Rüzgarla Yarışmak

65 2 0
                                    

   JAMES İN AĞZINDAN


James,uyan!Kulağıma gelen bu yumuşak ses üzerine hızla gözlerimi açtım.Yine mi bir şey oldu? diye düşünmekten kendimi alamamıştım ancak gözümü açtığımda hiç de beklediğim gibi kötü bir manzarayla karşılaşmamıştım.Başını yüzüme doğru eğmiş,beni izleyen Katy di sadece karşımdaki başka bir şey değil.Gülümsedim ve ne oldu diye sordum.Bir süre sonra gözlerindeki suçluluk duygusuyla birlikte hiiç diyebildi sadece uykum kaçtı.'Yani sizin uykunuz kaçtı diye bizimki de kaçmak zorunda öyle mi?'diye sordum yarı şaka yarı ciddi.Her zamanki gibi kızardı ve anında savunmaya geçti hayır,yani ben sadece... bir süre sonra cümlesini bitirmekten vaz geçmiş olacak ki sözünü yarıda bıraktı ve omzunu silkti.Tamam,hiç bir  şey olmadı farzet ve uyumaya devam et dedi.Kıpırdanışlarından yataktan kalkmaya çalıştığını hissettim ve kalkamadan kollarımı beline sarıp onu yakaladım.Uykumu kaçırmayı başardın başbelası dedim.Elimi saçlarında gezdirirken bir fikrim var diye fısıldadım kulağına.Üstünü giyinsen iyi olur...Dudaklarımın farkında olmadan kıvrıldığını hissettim.Bana sorsalar sonsuza kadar böyle kalmanı,giyinmemeni tercih ederim ama...dışarısı soğuk olabilir dedim.Her zamankinin aksine bu sefer bana pis bir bakış atmak yerine gülümseyerek ve dudağını ısırarak cevap verdi.Tamam kesinlikle bu cevap şekli daha çok hoşuma gitmişti!Çarşafı vücuduna sarmış bir şekilde banyoya doğru giderken peki ne yapacağız diye sordu.Dudaklarım sinsi bir gülüşle kıvrıldı ve yarışacağız dedim rüzgarla yarışacağız.Daha önce hiç olmadığın kadar özgür olduğunu hissedeceksin!Bu cevabı duymayı beklemediği her halinden belliydi ama yine de bir tepki vermek yerine ilerledi ve banyoya girdi.Arkasından çabuk ol,eğer 10 dk ye çıkmazsan gelir ve ben seni çıkarırım dedim ve o zaman da çok daha 'güzel'şeyler olabilir.Kendi kendime sırıtırken onun da şu an aynısını yaptığını biliyordum.Ben de yatakta doğruldum ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.Bu kesinlikle çok güzel olacaktı!

Tam da 10 dk sonra Katy duştan çıktığında-küçük tehditim işe yaramıştı demek-yapacak pek çok şeyim varken kendimi durup büyülenmiş bir şekilde onu izlerken bulmuştum.Küçücük bir havluya sarılmıştı ve vücudunda su damlacıkları vardı.Saçını kuruladı ve bana bakarak gülümsedi.Sanırım ona yiyecek gibi bakıyordum çünkü bir süre sonra bana döndü ve sırıtarak senin başka işin filan yok mu diye sordu.Elbette onu izlemektense yapmayı tercih edeceğim hiçbir şey yoktu ama bunu ona söyleyemedim ve bende banyoya doğru ilerledim kendime biraz çeki düzen versem iyi olacaktı.Çok değil en fazla 10 dk sonra döndüğümde Katy yi giyinmiş saçlarını tarar bir şekilde bulunca gerçekten şaşırdım.Hayır,onun karar veremeyip beni ağaç etmesi filan gerekmiyor muydu?Yine de hiçbir şey demedim ve mutfağa doğru ilerledim.Buralarda bir yerlerde çikolatalı bir şeyler bulsam hiç de fena olmazdı yani.Katy çikolataya bayılıyordu!Bir süre sonra tam hayal kırıklığıyla aramayı bırakacakkan karşıma çıkan iki çikolataya baktım ve sırıttım.İçeri gidip birini Katy ye fırlattığımda yüzündeki ifade görülmeye değerdi.Ona sanki dünyada en çok istediği şeyi-ki bu doğru olabilirdi-ya da en güzel hazineleri falan vermişim gibi bakıyordu.Şu an ondan ne istesem yapacağına emindim ama maalesef bu hakkımı daha sonrasına saklamak zorundaydım.Nihayet ikimizde hazırlandığımıza karar verince yavaşça küçük kulübemizin kapısını açtım ve birlikte gecenin karanlığında yürümeye başladık.İstediğim etkiyi yaratabilmek için bu tepenin doruk noktasına çıkmamız gerektiğini biliyordum.Tırmandıkça hava sertleşiyor,rüzgar sertçe yüzümüze çarpıyordu.Yine de devam ettik.İkimizden de hiçbir ses çıkmıyordu.En sonunda zirveye çıkmayı başarabildiğimizde Katy nin nefesini tuttuğunu hissettim.Aşağıdaki manzara gerçekten inanılmazdı.Yürümeye başladığımızda hava kapkaranlık olmasına rağmen buraya gelene kadar biraz aydınlanmıştı.Güneş in doğuşuna az kalmıştı.Katy nin bir yerde durup etrafı izlediğini fark ettim ve arkasına geçip kulağına 'korkma'diye fısıldadım.En uç noktaya kadar gitmesini istiyordum.Dünyaya tepeden bakmanın,rüzgarın suratına sertçe vururken yarattığı o etkinin tadını iyice almasını.Bana korku dolu gözlerle baktı ancak yine de hiçbir şey demedi ve biraz ilerledi.Yine de korktuğunu görebiliyordum.Bu yüzden ona sarıldım ve onu öpmeye başladım.Ben onu öperken o ise gözlerini kapatmıştı ben ise bu sürede onu farkında olmadan en uç kısma getirmiştim.Gözlerini açtığında şaşkınlıkla etrafına bakındı ilk başlarda.Sonraları ise kollarını açtı ve gözlerini tekrardan kapattı.Saçları rüzgarın etkisiyle deliler gibi uçuşuyordu o ise mutlulukla gülümsüyordu.Hep bunu yapmak istemiştim dedi gülümseyerek 'Titanic'filmini izlediğim ilk seferden beri hep böyle bir şeyi yapmak istemiştim.Bu sözleri farkında olarak ya da olmadan bağırarak söylüyordu ve şu an muhteşem görünüyordu!Güneşin yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlamasıyla o en uçtaki kısma önce kendim oturdum sonra onun oturmasını sağladım.Başını göğsüme yasladı ve ikimizde güneş doğana kadar hiçbir şey demeden durduk.Sadece bakıyor,izliyorduk.Bir şey dememize gerek yoktu ki! Zaten kalbimizde hissediyorduk her şeyi.

Nasıl yaptık emin değilim ama zorlanarak da olsa oradan kalkmayı ve o muhteşem manzarayı arkamızda bırakmayı başardığımızda ikimiz de huzurla dolmuştuk.Bu sessizliği bozmaya karar verdim ve Katy ye dönerek bir yarışa var mısın dedim ve koşmaya başladım.İlk başta tepki vermese de onun da koşmaya başlamasıyla kahkaha atmam bir oldu 'hadi ama bu hızda beni ancak 2100 ün sonlarında yakalarsın sen!'Onu sinir etmeyi niye bu kadar seviyordum ama buna bayılıyordum işte.Söylediklerim işe yaramış olacak ki kısa süre sonra onun bana çok yaklaştığını fark ettim.İkimizde delicesine koşuyorduk.Sanki bir yarıştaydık.Rüzgarla yarışıyorduk,zamanla yarışıyorduk,tabiatla yarışıyorduk,kendimizle yarışıyorduk!Bir süre sonra ikimizde o kadar yorulmuştuk ki kendimizi çalılıkların arasına yere attık.Hemem hemen ikimizde aynı anlarda gelsek ve o yorgunlukta kimin daha önce geldiğini göremesem de onu sinir etmek için ben kazandım dedim ve sırıttım.Bir ödülü hak ediyorum...Bana cevap vermedi kalktığını gördüm çalılıkların arasında dolaşıyor ve gülümsüyordu.Bense hala bitmiş bir şekilde yerde yatıyordum!Hımm gerçi ona bu açıdan bakmak da hiç fena değilmiş hani!Yavaş yavaş yürümeye başlamasıyla aniden kalkıp ona yetişmek için koşturmaya başladım.Heyy diye seslendim ancak hiçbir cevap verimiyordu.Yüzünü görmediğim için ne olduğunu anlamamıştım o yüzden kahkahasını duyunca rahatladım.Bu kahkahaya bayılıyordum!Küçük kulübemiz yine görünmeye başlamıştı.Madem öyle ödül olarak ne istiyorsun bakalım diye sordu Katy alacağı cevabı bilmiyormuş gibi.Ona bir sence?bakışı gönderdim.O ise güldü ve bilmem ben acıktım şöyle güzel bir kahvaltıya ne dersin diye sordu ve ona gözlerime kısarak baktım.Tekrar gülümsedi ve koşarak kulübemize ulaştı.Arkasından bu sefer koşturmadan geliyordum o yüzden ancak iyice yaklaştığımda kapının önünde bir heykel gibi dikilip kaldığını fark ettim.Ne oluyor diye sormama gerek kalmadan onu gördüm.Hadi ama yine mi sen?...

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin