Bölüm 3

538 13 0
                                    

Bölüm 3

Calum'u odaya doğru takip ettim. Kapıyı kapadı ve yanıma, yatağa oturdu. Ne söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu bu yüzden o benim için konuştu,

"Merak etme, seni bunu yapmaya zorlamayacağım." diye bilgilendirdi beni.

"Peki, güzel." dedim rahatlama duygusu tüm vücudumu kaplarken.

"Tabi sen istersen başka," dedi sırıtarak. Gerçekten de onun için soyunmamı istiyor olabilmesi kafamı karıştırdı. Belki de gerçekten de o da benden hoşlanıyor. Düşünce kalbimin daha hızlı atmasına sebep oldu.

"Sadece bir şakaydı." dedi gülerek ben cevap vermeyince.

"Aa... Haha." diye cevapladım, tuhaflık odanın içine sinerken. Neden onun yanında bu kadar tuhaf olmam gerekir ki? Başka çocukların yanındayken böyle değilim. Onun yanındayken çok heyecanlanıyorum, sahip olduğum tüm öz güveni kaybediyorum. Neden böyle hissetmeme sebep oluyor? Eğer onun yanında bu kadar tuhaf olmasaydım belki de benim için nasıl hissettiğini itiraf ederdi. Bu da benim itiraf edebilmemi oldukça kolaylaştırırdı. Peki ya benden hoşlanmıyorsa? Eğer durum böyleyse, arkadaş olabileceğimizi bile düşünmüyorum. İlk olarak, o popüler ve ben değilim. İkincisi, ortak hiçbir özelliğimiz yok. Ben utangaç, müzik aşığı bir kızım, o ise popüler bir sporcu; böyle tipler okulda pek bir araya gelmez. Ve son olarak da, ne kadar fazla arkadaştan daha çok olmak istediğimizi düşünmeden onun yüzüne bakamam bile. 

"İyi misin?" diye sordu. O kadar derin düşünceler içerisindeydim ki hala onunla yalnız olduğumu unutmuştum. Onunla yalnız olduğum gerçeği o kadar hayali görünüyor ki. Sanki sadece rüyada olacak bir şeymiş gibi.

"Ah, evet, tabi." dedim mırıltıyla, bir tutam saçı kulağımın arkasına geçirirken. "Aşağı inmeli miyiz?" dedim ayağa kalkıp kapıya giderek. Onunla burada kalmak istesem de, yanlış bir şey söyleyip onunla olan herhangi bir şansımı mahvetmek istemiyorum. Bu tür konularda gereğinden fazla endişelenebiliyorum. 

"Hayır." dedi düz bir şekilde, eli kolumu kavradı.

Ona bakmak için arkama döndüm. Eli her yerime kıvılcımlar gönderiyordu, daha sonra kolumu bıraktığını hissettim. 

"Bence henüz aşağı inmezsek ikimiz için de daha iyi olur." diye açıkladı, ben onun yanına otururken.

"Neden?" diye sordum anlamayarak. Benimle burada yalnız kalmak istemesi beni ne kadar mutlu etse de en azından nedenini bilmek isterim.

"Eğer dediklerini yapmazsak ikimizle de dalga geçerler." diye fısıldadı. İşte. Gerçek olmak için çok güzel olduğunu biliyordum. Aslında benimle burada kalmak istemiyor, sadece arkadaşları onunla dalga geçmesin istiyor. Büyük ihtimalle benim gibi popüler olmayan, bir veya iki arkadaşı olan ve partilere hiç davet edilmeyen biri olacağını bildiği için. Beni kullanıyor ki hayatı benimki gibi olmasın. Şu an kapıdan çıkmalı, aşağı inmeli ve tüm arkadaşlarına hiçbir şey olmadığın söylemeliyim ki böyle onunla dalga geçebilsinler. Benle dalga geçerlerse hiç sorun değil, zaten şu an da pek tersi bir durum yok. Ve görünüşe göre Calum onlara, bana Victor diyebilirsin dediğimi anlatmış, ki bu da beni çok sinirlendirdi. Eğer Calum'dan başka biri olsaydı gidip hiçbir şey olmadığını anlatırdım. Ama onun da benden hoşlanmasını çok istiyordum.

"Ah," dedim basitçe, yanına otururken. Dikkatini yere yönlendirirken yavaşça eliyle başının arkasını kaşıdı. Ortamın tuhaflaştığını hissetmeye başladığında bunu yapıyor olmalı. Benim tuhaf biri olduğumu düşünmeden ve benimle bir daha konuşmamayı istemeden önce söyleyecek bir şey bulmalıyım.

aşkın peşinden koşmak ;; cth {Türkçe Çeviri}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin