Bölüm 17

370 16 1
                                    

Bölüm 17

"Güzel oda." Yatağıma otururken kendi kendine konuştu.

"Sağol." İğneleyici konuşmaya çalışıyordum. Yatağımın yanındaki masa sandalyesine oturdum. 

"Şey..." Gözlerini odada gezdirmeye başladı. Kapıdan anahtar sesi duyulunca onunki gibi benim gözlerim de kapıya gitti. 

Susan odaya girdi ve beni görünce gözlerini devirdi. "Iyy, buradasın." Hızlıca odadan çıktı ve kapıyı çarptı. 

"Bu oda arkadaşın mı? Çok sevimli görünüyor." Dikkatini tekrar bana çevirirken espri yaptı. 

"Kapa çeneni." Yatağa düşsün diye onu kolundan iterken gülüşüne eşlik ettim. Gözleri benimkilerle buluştu ve kahkahamız sona erdi. Onunla şakalaşıp gülüşmemem gerek, ondan nefret ediyor olmalıyım. Bana çektirdiği kalp kırıklığı ve acı yüzünden. 

"Tam olarak bana neden kızgın olduğunu açıklamak ister misin?" Kendini dirsekleriyle kaldırarak sordu. 

Önce yere, sonra tekrardan ona baktım. "Gerçekten bilmiyor musun?" İsteksizce başını salladı. "Peki." Derin bir nefes aldım. Onunla bu konuşacağımı hiç düşünmezdim. Nasıl açıklayacağımı düşünmeye başladım. Kendime bile açıklayamadığım bir şey başkasına nasıl açıklayacaktım? 14 yıl boyunca ona aşık olma kısmını dahil etmeyeceğimi biliyordum, bunu bilmesine gerek yoktu. Ama beni öfkelendiren hareketlerini düşündükçe bunların yarısını bile sebep olarak kullanamayacağımı fark ettim. Mesela partide biz üst katta yatak odasında konuşurken sonra gidip Danielle'le sevişmesini söyleyemezdim. Bu beni öfkelendirmişti çünkü kalbim kırılmıştı, ama Calum bunu isteyerek yapmamıştı. Fakat ona karşı kullanabileceğim yapmış olduğu bir sürü şey de var. "En başta okulun büyük bir çoğunluğunun bana Victor diye seslenmesine neden oldun." Tavırlarım anında sakinden rahatsız olmuşa döndü. 

"Bu bir şakaydı." Kendini savundu. "Üstelik sana Victor dememi bana sen söyledin." 

"Ne olmuş? Şakalar bazen üzebilir de. Ayrıca tüm okula bana öyle seslenmesini söylemeni istememiştim." Kollarımı göğsümün önünde birleştirdim. Kavga başlatmaya çalıştığına inanamıyorum. 

"Dur, dur, dur; kimseye sana Victor demesini söylemedim." Dirseklerinden destek almayı bıraktı ve doğruldu. 

"Yani hepsini tesadüfen bana öyle seslenmeye başladığını mı söylüyorsun? Sadece sana bana öyle hitap edebileceğini söylemiştim ve bunda da ciddi değildim." Sesim yükseldi. Burada oturup okuldaki herkesin bana Victor demesinin sebebinin o olmadığını anlatmasını dinlemeyecektim. 

"Sana bir kere partide öyle seslenmiştim. Sanırım insanlar bazen benim yaptığım şeyleri yapıyorlar. Herkes içinde tutulup insanların sana öyle seslenmeye başlayacaklarını hiç düşünmemiştim. Yemin ederim böyle olsun istememiştim." Bunun bir özür olması gerektiğinden emin değildim ama kabul etmeyecektim.

"Eğer böyle olmasını istemediysen neden bana Victor demeyi sürdürdün?"

"Şey... Sanırım biraz komikti. Ama daha çok herkesin yapmasından dolayı." Omuz silkti. 

"Tabi ki." Gözlerimi devirdim. 

"Hey, en azından dürüst oluyorum. İstediğin bu değil miydi?" Kendi savunmak için harekette bulundu. 

"İstediğim bana yaptıklarından dolayı özür dilemen." Onu düzelttim. 

"Peki, o zaman yaptıklarımı açıklamayı bitir ki özür dileyebileyim." dedi. Ona gıcık olduğumu anlayabileceğinden eminim; ama hala bana yaptıkları hakkında bir fikri olmamasına şaşkınım. 

aşkın peşinden koşmak ;; cth {Türkçe Çeviri}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin