Uyarı

56 6 1
                                    


Gerald, Alyssa'nın arkasına bile bakmadan yoluna devam etmesine şaşırsa da "belki acelesi vardır" diye düşünerek anlayış göstermesinin daha doğru olduğunu düşündü. Neler olduğunu bilemezdi sonuçta. Doğruca yatakhaneye çıktı. Güneş yükselene kadar kafa dinlemek istedi. Geçen haftanın yorgunluğunu hala üstünden atamamıştı, bu yüzden biraz uyumanın iyi geleceğini düşündü ama gözüne uyku girmedi. Kafası bu kadar doluyken uyuyamayacağını anlayınca ustasının yaptığı kılıcını eline aldı. "Her güzel kılıcın bir ismi vardır." diye düşündü. Ne isim koyacağını düşünürken güneşin yükseldiğini fark etti. İlk günden ders kaçıramayacağını düşünerek aşağı indi.


Drozen grubundakiler yemekhanenin sağ köşesine toplanmış aralarında konuşuyordu. Yanlarına gitti. Etrafa ne kadar baktıysa da Alyssa'yı göremedi. Meraktan sanki biri organlarını sıkıyor gibi hissetse de şimdilik bir şey yapmamanın daha doğru olduğunu düşündü. Grubun konuşmasını dinledi.


"Hiç böyle olacağını düşünmemiştim."

"Bende. İlk günden her grubun yarısın elemek ne ya ?" 

"Ne kadar anlaşılabilir ki ne yapabildiğimiz ?" 
"Aynen."


"Sanki başımda hiç dert yokmuş gibi bu eklendi bir de." diye düşündü Gerald. Kendisini toplaması gerektiğini anlaması uzun sürmedi. İşin komik tarafı toplamama gibi bir şansı da yoktu zaten. Eğer kovulursa gidecek hiçbir yeri yoktu. Mutlaka eğitimini tamamlamalıydı ama komutan bir hatanı daha görürsem atarım seni demişti. Luke etraftayken nasıl kendini tutacağını bilmese de kafasını daha fazla doldurmak istemedi. Zaten boş kalmayan kafasına bir de bu sorunun eklenmesi de bardağa son damlayı koymuştu. Eğer bir damla daha düşerse bardak kırılacaktı.

"Hadi artık, zaman gelmiştir muhtemelen."

"Tamam tamam gidelim."

Konuşanların kim olduğuna bile dikkat etmeden gözleri uzaklara dalmış bir şekilde eğer atılırsa olabilecekleri düşünürken Kaj'ın dürtmesiyle kendine geldi.

"Hadi gidiyoruz." Gülerek ekledi "İlk günden atılmak mı istiyorsun yoksa ?"

Cevap vermeden Kaj'ı takip etmeye başladı. Yemekhaneye indiğinden beri elinin sürekli kılıcının kabzasının üstünde durduğunu fark etti. İçindeki kötü hissi o  zaman fark etti. Bir şeyler olacaktı, bunu nasıl bildiği hakkında hiçbir fikri yoktu ama hissediyordu. İçinden bu hissiyatı atmaya çalışarak yoluna devam etti. 

Uzun koridoru geçtikten sonra ilk dersin olacağı açıklığa çıktılar. Yemyeşil çimenlerin üzerinde neredeyse kırk, elli kadar samandan yapılmış, biraz parçalanmış adamlar vardı. Gerald hayretle etrafa bakınırken gözü Alyssa'da takıldı. Kız hızlı adımlarla Gerald'a doğru yaklaştı. Yüzüne bir gülümseme yayıldı Gerald'ın. "Bak yanına geliyor işte." dedi kendi kendine. 

"Gerald, bak yol boyunca mecburen yol boyunca beraberdik ama bu burada da arkadaş olacağımız anlamına gelmez. Bir daha konuşmayalım lütfen." arkasını dönüp giderken Gerald ne diyeceğini bilemeden bakakaldı.


"Sonunda söyledim." dedi kendi kendine. "Onun iyiliği için." diye de ekledi kendini telkin edebilmek için ama içine akan gözyaşları dışarı taşmaya başlarken bunu yapamayacağını anladı. "Benim hayatıma karışamaz. Kiminle yakın olup kiminle arkadaşlığımı bitireceğimi o seçemez."  diye düşündü. Arkasına döndü ve koşarak Gerald hala şaşkın şaşkın bakarken sıkı sıkı sarıldı.

"Özür dilerim." dedi ağlayarak. "Çok özür dilerim. Neden öyle şeyler dedim bilmiyorum." hıçkırıklara boğulurken Gerald'da kollarını kıza sardı. "Önemli değil. Ama bir daha yapma olur mu?" 

"Asla." dedi ve yavaşça kollarını gevşetti. Gerald kızın gözyaşlarını silerken bugün ona tokat atan komutan bahçeye çıktı. Hemen elini çekti. Herhangi bir zayıflık belirtisi göstermek istemiyordu. İçgüdüsel bir şekilde adamı düşman olarak işaretlemişti. Kızdan iki adım uzaklaştı ilgisi olmadığını göstermek için. 


"Bugün kılıcı nasıl tutmanız gerektiğini öğreneceksiniz. Bugün için dersinize ben gireceğim. Kılıç tutmayı bile beceremeyen, üstündeki kuş kadar zırhla ayakta dururken zorlanan herkes kendini kapının önünde bulur. Anlaşılmayan bir şey var mı ?"

Kalabalıktan yarım ağız bir "Hayır." sesi geldi.

"Duyamadım ?"


Bu sefer herkes bağırdı. "Hayır!"


"Güzel. Sen, kısa boylu çocuk. Adın ne ?"

"Leonard efendim.

"Güzel. Bu kılıcı tut Leonard." Çocuğa kılıcı uzattı. "Kabzasından tut ama çok fazla sıkma. Püf noktası gevşek de bırakmamak. Eğer çok sıkarsan, kılıcı uzun süre tutamazsın. Elin acımaya başlar. Eğer gevşek bırakırsan, rakibin bir kılıç darbesinde silahsız kalırsın. Şimdi bu kılıcı dediğim gibi tut." Çocuk kılıcı kaldırdı ve komutana doğru tuttu. Komutanın yaptığı hafif darbe Leonard'ı sarssa da komutan tatmin olmuş görünüyordu. "İdare eder. Sağ tarafıma geç. Sen, buraya gel." dedi Kaj'ı işaret ederek. Kaj yürürken gözleriyle çocuğu süzdü.

"Kılıcı al. Dediğim gibi tut." dedi ve çocuk daha tam olarak hazırlanamadan sert bir darbe indirdi kılıca. Kılıç havalanıp çimene düşerken Kaj itiraz etmeye yeltendi. Ama komutan "Sol tarafıma geç. Bugün iyi günümdeyim. Sol tarafımda olanlara bir şans daha vereceğim. Sonuç yine aynı olursa kendinizi köyünüzün yolunda bulursunuz. Sağ taraf bu günlük kendini kurtardı." 

İnsanların hayatlarıyla nasıl bu kadar kolay oynayabilir diye düşünürken komutan eliyle Gerald'ı gösterdi. "Sen. Buraya gel. Senden pek umudum yok ama, al şu kılıcı." dedi ve kılıcı uzattı. Gerald kılıcı aldı ve kendinden emin bir şekilde tuttu. Komutan gerildi ve tüm gücüyle vurdu ama Gerald son anda kılıcın  kontrolünü sağladı. İçinden gülümserken adamın sesini duydu. "Çok sıkı tutuyorsun. Sol tarafıma geç." Gerald tam onun anlattığı gibi yaptığını düşünse de uğraşmak istemedi ve kılıcı uzatıp yerine geçti. 


"Sen. Buraya gel." dedi Alyssa'yı işaret ederek. Kız komutanın önüne kadar ağır adımlarla yürüdü. "Ne yapacağını bil..." diyemeden boynunu delip geçen ok ortalığı kana bürüdü. Adam Alyssa'nın üzerine yığılırken çığlığı koyverdi ve bir adım geriye çekildi. Siyah ok ucunu ve havada Alyssa'ya doğru döne döne düşen yıldızsız bir gece kadar karanlık kağıt parçasını gördüğünde okun kimden geldiğini anlaması zor olmadı. Herkes etrafında koşuşturup yardım çağırırken notun eline inmesini bekledi. Bembeyaz bir ejderha simgesinin üstündeki kısa notu okurken yaptığı hatayı anladı.  


Son uyarı.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin