Merhaba arkadaşlar. İlk bölümlerde paragrafların çok uzun olduğunun ve yazım hataları yaptığımın farkındayım ama diğer bölümlerde düzelttiğimi düşünüyorum. Bu bölümler de hikaye bittikten sonra düzenlenecek zaten. Neyse ben sizi tutmayayım iyi okumalar :)Drozen kasabası geçimini avcılık ve çiftçilik ile sürdüren küçük ahşap evleri olan bir kasabaydı. Normalde gece yarısı kasabaya sessizlik hakim olmasına rağmen bu salı tüm kasaba ayaktaydı. Ay ışığı karanlığı yarıp geçtiğinde, çarşamba günü çocukları orduya katılmak için eğitime gidecek olan ailelerin çocukları heyecandan, aileler de üzüntüden uyumakta zorluk çekiyordu. Bu konuda tecrübeleri olan büyükler ise çocuklara tavsiyeler vermeyi ihmal etmiyordu.
Normalde bu saatlerde bomboş olan hanlar, meydanlar tıka basa doluydu çünkü aileler çocuklarıyla geçirecekleri son gecede onlarla olabildiğince fazla zaman geçirmeye çalışıyordu. Belkide hanların en çok para kazandıkları dönem asker olacak olan çocukların evden ayrıldıkları dönemdi çünkü çoğu aile güzel bir tavşan yahnisi yemek için hanlara akın ediyordu. Ayışığı hanının tavşan yahnisi meşhurdu hatta arada sırada diğer kasabalardan sadece yahni yemek için gelenler bile oluyordu. Garsonların eli hiçbir zaman boş kalmıyor, dumanı tüten tabakların biri gidiyor biri geliyordu. Aileler eğitime gidecek olan çocukları için kıyafet diktiriyorlardı bu yüzden terziler de yılın en çok bu döneminde çalışıyordu.
Orduya katılabilmek her çocuğa nasip olmuyordu aralarından yeteri kadar iyi olanlar bir üst eğitime geçiyor, en sonunda da asker oluyorlardı. Çocukların bu eğitimleri geçebilmesi için de morallerini üst seviyede tutmaları önemliydi bu yüzden aileler onlara biraz cesaret vermek ve eğitimlerinin sonuna kadar gidebileceklerine, asker olabileceklerine inandırmak için dışarı çıkarmıştı.
Evde oturan tek çocuk Gerald'dı. Gerald evin tek çocuğuydu. Çoğu insan tek çocuk olunca tüm ilginin üzerinde toplanacağını her şeyin en iyisini onun kullanacağını düşünse de Gerald için durum farklıydı. Alkolik babası, Gerald'ı hiçbir zaman önemsememişti. Onun için önemli olan tek şey Gerald'ın eve getirdiği paraydı. Gerald diğer çocukların aksine sekiz yaşından beri çalışmaya zorlanmıştı, çoğu zanaatkar Gerald'ı istememesine rağmen Harshkar adındaki demirci Gerald'ı direk yanına almıştı. Demircide çalıştığı için vücudu yaşıtlarına göre çok daha iri ve kaslı bir hale geldi. Şiddetten hiç haz etmeyen bir çocuk olsa da etrafındaki çocukların hepsi Gerald'dan çekinirdi. Altı yıldan beri Gerald, Harshkar'dan çok şey öğrenmişti. Babasının ona istemeden de olsa sağladığı tek fayda buydu. Babası sabahtan akşama kadar yatar, geceleri de kumar oynamaya ve içmeye giderdi. Bu arada Gerald demircide, annesi ise bir terzide çalışıyordu ama nedense Gerald annesini yıllardır bu adamdan ayrılmaya ikna edememişti. Bu asık suratlı, memnuniyetsiz adamda ne bulduğuna bir türlü anlam veremiyordu. Evin gelirinin hepsini kumarda kaybetmesi yetmezmiş gibi tüm sinirini de Gerald ve annesinden çıkarıyordu. Ama her şey değişecekti. Gerald orduya katıldıktan sonra annesini bu adamdan kurtaracaktı ve annesini de yanına alacaktı. En azından bunu yapmak istiyordu. Babasına yarın orduya katılacağına söyleseydi Gerald'a asla izin vermezdi. Annesi yoğunluk yüzünden hala işte olduğu için Gerald sabahtan annesiyle vedalaştı ve sabah kaçmak için planlar yapmaya başladı. Babası çok derin uyuyordu ama güneş meydanları aydınlatmaya başladığı zaman meydanda olması gerekiyordu. Babası da eve o zaman geldiği için o eve geldiği anda evden çıkması gerekiyordu. Bunun için çantasına bir iki temiz kıyafet bir ayakkabı ve en önemlisi Harshkar ile beraber yaptığı yüzünü tam kapatmayan ve üstündeki işlemelerle sıradan miğferlerden kolay ayrılmasını sağlayan miğferini çantasına sıkıştırdı ve gece karanlığında oturmayı çok sevdiği halde yatağına yattı. Bir süre uyuyamasa da ordudayken yapacaklarının hayalini kurarken uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Kurt
AventuraKaç tane sevdiğin insanın ölmesi gerek merhametini kaybetmen için ? Hayatında en çok değer verdiğin insan katledilseydi gözünün önünde, iyi kalabilir miydin eskisi gibi ? Bakabilir miydin hayata umut dolu gözlerle ? Değer verdiği herkesi kaybeden G...