Bölüm 36

259 12 1
                                    

Bölüm 36

**Valerie'nin Bakış Açısı**

"Çatıda ne işi var onun?" Sesim Harrison'a doğru gitti, fakat bağıran hoparlör yüzünden zar zor duyuluyordu. 

"Bilmiyorum. Büyük ihtimalle şuradaki pencere pervazına çıktı ve oradan da çatıya tırmandı. Ben nereden bileyim? Lanet olası bir bakıcıya ihtiyacı olduğunu düşünmedim!" Harrison vurgulamak adına kollarını havada savurdu. Bu partide feci halde kendinden geçmiş olmayan tek kişi gibi görünüyordu. 

"Ne verdiniz ona?" diye sordum kısaca, gözlerim Calum'un masum ve yorgun yüzünü inceledikten sonra tekrar Harrison'a döndü. Calum'un öylesine çatıya tırmanıp uyuyakaldığının doğru olmadığını bilmek pek de zor değildi. Danielle herkesin Calum'dan nefret ettiğini söylemişti. Büyük ihtimalle Calum sadece bir içki için gelmişti ve birisi şaka niyetine içkisine bir şey atmıştı. Ama iş artık şakadan geçmişti. 

"Sanırım Rich içkisine birkaç ekstazi karıştırdı." dedi çok önemli değilmiş gibi. Ama önemliydi. Ve kimdi bu lanet olası Rich?

"Peki, sadece onu çatıdan nasıl indireceğimizi bulmamım lazım, şu an için önceliğimiz bu." Kafamı kaşırken bu durum için en iyi çözümü arıyordum. "Sen pervazdan destek alıp çatıya çıksan ve biz de-"

"Çatıya tırmanmıyorum." Kafasını iki yana sallarken sözümü kesti.

"Neden?" İnatçılığına gıcık olmuştum. Calum her an uyanıp çatıdan yuvarlanabilirdi, pek fazla zamanımız yoktu."

"Çünkü, ölmek istemiyorum." diye karşı çıktı kollarını göğsünde bağlarken. "Sen çatıya çıkıp onu uca doğru itebilirsin, benle birkaç kişi onu tutarız."

"Yani ben çatıya çıkabilirim ama sen çıka-" diye başladım, fakat sonra kendime fazla vakit olmadığını hatırlattım. "Tamam, yaparım. Oraya çıkarım, sadece beni kaldırın." İkimiz de pervaza ulaşana kadar kalabalığın arasında ilerledik. Harrison'la birlikte üstüne çıktık ve Harrison belimden tutarak beni çatıya kaldırdı. 

Ellerim ve dizlerimin üzerinde Calum'a doğru ilerledim. Başımı arkaya çevirip bahçemi dolduran kalabalık topluluğa baktım, gerçi öncekine göre azalmış görünüyorlardı. 

Dikkatle Calum'un huzurlu bir şekilde yattığı yere gittim. Sağ elimi hareket ettiriyordum. Sonra sol dizimi. Sonra sol elimi. Sonra sağ dizimi. Calum'a ulaşana kadar bu süreci devam ettirdim. Bir dakika oturup Calum'u uca kadar nasıl çekeceğimi düşündüm. Bir valizi bile yatağımdan zar zor indiriyordum, yetişkin bir erkek vücudunu çatıda çekmek benim için büyük bir mücadele olacaktı. Elimin tersini, onun normalden daha soluk, buz alnına koydum. 

Onun yanında pozisyon alıp destek için kolumu beline doladım, bedeninin üst kısmını kaldırmak için çabalıyordum. Nihayet başardığımda, bütün ağırlığı zayıf koluma bindi ve başı benimkinin üstüne düştü. Küçük bir gülümseme yüzüme yerleşti. Bu çok garip, ama bir o kadar da rahat; duygularım düzgün düşünmek için fazla karışık. 

Calum'un vücudunu yanımda sürükleyerek yavaşça çatının ucuna doğru gitmeye başladım. Harrison ve birkaç çocuk daha Calum'u indirmemi bekliyordu. O çocuklar her kimse, Rich aralarında olmasa iyi ederdi çünkü Rich'i bulduğum anda yüzüne bir tokat atacaktım. 

Çatının ucuna ulaştığımızda bacaklarımız kenardan sarkarken iki kişi Calum'un bacağından tutup onu nazikçe çekmeye başladılar, aynı zamanda Harrison ve başka bir oğlan da sırtından tutup onu bir sandalyeye oturtturuyorlardı. 

"Ne oldu?" diye sordu Luke, Calum'un olduğu yere doğru koşarken az kalsın düşüyordu. 

"Bayıldı." dedim Harrison bir kez daha belimden tutup beni çatıdan indirirken. Luke dengemi sağlamaya çalışırken bana doğru koşup elini uzattı, ona tutunup pervaza inmeyi başardım. 

aşkın peşinden koşmak ;; cth {Türkçe Çeviri}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin