ediyorum ama ben eğleniyordum işte.Ne yazık ki şu an buna vaktim yoktu o yüzden kıyafetlerimi çabuk seçtim ve üzerime geçirdim.Aynanın karşısına geçtim kendime bir bakış attım klasik bir  'soğuk hava kombini'yapmıştım.Kazak ve kalın bir eteki seçmiştim.Saçlarımı kuruttum ve doğal haliyle omuzlarımdan aşağı saldım ve aynadaki kendime bir öpücük yolladım.Bunları yani normal insanların yaptığı normal şeyleri yapmak,giyinmek süslenmek filan bana kendimi o kadar iyi hissettirmişti ki şaşırmıştım.Evet,benim içimde bir yerlerde de James in ki gibi egoist,pislik ve kendini beğenmiş bir Katy olduğunu biliyordum o yüzden içimden yükselen 'merak etme hala taş gibisin bebeğim..'sesini duyunca gülümsemeden edemedim. James in yanına gittim ve yanağına bir öpücük kondurarak onu uyandırdım.Tamam kabul ediyorum bugün biraz fazla romantik bir havamda olabilirdim ama inanın James in tepkisini görmeye değerdi.Yavaşça gözlerini açınca beni görmüş ve şaşkınlıkla bakışlarını üzerimde gezdirmişti.Gözleri kocaman bir şekilde açılmıştı ve öyle komik görünüyordu ki kahkaha atmadan edememiştim.Bu arada gözlerinin vücudumda bazı yerlerde biraz fazla oyalandığını da fark etmemiş değildim hani.Vay pislik vay...Bay James in bu şaşkınlığı geçince elbette beni soru yağmuruna tutmaya başladı ve ben de ona olanları açıkladım.Peki..dedi ne kadar daha zamanım var yani seni doya doya seyredebilmek için? İçimden bu çocuk gerçekten de kelimelerle iyi oynuyor diye geçirdim amacı ne olursa olsun kahretsin ki işe yarıyordu.- hele o gülüşü yok muydu o gülüşü!-Daha iki saatimiz var diye cevapladım onu gülümseyerek.Bir süre bir sessizlik olduktan sonra James zorlanarak da olsa ağzındaki baklayı çıkarabilmeyi başardı.Şey..Katy ben öğrenmek istiyorum artık...yani neden uyandıktan sonra o şeyleri yaşadığını,sana neler olduğunu...cümleyi doğru bir şekilde kurmayı bile becerememişti benim şapşoloskim ama ne demeye çalıştığını anlamıştım.Yanına gittim ve onu öperek susturdum.Elini belime sardı ve bana şiddetli bir şekilde karşılık vermeye başladı ancak bir süre sonra geri çekildi ne kadar zorlanarak söylediği her halinden belli olsa da Katy gerçekten bunu konuşmalıyız,daha fazla ertelememeliyiz dedi.Ona tek kaşımı kaldırarak 'Emin misin?'diye sordum eğer istersen çok daha güzel şeyler yapabiliriz dedim ona en baştan çıkarıcı bakışlarımdan birini göndererek .-tamam onu biraz fazla zorladığımı kabul ediyorum-bir süre duraksadı kahretsin gerçekten de zorlaniyordu ama yine de evet,konuşmalıyız demeyi başarabilmişti.Bunun üzerin sırıttım ve peki öyleyse dedim konuşalım...

James e her şeyi anlatıyordum o da beni büyük bir dikkatle dinliyordu.Ona annemden bahsetmiştim.Yanımda olduğu süre zarfında onu duyduğumdan,hissettiğimden,annemin anlattıklarından...Şimdiye kadar kendimi ne onunla ne de başka biriyle bu konuşmayı yapmaya hazır hissetmemiştim ama bunları birisine anlatmak o kadar iyi gelmişti ki!Kafamı karıştıran şeylerden bahsetmeye başladım ona.Annemin sözlerini aktarırken adeta o anı tekrar yaşıyor gibi hissediyordum.bunları sana ne ADAM-RA ne de başka biri yaptı kızım...evet ADAM-RA nın çok yardımı olduğu doğru ama bunu kendine yapan sendin.Hiç kimse tam olarak nasıl olduğunu bilmiyor inan öyle büyük annen bile bilmiyor çünkü o odada sadece sen ve ADAM-RA vardınız.Büyük annen seni saatler boyu dışarıda sabırsızlıkla beklemiş dışarı çıktığında ise seni bambaşka bir şekilde bulmuş.Neler olduğunu sorduğunda ise ADAM-RA daha önce senin gibi biriyle hiç karşılaşmadığını söylemiş büyük annene o sadece seni yönlendirmiş ve sonrasında...sen ne yapmak istediğine karar vermişsin içindeki öfkeyi,acıyı,hüznü o çocukluğunla harmanlamış ve hiçbir şeyi hatırlamak istemediğini söylemişsin ona hatırlamamışsın da...başarmışsın.Ne olduğunu gerçekten bilmiyorum James dedim.Annemin anlattığı onca şeye rağmen bilmiyorum.Sanırım her şey ADAM-RA yla benim aramdaymış bu yüzden evet onu bulmayı onla görüşmeyi düşünüyorum ve babamın bana neden öyle davrandığını öğrenmeyi de...ama gerçekten bilmiyorum James.Bugün ilk defa onca şeye rağmen umutlu hissediyorum kendimi sanki artık her şey yoluna girecek bu sorunlarla bir daha asla uğraşmak zorunda kalmayacak gibi hissediyorum dedim.Bu yaptığım her neyse bir daha yapıp yapamayacağımı bile bilmiyorum.Elbette bu konuyu araştıracağım ama bugün yapmak istediğim tek şey sadece gidip arkadaşlarımla buluşmak ve onlarla normal bir kız muhabbeti yapmak.Tıpkı eskiden olduğu gibi..Bir nefes aldım ve durdum James bana söylemek istediği pek çok şeyi varmış gibi baktığı bir süreden sonra gülümsedi ve peki dedi.Git ve ne istiyorsan onları yap.Ama döndüğünde soracak çok daha fazla sorularım olacak ona göre...Yanına gittim ve ona küçük bir öpücük verdim ve zafer kazanmış bir edayla geri döndüm.Ona son bir kez daha öpücük attım ve paltomu da alıp dışarı çıktım.Amy nin evi çok uzakta olmadığı için yürümeye başladım ve kendi kendime gülümsedim.Tabi ki o zamanlar üçüncü bir göz tararafından izlendiğimin farkında değildim...

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin