26 • Titanic mağduru bir Romeo.

2.4K 246 28
                                    

Her konu hakkında durmadan düşünen bir beyne sahibim. Beynimin dar koridorları birbirini iterek geçmeye çalışan düşüncelerle dolu şimdi. Ne düşüneceğime karar veremediğim için biten cümlemin ardından tamamen bağımsız bir cümle başlıyor.

İki parçaya ayrılıp çepeçevre kuşatılmış gibiyim. Taehyung ile geçen zamanı bitirerek anılarıma sarılırken bir yandan mutlu diğer yandan hüzünlüyüm. Onunla tanıştığım ilk günden beri beni karmaşıklaştırıyor zaten. Gün geçtikçe hayatıma daha çok nüfuz ediyor. Ve hala bazı korkularım olsa da bu beni mutlu ediyor .

Onu ekrandan tanımayıp şahsen hakkında bilgi sahibi olduğum için memnunum.
Çünkü o da beni bu yolla tanıdı, benim farkımda ve bana değer verdiğini hissettiriyor.

Mükemmel gezimizin ardından onu tekrar görene dek her gün telefonumdaki fotoğraflara baktım. Nayeon'un bizi çektiği fotoğraf ekrana takılıp kaldığında ise gülümsememe engel olamıyordum. Rüzgardan dolayı renkli saçlarım arka fondaki gökyüzünün rengine karışıyordu. Taehyung'un da kahve saçları dağılmıştı. İkimizin yüzündeki şaşkın ifade objektife tam olarak yansıyordu ve omuzlarımız neredeyse birbirine değecekti. Bu en az postta çıkan fotoğraflarımız kadar güzeldi.

Taehyung derslere birkaç gün boyunca düzenli gelmeye gayret etti. Yine aynı Taehyung'tu, boş boş durduğunda ciddi ancak güldüğünde ya da konuşmaya başladığında bir şapşala dönüşüyordu. Onu en çekici yapan şeylerden biri de buydu.

Beni düşünmeye devam etti. Sanki ilk başlarda benim ona dikkat etmemin karşılığını ödüyordu. Gelirken bana süt alıyor, alamıyorsa ders arasında yemekhaneden alıp geliyordu. Beni en çok mest eden şeylerden biri buydu.

Bugün sınav sonuçları açıklanacaktı. Belli bir heyecanla bunu beklerken kendi sonucumun yanında Taehyung'unkini de çok merak ediyordum. Sınavlarının nasıl geçtiğini hiç sormamıştım. Ancak çok iyi olmasını bekliyorum. Çünkü gördüğüm kadarıyla çok çalıştı ve sınavlar boyunca pozitifti ruh hali.

Dersler tamamen bittiğinde öğrenciler arasında dolaşan sınav sonuçlarının açıklanmasıyla ilgili olan fısıltılar heyecanımın kat sayısını artırmıştı. Hemen acil durum toplantısı yapmak için diğerlerine elimle gelmelerini işaret ettim.
Do Woon, Tae Hyung, Ji Soo, Na Yeon ve ben küçük bir daire oluşturup ortamızda açtığım telefona doğru başımızı eğdik.

Okulun sitesine girerken sabırsız seslerini bastırmaya çalışıyordum. Karşıma çıkan tabloda birinci sıradan başlayarak sayfayı kaydırmaya başladım. İkinci sırada gördüğüm ismim ile küçük dairemizden alkış sesleri yükselmişti. Sıralamam düşecek diye endişelenmiştim ama bir sıkıntı yoktu.

Genelde sonuçlarımza hep böyle bakardık biz, isimler tek tek çıkarken her seferinde durup bir alkış/tebrik olayına giriyorduk. Artık listenin yirmi altıncı sırasına gelince Kim Taehyung yazısını görmemle gözlerimi açarak ona baktım ve sevincine ortak olmak adına diğerleriyle birlikte alkışlamak için hareket edeceğim sırada Taehyung'un kolları omuzlarımdan beni sardı. Kollarım iki yanında boşlukta kalmıştı, o heyecan ve şaşkınlıkla nefes almayı bile unutmuştum. Kalbimin sesinden etraftaki diğer sesler soyutlanmıştı sanki. Ancak Taehyung'un en az bir beş kez kulağıma söylediği teşekkürleri net bir şekilde duyabiliyordum. Aslında sesi az önce aniden rahatlamasıyla yüksek çıkıyordu, yine de bundan rahatsız olmamıştım.

Geri çekildiğinde yeniden teşekkür etti. Ona gülümseyerek karşılık verdim. Teşekkür etmesine bile gerek yoktu aslında. Kendi azmi ve gayreti sayesinde başarmıştı. Bizim dönemde toplam 72 kişi vardı ve o 26. olmuştu. Yine de eğer teşekkür için böyle sarılacaksa elbette sesimi çıkarmam. Diğerleri de şaşkın bakışlarını üzerimizden çekerek Taehyung'u tebrik etti. Tabii sarıldığımızı ilk kez gördükleri için böylelerdi.

SCHLIMAZL • kth ☑︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin